Verilen eğitimin kalitesine, devletin eğitim sektöründeki yükünü hafifletmelerine ve ciddi anlamda vergi ödemelerine karşın, uygulamalarda devletten aynı desteği göremediklerinden yakındı özel okul yöneticileri.
1959 yılında kurulan Ege Bölgesi Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde eğitim sektörü temsilcisi de olan Necdet Doğanata, pratikte bir türlü yol alamadıklarını örneklerle anlattı :
“42 yıldır sektörün içindeyim. Bakana derdimizi anlatırız her zaman, o da bizi dinlerken samimi görünür. Sözlerimizin çoğuna katıldığını ifade eder. Örneğin bedava kitap konusu. Tüm devlet kurumlarına veriyorsunuz, bize niye vermiyorsunuz diyoruz? ‘Tamam, halledeceğiz bu işi’ deniyor. Sonra ne oluyorsa, yine aynı yerde kalıyoruz, bir gelişme olmuyor. ‘Zengin çocuklarına kitap veriyorlar’ gibi bir imajdan çekiniliyor galiba.”
Ege Bölgesi Özel Okullar Birliği’ne yaklaşık 30 okulun üye olduğunu belirten Doğanata, veli profilinin sanılanın aksine, ağırlıklı olarak “karı koca birlikte çalışan, çocuğuna iyi bir gelecek vermek için yaşamındaki bir takım şeylerden feragat eden anne babalar” olduğunu da dile getirdi. Necdet Doğanata, Maliye Bakanlığı’ndan çocuğunu özel okula gönderen veli için destek istediklerini söylerken, “Spastik özürlü çocuklar için devletin desteği var. Bu güzel bir çalışma. Peki zeki çocuklarımız için neden olmasın böyle bir destek?” diye sordu.
Doğanata, devletin özel okullardan hizmet almak için yaptığı girişimlerin geçen dönem, sosyal adalete ve eşitsizliğe aykırılık gerekçesiyle red edilmesinin büyük kayıp olduğuna da değindi. Mevcut yatırım kadar bir yatırımın atıl kaldığını vurgulayan Dernek Başkanı, olayın cemaat okullarını, vakıf okullarını engellemekle ilgili olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, “100 bin öğrencide 6 bini vakıf okullarına, 94 bini bizlere geliyordu. Hanginiz o okulların zarar verdiğini gördü?” karşılığını verdi. Bu okulların sık sık, hatta kasıtlı olarak denetimden geçtiğini de vurgulayan Doğanata, teftişlerde müfettişlerin bir şey bulamadığını dile getirdiklerini de paylaştı.
Özel okul yöneticilerinin ağırlıklı olarak ekonomik ve bürokratik sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaştıkları toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı yetkilerinin yanı sıra habercilerden de bir talepleri oldu.
Genel anlamda basının özel okul haberlerine yer vermesinden mutlu olduklarını dile getiren yöneticilerin ortak derdi, fiyatlar açıklandığı zaman çıkan haberlerdi… Eğitimci kimliğini bir yana bırakıp, bir şekilde basın kartı sahibi olduğu için “gazeteci” kimliğiyle söz aldığını belirten bir okul yöneticisinin “Basın aslında her zaman özel okulları destekliyor. Ancak Mayıs ayında fiyatlar artınca daha çok haber oluyoruz” diye konuşması, toplantıda özellikle “gazeteci” arkadaşlarımızı gülümsetmeye yetti.
Özel okullarda okuyan 300 bin öğrencinin devlete yılda yaklaşık 7 trilyon gibi bir gelir sağladığını öğreniyoruz . Yaptıkları yatırımlarla eğitim sektörüne destek veren sektör temsilcileri isteklerini şöyle sıralıyor:
Hastanelerden hizmet satın alan devletin özel okullardan da hizmet alması, KDV oranlarının yüzde 2-3’e düşürülmesi (şu an yüzde 8), bordrolu öğrenci velilerine vergi iadesi yapılması, öğrenci ücretinin bir kısmının devletçe öğrenci velisine katkı olarak verilmesi, öğrenci velisine çok düşük faizle eğitim kredisi verilmesi ve özel okul öğrencisine de ücretsiz ders kitabı verilmesi…
Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı yetkililerinin dikkatine bir kez daha sunulur.
Category: Köşe yazıları