Birkaç gün önce, mermer sektöründe araştırma geliştirme ve toplam kalite konusunda da çalışmalar yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Doğal Yapı Taşları ve Süs Taşları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay Onargan’I ziyaret ettiğimde, bazı fotoğraflar gösterdi. Temmuz ayı başında Yunanistan’da ülkemizi temsilen katıldığı 16. Avrupa Doğal Taş Çatlak ve Kırık Sistemleri Konferansı sırasında ziyaret ettiği Akropolis’teki ören yerleri ve müzeye ait resimlerdi paylaştığı.
En az bizim ülkemizdeki gibi görkemli ama daha iyi korunduğu açıktı eserlerin. Müzedeki birbirinden güzel mermer yapıtlar içinde bir tanrıça heykeli vardı ki, malzemesi bizim dünyaca ünlü Afyon İscehisar’ın kırmızı damarlı beyaz mermerinden yapılmıştı.
“Biz mermeri kültür, turizm ve imalat sektörüyle bir arada düşünemiyoruz. Oysa İtalya’da Yunanistan’da üretim, kültür, turizm, imalat hep bir arada düşünülmüş, değerlendirilmiş ve bizden ileriye gitmişler” diyen Prof. Dr. Turgay Onargan’a hak vermemek elde değil.
Türkiye dünya doğal taş rezervinin yüzde 40’na sahip olarak biliniyor. Tamamen yurtiçindeki kaynaklarla üretim yapan ve ihracat oranları 1 milyar dolara yaklaşan mermer sektöründe özellikle Ege illeri mermer üretimiyle lider konumda.
Mermer üretiminin yaklaşık yüzde 80’ninin Denizli, Balıkesir, Uşak, Muğla, Afyon, Budur, Isparta bölgesindeki ocaklardan, mermer ihracatının ise yaklaşık yüzde 60’ının İzmir limanından yapıldığını öğreniyoruz.
Bölgemizde sektöre ara eleman yetiştiren Torbalı Meslek Yüksek Okulu her yıl daha da bilinçlenen öğrenci kitlesiyle ve kaliteli eğitimiyle adından sıkça söz ettiriyor. Okul yöneticileri, özel sektörün okula çok büyük destek verdiğini ve üniversite sanayici işbirliğini yakaladıklarının altını çiziyor.
Mermer sektörü önü açık, desteklendiği, pazarlama, kurumsallaşma, lojistik, teknoloji ve eğitim sorunlarını aştığı takdirde, tekstil sektörü gibi rüzgarı arkasına alıp pupa yelken gidecek bir sektör. Hele bir de turizm sektörüyle el ele verirse, hem mermerciler hem de ülkemiz bölgemiz adına çok güzel gelişmeler olması mümkün.
Mermer sektöründekiler yeraltından çıkan blok halindeki mermerli görünce bile inanılmaz heyecan duyuyorlar, koruma altına alıyorlar. Tahminimce bu sektörde çalışan insanlar, antik kentlerimizde arkeologların yine yer altından kendileri gibi iğneyle kuyu kazarak çıkarttıkları binlerce yıllık muhteşem mermer heykelleri görünce de heyecan duyuyorlar. O eserlerden, mozaiklerden, işlemelerden esinlenerek yeni tasarımlar yapıyorlar, katma değeri yüksek ürünleri yurt dışına ihraç ediyorlar.
Durum böyle olunca, sektörün ileri gitmesi için yoğun çaba harcayan mermercilik sivil toplum örgütleri, turizmcilerle el ele verse, ortak bir sinerji çıkmaz mı acaba ülkemiz lehine? Hele bir de üniversitelerimiz ve Turizm Bakanlığımız konuya el atsa…
Siz varın bakın o zaman belgeselde izlediğimiz, eserlerin orijinali yerine temsili resmini gösteren arkeolog, ne kadar da mutlu ve başı dik yanıtlardı muhabiri.
Category: Köşe yazıları