Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları ve Mağazalar İşletme Müdürü Yalçın, mağazalarında 30 bine yakın ürün bulunduğunu, hedeflerinin bu sayıyı iki katına çıkarmak olduğunu söylüyor.
DÖSİM’in en çok satılan ürünleri arasında halılar olduğunu anlatan Soner Yalçın, halıların büyük çoğunluğunun da bölgemizde yaptırıldığını vurguluyor. Manisa, Bergama, Uşak, Kütahya, Afyon, İzmir, Gördes, Çanakkale, Menemen’deki üreticiler, Selçuklu ve Osmanlı döneminin en güzel halı replikalarını yapıp, dünyanın dört bir yanına yollama şansını yakalıyorlar DÖSİM sayesinde.
Kızlarağası Hanı’ndaki gümüş atölyelerinde, Şirince’de, Karşıyaka’da, ustaların ürettiği Anadolu uygarlıklarından esintiler taşıyan gümüşler, Görece’den cam nazar boncukları, İzmirli seramik ustalarının tabletleri, Çeşme’den folklorik bebekler, Bergama’dan kilimler DÖSİM’in ürün kataloğundaki 30 bin ürün arasında yerini almış.
Soner Yalçın, son yıllarda şirketlerin kurumsal hediyelik alışverişi için DÖSİM’i tercih ettiğini belirtirken, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık’ın tercihlerinin de kendilerinden yana kullanmalarını üreticiler adına büyük bir şans olarak nitelendiriyor.
DÖSİM’in normal mağazalarının yanısıra bir de müze mağazaları bulunduğunu öğreniyoruz Yalçın’dan. Çok yakında Efes Müzesi’nde de böyle bir mağaza açılacağını anlatan Soner Yalçın, Pamukkalede’ki El Sanatları Mağazası’nın da Müze Markalı ürünlerin satılacağı böyle bir mağazaya dönüşeceğini dile getiriyor.
Bakanlığın Müze Kart uygulamasının bu mağazalardaki satışları olumlu etkileyebliceğini de sözlerine ekliyor Soner Yalçın…
DÖSİM, benim yıllardır kişisel merakım nedeniyle ziyaret ettiğim, geleneksel üreticinin göz nuruyla gerçekleştirdiği ürünleri, dokunuşları, emeği görebildiğim bir kurum. Yabancı bir kente gittiğinizde, sevdiklerinize götüreceğiniz oraya özgün birşeyler bulmanın neredeyse imkansız olduğu günümüzde, DÖSİM’in her mağazasının Türkiye’den farklı esintiler taşımasını bu yüzden çok önemsiyorum.
Televizyonlarda, gazetelerde sayfa sayfa reklamlarını gördüğümüz, internet sayfalarında her yanından ithal mallar fışkıran, renkli büyük mağazalarda “bize özgü ne var?” diye baktığımızda, ben kocaman bir hiç görüyorum. Bizim yerli küçük üreticimizin istediği kadar yetenekli olsun, fiyatı, ambalajı ve de satış pazarlama stratejileriyle bu büyük satış mağazalarında yer alma olanağı neredeyse yok gibi.
İşte bu nedenle sanatları artık yok olmak üzere olan ustaların DÖSİM gibi bir kurum dışında ekmek yiyecekleri fazla bir seçenek yok. O yüzden DÖSİM’in güçlü olması, marka ve kurum imajını daha da güçlendirmesi, pazarlama taktiklerini geliştirmesi çok önemli.
Kurumun çok yakında internetten satışa başlayacağını da söyleyen Soner Yalçın, müze markalı ürünlerinin tüketiciler tarafından da ilgiyle karşılanacağını düşünüyor.
Küçük üreticiye, malını satacak pazar bulmakta zorlanan küçük esnafa el uzatacak kurumların daha da gelişerek ayakta kalmasını, profesyonelleşerek güçlenmesini dileyelim…
Category: Köşe yazıları