Sempozyumda matbaacıların sorunları, çözüm önerileri ve sektörün geleceği konulu bir panel de yapılacak. Matbaacılar kadar, tanıtım sektöründe çalışanları da ilgilendirecek bir sempozyum.
İzmir Matbaacılar Odası Başkanı Ahmet Tanık, sadece kendi odasına bağlı bulunan bin altıyüz meslektaşının bu sempozyum ve panele ilgisinin yoğun olacağı inancında. Bu amaçla TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Odası ile birlikte düzenledikleri sempozyum için çalışmalara çoktan başlamışlar…
Matbaacılık bilgisayar teknolojisi ve dijital sektörle içiçe hızla gelişen bir sektör. Sayıları hızla artan dijital ofset firmaları, baskı öncesi yaptığımız işin, birebir örneğini almak için sıklıkla başvurduğumuz kurumlar.
Dijital ofset makinaları gibi işi hızlandıran, kalite katan dört ve beş renkli baskı makinalarının sayısı da kentimizde hızla artıyor. Kendisi de 20 yıllık matbaacı olan Matbaacılar Odası Başkanı Ahmet Tanık, odaya kayıtlı üyelerden bin kadarının aktif olduğunu söylüyor.
Sektörün yeni yatırımlar konusundaki ilgisini sorduğumuz oda başkanı, gelişmeler konusunda biraz temkinli konuşuyor:
“Bildiğimiz kadarıyla son iki yıldır dört ve beş renkli makina alan matbaa sayısının onbeşi buldu. Kentimiz için güzel bir gelişme. Tabi bunlar büyüklüğü itibariyle bize değil de Sanayi Odası’na ya da Ticaret Odası’na bağlı kurumlar. Ancak İzmir’in sektördeki payı bu kadar büyük ölçekli firmayı kaldırır mı, bilemiyoruz. Biz de gelişmeleri ilgiyle izliyoruz. Temkinli olmak lazım. İş, makinayı almakla bitmiyor. Makinayla birlikte yetişmiş insan gücü de önemli. O makinaları doyuracak işi bulmak daha da önemli. İşi bulurken piyasaya yaptığınız etki ise özellikle küçük ölçekli matbaalar açısından biraz endişe verici.”
Bir yanda bin kadar aktif olarak çalışan ve yaklaşık 5 bin kişiye istihdam yaratığı belirtilen küçük ve orta ölçekli matbaa, bir yanda sayısı onbeşi bulan tirilyonluk makinalara sahip matbaalar. Kimi leasing yöntemiyle, banka kredisiyle alınan trilyonluk makinaların iş basmadan yattığı hergün, milyonlarca lira zarar. Böyle bir olayın yaşanmaması için makinaların, neredeyse 24 saat çalışması şart.
Pazarlama departmanlarına daha fazla yüklenen firmaların estirdiği fırtına, kimi matbaacılara göre sektördeki fiyatları son derece etkiliyor. Görüşlerini aldığımız bazı sektör temsilcileri, bırakın küçük matbaaları ajansların bile bu işten olumsuz etkilenebileceği görüşünde…
Matbaalar makinaları çalıştırabilmek için zaten tasarım parası vermekten kaçan müşterilere, hızlı ve kaliteli üretimin yasıra genellikle ücretsiz “tasarım” hizmeti de veriyorlar. Tasarımcıların ağırlıklı olarak kullandığı Macintosh bilgisayarların temsilcisi bir firma yetkilisi, büyük matbaaların grafik servislerinin hiç de küçümsenmeyecek yeni yatırımlara girdiğine dikkat çekiyor.
Yani anlayacağınız tanıtım sektörü olarak tanımlayacağımız sektörde güzel, hızlı ve bir o kadar da ilginç gelişmeler yaşanıyor. Gelişmelere ayak uydurumayanların oyunun dışında kalacağı çok açık…
Matbaacılıktan başladığımız sözü ajanslara kadar getirdik. Tasarım, ajans, film çıkış atölyeleri, matbaalar…Hepsi birarada, binlerce kişiye istihdam olanağı, devlete de katma değer yaratıyor…
Herkes sınırlarını bilir ve birbirine yaşam olanağı yaratırsa sorun yok. Teknolojik gelişmeler, birbirinin üstüne basarak ve altta kalanın canı çıksın mantığıyla yaşanırsa işte o zaman durum kötü. Büyüme hep birlikte olursa anlamlı…
Unutmamalı ki, iyi ve kaliteli bir ürünün ortaya çıkmasında, fikri yaratan tasarımcı da, ölçeği ne olursa olsun işi sonuca ulaştıran matbaacı da vazgeçilmez unsurlar. Herkesin herşeye sahip olması ya da her işi yapması gerekmiyor… Herkes bir diğerine yaşam olanağı sağlayacak ki; sektör gelişsin, yeni istihdam olanakları yaratılsın…
Aralık ayındaki sempozyumun sektör açısından yararlı olacağı çok açık… En azından sorunların konuşulması için, bir platform yaratılmış olacak.
Category: Köşe yazıları