Almanya’nın Berlin kentinde 46 yıldır kapılarını turizmcilere açan Berlin Turizm Borsası (ITB Berlin) 7-11 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlendi.
Dünyanın en prestijli, alanında ise en büyük fuarlarından birisi olan ITB Berlin, ülkelerin turizm piyasasındaki değerlerinin belirlendiği, trendlerin saptandığı bir borsa gibi değerlendiriliyor.
160 bin metrekarelik bir alanda, çoğu üç katlı tam 26 holde düzenlenen fuarda bu yıl 187 ülkeden 10 bin 644 katılımcı yer aldı.

Söz konusu alanın büyüklüğünü aklınızda canlandırabilmeniz için bizim Kültürpark’taki Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nın 55 bin metrekare olduğunu belirteyim
Yaklaşık yüzde 40’ı Almanya dışından olmak üzere 113 bin profesyonel ziyaretçinin gezdiği fuarda, 94 ülkeden akredite olmuş 7 bin gazeteci de etkinlikleri dünyaya duyurdu. Fuarın bu yıl onur konuğu ülke ise Mısır’dı.
Ülkeler değil kıtalar fuarda

Kentlerin, ülkelerin değil, kıtaların tanıtımının yapıldığı fuardan kısaca söz etmek isityorum öncelikle. Tam bir panayır gibi fuar alanı. Birbirinden canlı şekilde düzenlenmiş stantlarda ülkeler doğal güzelliklerini, turizm olanaklarını, yemeklerini, kültürlerini, kıyafetlerini, tarihini pazarlama yarışındalar.
Az önce aktardığım gibi, 26 holde düzenlenen fuarda binalar arasındaki ulaşım “mekik” denilen özel midibüslerle sağlanıyor. Son iki gün halka açık olan fuarda bizim turizm fuarlarında yaşadığımız gürültü, karmaşa, gün boyu yüksek sesle başınızı ağrıtan müzik yayını, görsel kirlilik neredeyse hiç yok.

Fuar alanının girişinde gün boyu rahat dolaşabilmeniz için paltolarınızı bırakabileceğiniz, binlerce kişinin yararlanabileceği vestiyerler oluşturulmuş. Aynı sistem medya merkezinin girişine de yapılmış. Bu arada medya merkezinde gazetecilerin rahat çalışabilmesi için her türlü olanağın sağlandığını, boşta internete ve yazıcılara bağlı 60 kadar laptopun hazır beklediğini, üç dilde günlük etkinlik bültenlerinin ve fuar gazetesinin de yayınlandığını aktarayım küçük bir dip not olarak.
2012’nin kriz yılı olması nedeniyle Avrupalı turizmcilerin temkinli davrandığı fuarda katalog satışların yerini internet satışlarının ve online pazarın aldığını anlattı turizmciler. Fuar boyunca blog sitelerinin, sosyal medyanın, mobil seyahat hizmetlerinin tanıtımını yapan konferanslar düzenlendiği konuşuldu.

Eko turizm, sürdürülebilir çevre ve ekolojik sistemler, temiz enerji kullanan ve geri dönüşümü önemseyen çevre dostu oteller, teknolojik oteller, butik oteller, ailelere ve çocuklara hayallerindeki tatil seçeneğini sunan destinasyonlar anlatıldı beş gün boyunca.
Turizmcilerin engelliler için nasıl bir seçenek sunacağı, “engelsiz turizm” kavramı da gündemde olan turizm çeşitleri arasında yerini aldı. Turizmciler yaşlanan Avrupalı turist için SPA ve sağlık turizmine özel önem verildiğini anlatırken, standlarda dolaşan fısıltı gazetesi fuarda gay ve lezbiyen turizminin bu yıl geçmiş yıllara göre dikkat çekici biçimde öne çıktığı haberini yaydı.
Fuarda Türkiye, Türkiye’de İzmir
Türkiye’nin 43 yıldır katıldığı fuarda bu yıl 3 bin 79 metrekare alan alınmış ve 127 katılımcı ülkeyi temsil etmiş.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, Türkiye’nin fuara 1968 yılından bu yana düzenli katılan ülkeler arasında yer aldığını belirtirken, ITB Berlin’de dünyanın en önemli seyahet acentalarından birisi olan TUI ile bir anlaşma yaptıklarını, firmanın Türkiye’ye Çin’den turist getireceğini müjdeliyor. İzmir’e ilişkin neler yapıldığını sorduğumuzda ise şunları söylüyor:
“İzmir’de yaptığımız çalışmaların karşılığını almaya başladık. Biz bir şey dile getirmeden çalıştığımız acentalar, turizm operatörleri İzmir ve Ege için ne yapabileceklerini sordular bize. Gündemlerinde Ege vardı. Bu sevindirici bir gelişme. İzmir farkındalığı artmaya başladı.”

