Mona Tekin Diamond, geçtiğimiz günlerde birkaç günlüğüne İzmir’e de uğradı. İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) gerçekleştirdiği söyleşiye katılan Diamond, 2005 yılından bu yana Türkiye’nin Georgia Eyaleti Fahri Konsolosu. Mona Tekin Diamond, aynı zamanda Türk Amerikan Dostluk Derneği’nin (ATFC – American-Turkish Friendship Council) kurucusu ve başkanı. Derneğin amacı, isminden de anlaşılacağı gibi, iki ülke vatandaşları arasındaki insani yardım, ekonomi ve eğitim alanlarında çalışmak.
Amerika’da Türk kadını tanınmıyor
Mona Tekin Diamond’la konuk olduğu etkinlik öncesi söyleştik. İlk cümlesi, “Türk kadını Amerika’da hiç tanınmıyor. Hala çarşafla dolaşıldığını sananlar var. Türkiye’nin çok iyi PR (public relations – halkla ilişkiler) yapması lazım” oluyor.
KAGİDER’in Lider Kadınlar Zirvesi’ne Amerika’daki üst düzey yetkililerin ilgisini çekmeyi başaran Diamond’a bu çalışmayı nasıl gerçekleştirdiğini soruyorum. Bu çalışmaları gerçekleştirirken bir başka Türk kadınının; Michigan-Detroit Bölgesi Fahri Konsolosu ve Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) eski Başkanı Nurten Ural’ın katkılarından söz ediyor.
Kadınların birbiriyle olan iletişimlerinin nasıl etkili bir sonuca ulaştığını söyleşi sırasında daha iyi anlıyoruz. Hillary Clinton’un mesajının bu toplantıya nasıl ulaştığını sorunca ilişkilerin nasıl geliştiğini öğreniyoruz : Melanne Verveer, Mona Tekin Diamond’ın çok yakın arkadaşı. Hillary Clinton da Melanne Verveer’ın…
Kadınlar arasındaki yakın ilişkiler, dikkatlerin Türkiye’deki bir zirveye çevrilmesine neden oluyor.
Amerikan kadını için olağan bir etkinlik
KAGİDER’in çalışmalarının iyi bir yolda olduğunu belirten Diamond, “Amerika’daki kadınlar için bu tür etkinlikler olağan. Orada bu tür kadın dernekleri çok fazla. Ama akademisyenlerin gelmesi önemliydi” diye ekliyor. Söyleşirken Diamond’a “Amerika’da bilinen, Türkiye’den tanıdığınız lider iş kadınları var mı?” diye soruyorum. Derneklerinin KAGİDER Zirvesi’nde bir ödül verdiği Aynur Bektaş’tan söz ediyor. Bir de Pınar Eczacıbaşı’nın adını veriyor. Türkiye’de çok tanınan ve bizim “dünyanın sayılı iş kadınları” arasında diye tanımladığımız sanayici kadınların isimlerini sayıyorum. Mona Tekin Diamond zarif bir şekilde gülümsüyor ve yine sohbetimizin başındaki yanıtını veriyor. “PR çalışması eksik Türkiye’nin. Biz bu ilişkileri geliştirmek için köprü olacağız işte”…
“Bizim kadınlarımız Türkiye’de çok çalışıyor başarılı olabilmek için. Amerika’da yaşayan ve çalışan Türk iş kadınları ne kadar başarılı?” diye soruyorum. Yanıtı, “Hiç sorunları yok. Son derece başarılılar eğitimli kadınlar. Türklerin ticari açıdan Amerika’ya girişi zor oluyor. Biz onu kolaylaştırmak istiyoruz. Kadınların ürettikleri ürünlere pazar yaratabilmek için, onların sosyal yaşantılarını değiştirmeden, ürettikleri ürünleri satabilecekleri bir platform için yardımcı olmak istiyoruz” oluyor.
Mona Tekin Diamond’a Amerika ile iş yapmak isteyen kadınların somut olarak ne yapması gerektiğini sorduğumda şu yanıtı alıyorum:
“İki taraf için de kontak noktası biziz. Amerikalı ve Türk iş kadınları bizi arayıp diyalog kurabilirler. Kısa bir süre sonra hangi konularda çalışacağımızı, sektörlerimizi belirlemiş olacağız. Zirveden sonraki aşamayı takip edeceğiz. Biz iş ilişkisini sürdüreceğiz. Mail atarak bize ulaşabilirler. Biz gerekli koordinasyonu sağlayacağız. Bizim temel amacımız insanları özellikle de kadınları temel olarak ticarette bir araya getirmek.”
Mona Tekin Diamond’ın Türkiye’ye olan ilgisi ve sevgisi her halinden belli oluyor. Ancak bize uzatılan her ikramın ardından hep birşeyler isteneceği endişesiyle öylesine doluyuz ki, insan tüm bu anlatıların ardından “Gerçekten samimiler mi?” diye endişe duymadan edemiyor. Hatta aynı endişeyi İZİKAD söyleşisi sırasında bir genç arkadaşımız da dile getiriyor. “Bu kadar geri kalmış ülke varken neden Türk kadınına destek olmak istiyorsunuz?” diye soruyor. Mona Tekin Diamond çocuklarının ismini bile Türkçe koyduğunu, bu ülkeye gönülden bağlı olduğunu ve projeleriyle destek vermek istediklerini söylüyor…
Filimlerden çıkıp da yaşamın içine girmiş gibi duran bu güzel kadının, Türk kadınına gösterdiği ilginin ve desteğin kısa sürede gerçekleşmesini dileyelim.
Category: Köşe yazıları