Prof. Dr. Mete, ekibiyle birlikte şu günlerde İzmir’de ilk defa gerçekleştirilecek oldukça geniş çaplı bir projenin çalışmalarını başlatmış. İzmir’in metropol alandaki dokuz ilçesinde, Türkiye İstatistik Enstitüsü’nden alınan adreslerle ve örnekleme yöntemiyle 6 bin hanede, her haneden bir kişiyle yapılacak araştırma aralık ayının ilk haftası başlayacak.
Amaç; İzmir’de yaşayan vatandaşların sosyodemografik bilgilerinin yanı sıra, toplumsal açıdan büyük önem taşıyan bazı psikiyatrik rahatsızlıkların toplumdaki yaygınlığını saptamak. Bu geniş kapsamlı araştırmanın kent hizmetlerinden tümüyle yararlanan, demografik yapıları, eğitim durumları birbirinden farklı insanların yaşadığı hanelerden yapılması planlanmış.
“Geniş tabanlı ve kapsamlı bu taramanın sonuçları İzmirliler açısından çok önemli. Sonucun İzmir’i tümüyle temsil edeceğini düşünüyoruz.” diyen Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete, sorunu saptamanın yanı sıra, çözüm üretmek için de hazırlıklı olduklarını belirtiyor.
TÜBİTAK tarafından desteklenen proje için Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yanı sıra Halk Sağlığı, Psikiyatri, Tibbi Genetik bölümlerinden de destek alınmış.
Anketlerin yapılacağı evlere bir hafta öncesinden mektup yollanarak açıklama yapılacağını belirten Projenin Başkanı Prof. Dr. Mete, anketle kent içinde yaşayan insanların ruhsal hastalıklara ne kadar açık olduğunun saptanacağını belirtiyor. Kent yaşamının yarattığı yoğun stres nedeniyle psikozların, travma sonrası stres bozukluklarının yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete, ankete katılanların isterlerse kan vererek hastalıklarının genetik olup olmadığının da araştırılacağını belirtiyor.
Yaşları 15 ile 65 arasındaki 6 bin kişiyle yapılacak bu büyük araştırmanın sonuçları gerçekten çok önemli. Psikiyatri sorunları olan kişilerin ayrıntılı analizinin de sağlanabileceği araştırmada ikincil amacın kişilerde psikiyatrik bozukluklara, özellikle de şizofreniye neden olan sosyal faktörleri tanımak olduğu belirtiliyor. Araştırma sonucu psikiyatrik bozukluğu olduğu saptanan kişilere ücretsiz muayene olanağı da sağlanacağını belirtiyor Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete.
İzmir, tanımı yapılırken “Türkiye’nin batısında, modern, çağdaş bir kent”, “İnsanları aydın, demokrattır”, “Sanayisi gelişmiştir, doğası güzeldir, Türkiye’nin üçüncü büyük kentidir” gibi ifadeler kullanılır.
Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından yapılacak araştırma için altı ay süre belirlenmiş. Bu altı aylık süre sonucu elde edilen araştırma bu sefer İzmir’de yaşayan halkın psikolojik yapısına ilişkin yeni tanımlar oluşturacak. Araştırma sonucunda belki İzmirliler için, “İyi hoşturlar ama biraz agresiftirler” ya da “İzmirliler mi aman onlar pek kavgacıdırlar”, belki de “Bu kentin insanı da havası gibi değişkendir… Biz değil araştırmacılar söylüyor” diyeceğiz…
Bir yanı yoksulluk, bir yanı varsıllık içindeki, çelişkilerle dolu bu kentin içinde ve çeperlerinde yaşayan insanların ruh halini yansıtan karne nasıl çıkacak bakalım… Ben de merakla bekleyenlerdenim…
Category: Köşe yazıları