Kadınlar böylelikle, yatırım yapmadan büyük paralar harcamadan doğanın verdiği nimetleri toplayarak evlerine ekmek götürme olanağı bulurlar. Kadınların emek vererek eve ekmek götürmesi, Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu?ya da ilham vermiş.
Bulgurlu, bir buçuk yıl önce Rize Çayeli?nden Aliağa?ya kaymakam olarak atanmış. Bakmış ki; ilçede lokantalarda, evlerde otlardan yapılan yemekler baş tacı, bir proje geliştirmiş. Geçtiğimiz yıl, Menemen Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü?yle el ele vererek Ege?de yetişen otları araştırmışlar. Latince isimlerinden, faydalarına, nasıl pişirildiğinden, yetiştirilişine Ege?ye özgü 37 çeşit ot saptamışlar.
Horoz sirkeni, Hindiba, Gerdene, Kuruyer, Kazayağı, Çimenotu, Ebegümeci, Sinirotu, Semizotu, Turpotu, Labada, Kuzukulağı, Şevketibostan, Deniz börülcesi ve diğerleri… Bir kısmı adını hiç duymadığımız, ama faydası büyük, lezzetli otlar.
Bu otların tohumlarını yetiştirmişler. Kendilerine Aliağa Ticaret Odası?yla, Aliağa Belediyesi de gönülden destek vermiş. Halk ise son derece heyecanlanmış.
Bundan sonrasını Kaymakam Bulgurlu şöyle anlatıyor:
?Bu otlar kendiliğinden yetişiyor, genelde kadınlar da onları toplayıp pazarda satıyor. Biz rastgele yetişen otları çiftçi mantalitesiyle yetiştirmeyi hedefledik. Belirlediğimiz otların tohumlarını mahalli kadınlara vererek yetişmelerini sağlayacağız. Şu an proje hazır. 1000 çiftçiyi hedefliyoruz. Her haneden bir kişi bu işe gönül verse, iki bin kişi ekmek yiyecek. Tohumla birlikte gübresini de vereceğiz. Sonrası halkımıza kalmış. Bunlar yetiştirildikten sonra turistik bölgelere ve kimya sektörüne verilecek.?
Bahçedeki otlardan ekmek kazanma projesi, istihdam yaratma açısından kaymakamın ilk projesi değil. Kaymakam Bulgurlu?yu asıl heyecanlandıran, 2 bin 250 kişinin Petkim?de çalıştığı kentte, ?evlerinde? 3 bin kişiye iş olanağı sağlayan ?hasır bilezik? konusu. Otlarsa, hafta sonu çalışmasıyla bile gelir getirebilecek bir seçenek.
Gazetelerde de sıkça yer alan hasır bilezik üretimi konusu Aliağalılar için ciddi bir geçim kaynağı olmuş. Aliağa Halk Eğitim Merkezi?nde 400 kursiyer meslek edinmiş. Türkiye?nin en modern, en entegre altın ve gümüş işletmeciliği sistemini kurduklarını söyleyen Bulgurlu heyecanla anlatıyor:
?19 köyüm var benim. Bu köylerdeki pek çok kadın, ben nasıl üretime katılırım diye düşünüyordu. Bir kamuoyu yoklaması yaptık. Kadınlarımız zaten evlerinin önünde oturup iğne oyası yapıyordu. Şimdi ben onları, evlerinin önünde altın ve gümüşten hasır bilezik örerken görüyorum ya, bu her şeye değiyor. Hiç evden dışarıya çıkmamış kızlarımız, alın teriyle ördükleri bilezikleri, satmak için kent dışına çıkıyorlar. Toplum kalkınmasının köylerdeki kadınlarımızla oluşacağına, göçün, işsizliğin böyle önleneceğine inanıyorum ben? diyor Aliağa Kaymakamı.
Kaymakam Emin Osman Bulgurlu?yu dinledikçe rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu?nu düşünmeden edemedim. ?Güreşi kazanmak için mindere inmek lazım? diyen Kaymakam Bulgurlu belli ki Aliağa için bir şans.
Otları paketleyecek tesisleri kurmak, pazarlamak, hasır bilezik üretimini kooperatifleştirerek büyütmek, marka haline getirmek ise mindere inen Aliağalılar?a düşüyor…
Category: Köşe yazıları