Öyle vitrinlerde filan “Kadınınızı unutmayın”, “Kırmızı renkli Dünya Kadınlar Günü çamaşırları geldi” yazıları görülmüyor. Özel asetat kutular içinde, “Kadınlar günün kutlu olsun bir tanem” yazılarıyla süslü güller de yok piyasada. Yani bugün erkekler için, “şimdi ne alacağım karıma, birşey almazsam bozulacak yine” diye paniklenecek bir gün değil.
Bugün, panellerle, eğitici konuşmalarla, kadınlara haklarının anımsatılacağı etkinliklerle kutlanacak “ağırbaşlı bir gün.”
Belki de bu yüzden olsa gerek, pek çok kadın “vitrinlerden, reklamlardan kendilerine hatırlatılmayan” bu günün farkında bile değil.
“Yok canım, o kadar da demeyin” lütfen. “Günümüz kutlu olsun” diye kutladığım pek çok hanım arkadaşım, aile büyüğüm, “Ya öyleymiş, pankartta okudum” diyor gülerek.
Dün bir çok etkinlik düzenlendi Kadınlar Günü nedeniyle. Haberlerini ve duyurularını görebildiğim kadarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Balçova Belediyesi çevre ilçelerden Dikili Belediyesi ve daha bir çok belediye, sivil toplum örgütleriyle el ele verip paneller, konferanslar, şiir dinletileri, konserler düzenledi.
Söz konusu etkinlik haberleri arasında o kadar çok kadın örgütü adını okudum ki…
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi (EKAM), Türk Kadınlar Konseyi Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İzmir Şubesi, Türk Kadınlar Birliği, Türk Anneler Derneği, Kadın Hakları Koruma Derneği, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER), Türk-Amerikan Kadınlar Kültür ve Yardım Derneği, Ege Kadın Dayanışma Vakfı (EKDAV), Girişimci Kadınlar Derneği (GİRKADE), İzmir Ev Kadınları Turistik El Sanatları Derneği (EVTED), İzmir Sekreterler Derneği, İzmir Hastaneleri Gönüllü Anneler Derneği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği, Kemalpaşa Kadın Platformu ilk anda görebildiklerim.
Bir kadın olarak tüm bu kadın derneklerinin doğal üyesi olduğunuz halde, bir çoğunun adını ilk kez duymuş olabilirsiniz. Bu derneklerin yanı sıra, bir de partilerin, belediyelerin, daha bir çok kuruluşun kadın kolları var bildiğiniz gibi. Abartı olacak biraz ama “neredeyse her kadına bir dernek düşüyor” diyeceğim.
Ve ben çok iyi biliyorum ki, dün ne yazık ki, bunca derneğin, sivil toplum kuruluşunun düzenlediği etkinliğe katılıp elinde bir karanfil ya da gül, yüzünde tatlı bir tebessümle eve biraz geç gittiği için, yemek yapamadığı için pek çok kadın dayak yedi evinde ya da azar işitti eşinden, suratını astı bir çoğunun evdeki yaşlı annesi, kayınvalidesi.
Önce zihinlerimizi aydınlatmamız şart. Ama sadece erkeklerin değil, kadınlarımızın da zihinlerini aydınlatmamız gerek. Daha çok okumamız, bilgilerimizi, görgümüzü, deneyimlerimizi paylaşmamız, konuşmamız şart.
Yerel yönetimlerin kurduğu kadın konseyleri, kent konseyleri, halk eğitim merkezleri, bu merkezlerin kursları çok önem taşıyor. Ve bu konseylere, merkezlere “eğitimsiz” dediğimiz kadınların ilgisi inanın çok daha fazla. Çünkü hepsi bir çıkış yolu arıyor. Ve daha kat edecek çok yolumuz var.
Ama dışarıda çalışarak, ama evde üreterek yaşama renk katan, emek veren tüm kadınlarımızın günü kutlu olsun…
Category: Köşe yazıları