“Hayırdır Sütanne, sen kolay kolay yatmazdın” dediğimizde, “Özürlü kartı alacağım diye yollarda kalıyordum, sormayın” diye yanıtladı bizi. Başta da dedik ya, bizim Sütanne, 71 yaşındadır ama akraba gezmelerinden, hacı bacılarını ziyaret etmekten geri kalmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 60 yaş kartını en güzel kullananlardan biri de odur.
Pek çok kez bu kart için yetkililere dua ettiğini bildiğimiz Sütanne, bu sene kartın 150 YTL olduğunu duyunca bozulmuş. “E benim Bağ-Kur aylığım 330 YTL. Ben bunun yarısını pat diye karta verirsem bütçem açık verir” diyen Sütanne, bir yakının önerisi üzerine, belediye otobüslerinde ücretsiz seyahat olanağı sağlayan “özürlü kartı” çıkarmak istemiş.
Özürlü kartı çıkarmanın yolu belli. Bir devlet hastanesine gidip, önce sağlık kurulundan “özürlüdür” raporu alacaksınız. O rapordan 5-6 tane çoğaltıp, “Aslı gibidir” diye mühürleteceksiniz. Eğer bizim Sütanne gibi telefonla randevu sisteminden yararlanırsanız işiniz daha kolay. Numaranızla Alsancak Devlet Hastanesi’ne gidiyor, belgeleri onaylatıyorsunuz. Öğleden sonra 15.00 gibi raporunuz elinizde. Buraya kadar her şey normal. Zaten Sütanne de böyle yapmış:
“Sonra bizi Karşıyaka’ya yolladılar. Karşıyaka’ya gitmek bir dert. Saat 15.00. Mesai 17.00’oe biter. Yanımda işlemler için bir torunum vardı. Sağ olsun, oraya mühür, buraya fotokopi o koşturdu. Ama dedim ya o saatte Karşıyaka’ya yetişmek. Ben de öbür torunumu aradım, gelip beni arabasıyla aldı, Karşıyaka’ya götürdü. Yanımda iki torunum olmasa işim çok zordu gerçekten. Yine de bu telaş böyle yatırdı beni.”
Meğer İzmir Valiliği”nin geçen yıl aldığı bir karar gereği “özürlü kart” alacaklar Karşıyaka Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne gidiyorlarmış. Konuyu Büyükşehir Belediyesi Engelliler Masası Kordinatörü Süleyman Er’e de sorduk. “Valilik neden böyle bir karar aldı, biz de anlamadık. Önceleri Sosyal Hizmetlerin Çankaya’daki yerinde oluyordu bu işlemler” diyen Er gibi biz de insanları neden Karşıyaka’ya yönlendirdiklerin anlayamadık. Hele söz konusu binada tekerlekli sandalyeyle gelen engelliler için sabit rampa olmadığını, binadaki asansörlere ise tekerlekli sandalyelerin sığmadığını duyunca iyice şaşırdık.
Er, özürlülerin pek de vatandaştan sayılmadığı ülkemizde, “özürlü kartı” sayesinde bu insanların hiç olmazsa istatistiksel olarak “sayıldığını” söyledi bize. 400 bin engelli vatandaşın yaşadığı tahmin edilen İzmir’de bugüne dek özürlü kartını 14 bin kişi almış.
Tabi bu kartı alabilen herkesi fiziksel engelli olarak düşünmeyelim. Bizim Sütanne gibi diyabeti olan da, kanser hastası ya da kalp hastası yani süre giden hastalığı olanlar da bu karttan yararlanabiliyor.
Özürlü vatandaşlara kart konusunda da, diğer hakları konusunda da her zaman yardıma hazır olduklarını da bir kez daha vurguluyor Süleyman Er. Yakınınızdaki engelli vatandaşlarınızla ilgili bilgi almak için bir yerlere not edin bence numaralarını: 484 12 62’den 121.
Sütanne’nin yanından ayrılırken, “Bu kadar koşuşturmayı artık kaldırmıyoruz, yaşlanmışız biz” diyordu. Gönül yaşı nüfus kağıdındaki yaşıyla eşleşmiş gibiydi…
Bu arada 60 yaş kartını alma süresinin ay sonuna kadar uzatıldığını biz de hatırlatmış olalım gönlü genç tüm büyüklerimize.
Category: Köşe yazıları