Kimsenin adamı olmadan, hiç bir kurum ve kuruluşun, siyasi partinin sözcülüğünü yapmadan sadece haber vermeye çalışmak zordur.
Sessiz, sakin, sansasyona yer vermeden, yorum yapmadan, gelen haberi kendi yaşam süzgecinizden geçirip düzelterek, yayına vermeden önce irdeleyip düşünerek, sadece haber vermekse kaygınız, işiniz zordur.
İnternet yaşamımızın vazgeçilmezi olsa da bunu toplumun büyük bir kesimi için söylemek hala olanaksız. O nedenle, sansasyondan uzak, ana sayfanızda iç gıdıklayıcı fotoğraflar, kafalarda soru işareti uyandırıp tıklatacak tuzak kelimelerle başlayan haberler yoksa işiniz daha da zordur.
Kentine duyarlı insanlarsa bir biçimde fark eder sizi. Paylaşmak istediklerini, bilgi ve birikimlerini, haykırışlarını ifade edecek bir yer aradığında sizinle buluşuverir.
İzmirli genç bir kadın yazarın seçim döneminde köşesinden yazdığı mektup Türkiye’nin gündemine oturuverir.
Yine bir başka İzmirli genç kadın İzmir’in sellukalarının kokusunu anımsatır bize. “Evet ya, bir zamanlar bu kentte sardunyalara arkadaş, mis gibi sellukalar salınırdı bahçelerde” dersiniz tatlı bir gülümseyişle.
Kent gözlemcisi, duyarlı insanlarsa köşelerinden kentin değerlerine sahip çıkar. Yerel yöneticileri içtenlikle uyarır, bilgilendirir. Semtinin sesidir onlar. Haykırırlar: “Kenti yabancılara kaptırıyoruz, dikkat. Biz elimizi çabuk tutmazsak, çocuklarımıza miras bırakabileceğimiz ne bir tarihi kemer ne bir çeşme ne de hazire kalacak…”
Uzun yıllar elinde makinasıyla kenti gözlemleyen, haberler yapan insanlar anılarını, gözlemlerini, arşivlerini, kalbini açarlar size köşelerinden.
Kimileri gezdiğini, gördüğünü, yaşadığını aktarmak, kimileri duyduğunu anlatmak, kimileri sizi tehlikeli anlarda yaşama bağlayacak bilgilerini paylaşmak ister içtenlikle.
Duyarlı, duygulu, içtenlikli, sorumluluk sahibi, dost insanların, İzmirlinin ortak buluşma alanı Kent-Yaşam, 1 Temmuz 2010 günü 8 yılı geride bıraktı. Bu süreçte bir çok yol arkadaşımız oldu. Kimi yolun başından bu yana kentle, kentliyle paylaşmayı sürdürdü deneyimini, bilgi birikimini, kimi başka limanlara demir attı. Zorluklar dostların desteğiyle aşıldı.
Kente ilişkin binlerce haber ve fotoğrafın yer aldığı Kent-Yaşam, bir sosyal sorumluluk projesi gibi İzmirli’nin kent belleği oluverdi adeta bu sekiz yıllık süreçte.
Çoğu gazeteci kökenli, ortak noktaları kent sevdalısı olmak diye tanımlayabileceğimiz yazarlarımız fikirleriyle ışık tuttu kentliye. Kent insanın çabalarını, geçmişini, güzelliklerini, yerel yöneticilerin projelerine bakış açılarını, ülkemizin yaşadığı travmalarda hissettiklerini paylaştı bizlerle.
Kent yolculuğumuzda bizimle yola çıkan herkese sonsuz teşekkürler.
Kentine karşılık beklemeden duyarlılıkla bakan, söyleyecek sözü olanlara “Buyurun Kent-Yaşam’a” diyoruz. Kente dair iyi ve güzel haberleri daha uzun yıllar paylaşmak dileğiyle…
Category: Köşe yazıları