“Bahçevan”ımız karakaçanı bahçe kapımıza bağlayıp güldü. “O armutlar dağ armudu. O kadar zor alıyoruz ki onları, gelir gelmez de satılıyor. Özel müşterileri var. Onlar organik, ilaçlanmadan, gübrelemeden kendiliğinden yetişiyor. O yüzden de çabuk bozuluyor ama çok lezzetlidir” dedi.
Büyük marketlerin taze sebze meyve bölümlerinde kese kağıdı içinde satılan organik ürünler, klasik manav reyonlarındaki ürünler gibi dimdik, pırıl pırıl durmuyor gerçekten de. Ve hatta fiyatları biraz daha pahalı olan bu ürünler koruyucu madde kullanılmadığı için daha kısa sürede bozuluyorlar. Ne var ki, bu ürünler doğal ürünler ve hemen tüketildikleri zaman biliyoruz ki, dolabımızda haftalarca bozulmadan bekleyebilen ürünlerden çok daha yararlılar. Çünkü doğallar, çünkü hepimizin korkulu rüyası kanserojen maddeler içermiyorlar.
Sağlık konularında giderek artan duyarlılıklarımız nedeniyle organik ürünlere ilgi de giderek daha da artıyor. Nar suyuyla başlayan ilgiyi İZFAŞ da fark etmiş. Bu yıl 75. kez kapılarını bizlere açacak olan geleneksel İzmir Fuarımızın da ana teması, Organik Tarım ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları…
Enerji maliyetlerinin sanayiciyi bu kadar zorladığı, çözüm arayışlarının arttığı, Dikili’de birkaç ay önce uluslararası bir Jeotermal Sempozyumu’nun yapıldığı, İzmir’e jeotermal enerjinin ne zaman geleceğinin daha yoğun tartışıldığı, Çeşme’nin rüzgarından daha fazla nasıl yararlanırız diye konuşulduğu bir dönemde İZFAŞ’ın böyle önemli iki konuyu fuar teması seçmesi çok anlamlı.
İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen, bir arkadaş ziyareti sırasında yediği organik kayısıların kendisinde böyle bir fuarın çağrışımını yaptığını gülerek anlatırken, “Biz aslında fuarda ürün satışı yapılmasından yana değiliz. Ancak bu yıl gelen talepler nedeniyle, organik üretim yapan firmaların belirli bir oranda satış yapmasına olanak sağlayacağız . Böylece bilinçli tüketici de bu ürünlerin gerçek lezzetini tatsın, bilmeyen tanışsın, fuardan ayrılırken evine bu lezzetli ürünü taşıyabilsin” diyor.
İZFAŞ, merkezi Bornova’da bulunan Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’yle birlikte çalışıyor bu süreçte.
Ülkemizde organik tarım sertifikasıyla üretim yapan yaklaşık 15 bin firma olduğu belirtiliyor. Çoğu ihracat yapan bu kuruluşların sattığı ürünler, ihracatta yüzde 20 oranında daha fazla gelir sağlıyor üreticiye. Sayılarında bir enflasyon yaşanan ziraat fakültesi mezunlarına ciddi istihdam olanakları yaratan ekolojik tarım için bölgemiz en uygun alanlar arasında yer alıyor.
Özellikle Seferihisar ve Karaburun’un çok kısa zamanda sıçrama yapması bekleniyor.
Organik ürünlerin fiyatları, şimdilik biraz daha yüksek olsa da, ne kadar iyi yıkarsak yıkayalım üzerindeki tarım ilacı kalıntısını arıtamayacağımız söylenen domatesler, yamru yumru biberler, hepsi neredeyse milimetrik salatalıklardan ister istemez uzaklaşacağız.
İZFAŞ’ın fuar organizasyonunda iki alanda da hem üreticileri hem tüketicileri bilinçlendirecek pek çok sempozyum yapılacağı da belirtiliyor.
Bilinçli tüketici kitlesiyle de farklılık yaratan İzmirlilerin bu fuara çok ilgi göstereceğini tahmin etmek zor değil.
Category: Köşe yazıları