İşin bizim ülkemizle ilgili olan kısmına gelince… Ülkemizin ihracatta sessiz sedasız ve tamamen özel sektörün çabalarıyla çok hızlı bir büyüme trendi yakalayan mermer ve doğaltaşçıları da fuarda yerini almıştı. Hem de İspanya gibi çok ciddi bir güç olan ülke standının yanıbaşında.
Türkiye, sektördekilerin çok iyi bildiği gibi dünya doğaltaş rezervinin yaklaşık yüzde 40’ı gibi ciddi bir paya sahip. Yani mermer ve doğaltaş, bizim ülkemiz için petrol kadar değerli ve önemli bir maden. Durum böyle olunca, Türkiye?nin taşı, teknolojisi sektörün hem makina üretiminde hem doğaltaş pazarlamasında marka ve lider ülke İtalya başta olmak üzere tüm ülkelerce ilgiyle izlendi.
Fuarın sürprizlerinden birisi olan Kromaş firmasının mozaik üretim hattı makinasıydı. Firmanın Ar-Ge departmanında üç yıllık bir çaba sonucu Türk mühendislerince gerçekleştirilen ürün başta italyanlar için büyük bir sürpriz oldu.
70 bin metrekarelik bir alanda, dünyanın 52 ülkesinden, 1500 firmanın katıldığı bu müthiş fuarda, İzfaş’ın milli katılım organizasyonunda ülkemizden 63 firma yer aldı. Ülkemizin en büyük firmaları ise bu yıl yine milli katılımın dışında ürünlerini sergilemeyi tercih etti.
Verona Fuarı, fuarda stand açarak ürünlerini sunan firma yetkililerinin üzerinde ısrarla durdukları durdukları gibi, tam bir arena. Satış kadar, dostlukların pekiştiği firmaların izlendiği, yeniliklerin incelendiği, yeni ürünlerin pazara sunulduğu, dünyadaki moda trendlerin oluştuğu, herkesin birbirini tarttığı bir buluşma noktası.
Stand açanlar kadar fuarı izlemeye gelenlerin de malını pazarlayabildiği fuarda bu yıl Türk mermercileri açısından çok ilginç bir ortam da yaratıldı. Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin katkısıyla tüm Türkiye’den fuarı izlemek isteyen sektör firmaları için Verona’ya özel uçak kaldırıldı.
Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin tam bir sivil toplum örgütü gibi davranarak, sektör temsilcilerinin sorunlarına çözüm üretme çabası gözlerden kaçmadı. 300 kişinin yer aldığı uçaktaki yolcular arasında sektöre ufuk açacak, dertlerine derman olabilecek çok önemli konuklar vardı.
Sektör temsilcileriyle kurduğu güçlü iletişimi ve tatlı diliyle dikkatleri üzerinde toplayan Muğla Valisi Temel Koçaklar, Aydın Valisi Mustafa Malay, İscehisar Kaymakamı Sıtkı Öcal, Denizli miletvekilleri Osman Nuri Filiz, Salih Erdoğan, Mehmet Yüksektepe, Mustafa Gazalcı, İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Manisa Milletvekili İsmail Bilen, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İscehisar Belediye Başkanı Ceylan Kılıçarslan, Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık konuya vakıf, dikkatleri çeken isimlerdi.
Geziye Ankara’dan katılan pek çok milletvekilinin görüşlerini dile getirirken “Biz Türk mermercilerinin bu kadar güçlü olduğunu, taşımızın bu kadar çeşitli olduğunu bilmiyorduk” sözleri ise Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin sektöre ne kadar önemli bir kapı açtığını göstermesi açısından çok dikkat çekiciydi. Türk Mermer ve doğaltaş sektörünün ülkemizin dört bir yanındaki yatırımcılarını bir araya getiren fuardaki çabaları ise ülkemiz adına gerçekten gurur verici.
Ege Maden İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç’in belirttiği gibi, herkes bu sektörde daha kat edilecek uzun bir yol olduğunun farkında. Erdinç, “Amerika’ya yapılan ihracatta İtalya’yı geride bırakan bir ülke olarak önümüzdeki yıl içinde ihracatımızı 1 milyar doların üstüne çıkartacağımız belli. Hedefimiz 2-3 yıl gibi kısa bir sürede dünya lideri olmak. İhracatımız her yıl yüzde 30 gibi bir artış gösteriyor” diyor.
Sektörde heyecan çok, çalışkan ve genç insan çok. Gençler bayrak yarışını büyüklerinden devralmış, sektöre ciddi bir devinim katmış görünüyor. Özellikle Denizli ve Muğla’nın atılımı dikkat çekici.
Bu arada fuara ilişkin küçük bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. İtalyanların özellikle makina sektöründe geldikleri nokta çok ileri düzeyde. Bizim daha çok plaka ve ebatlı taşların üretimi için yine İtalyanları izleyerek yaptığımız makinalar, İtalya’da çok farklı alanlara kaymış.
Atalarının mermeri dünyaca ünlü heykeltraşlarıyla yontarak şekil verdiği ülkede, artık bu sanat bilgisayarlı, water jet denilen makinalarda yapılabiliyor. En ince ayrıntılarına kadar işlenerek ortaya çıkan görkemli heykeller, bizim gibi gözler için tam bir sanat eseri olsa da bu konuda yorumu elbette gerçek sanatçılara bırakmak gerek.
Fuarın açtığı ufkun, milletvekilleri ve bürokratların da desteğiyle daha da gelişmesini dileyelim.
Category: Köşe yazıları