Bugüne değin ağırlıkla Antalya, İstanbul destinasyonları tanıtılırken, bu sene ana destinasyon olarak İzmir seçilmiş. Anlaşılan o ki; hükümetin icraatçı iki bakanı İzmir’den milletvekili olup İzmir’in Ankara’da da farkındalığı artınca, bunun sonuçları ITB Berlin’e de yansımış. İzmir bu yıl ilk defa 130 metrekarelik bir alanda bağımsız olarak Türkiye standının içinde yer almış.

İzmirli turizmciler tanıtıma öylesine aç ki, Bakanlığın ayırdığı alanın dışında el ele verip 40 metrekarelik bir stand daha almışlar fuarda. Bakanlığın yer ayırdığı bölümde Kuşadası, Pamucak, Didim, Bergama, İzmir Ticaret Odası, Karaburun, Çeşme, Manisa, Datça, Bodrum, Marmaris, Muğla, ETİK, TÜROFED standları yer almış.
Ege Bölgesi Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK), Destination İzmir, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Konak Belediyesi işbirliğiyle satın alınan alanda ise Çeşme, Kuşadası, İzmir ve Pamucak’tan otel, seyahat acentası, ulaşım sektöründen katılımcılar, SKAL ve CVB İzmir var.

ETİK Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler oldukça heyecanlı görünüyor fuarda. İzmir’in önemli bir rüzgar yakaladığını ve kentin gündeminde artık turizm olduğunun altını çiziyor. İzmir’in ilk defa tek yürek olarak katıldığı bu fuarda, İZKA ile yaptıkları proje doğrultusunda EXPO 2020 adaylığını da konsept olarak öne çıkardıklarını anlatıyor. Valiliğin yurt dışı fuar desteklerine getiriyor sözü:
“İzmir Valiliğinin bize sözü var. İki yıl bizi yurt dışı fuarlarda destekleyecek. Biz de sektör olarak iki yıl sonra kendi ayaklarımızın üstünde duracağımızı, bu desteğin karşılığını verecğimizi ilettik kendisine. Bu doğrultuda İZKA, Destination İzmir ve Konak Belediyesi, aynı zamanda Sun Express ve TAV’ın da desteğiyle fuara katıldık. Bakanlığın açtığı İzmir standının yanında, turizmci dostlarımızla yer aldığımız standımız büyük ilgi gördü. Turizmcilerin ekip olarak çalışmasının karşılığını en kısa zamanda alacağımıza inanıyoruz.”

İzmirli turizmcilerin standında bu yıl EXPO 2020 vurgusunun yanında sık sık İzmir’in 2013’te yapılacak dünya SKAL Kongresi’ne adaylığı da konuşuluyor. İzmir’e 1000’i aşkın üst düzey turizmciyi getirecek olan kongrenin İzmir dışındaki diğer adayı ise Berlin. SKAL İzmir Başkanı Nihat Levent bu kongreyi almak için fuarda bol bol kulis yapma olanağı bulduklarını, İzmir’in şansının yüksek olduğunu vurguluyor.

Destination İzmir Grubu’nun altı yıldır bu fuara düzenli katıldığını anlatan grubun sözcüsü, ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan da, “Fuarlar süreklilik işidir. İstikrarlı şekilde katıldığınızı gören ziyaretçi, ilgisini sizden esirgemez. Biz fuarda kent otellerimizin daha çok yer almasını isterdik. Hepimiz bu kentte yaşayanlar olarak kente karşı borçluyuz. Bu fuara gelip bölgemizi tanıtacağız ki, turist gelsin ve birlikte kalkınalım” diyor.

Fuarda herkes profesyonelce hazırlanmış. Çantalar, nazar boncukları, broşürler, kitap ayraçları, anmalıklar, tadımlık lokumlar, zeytinler, sabunlar kapış kapış gidiyor. ETİK’in önderliğindeki İzmir standında 3 bine yakın çanta 40 koli döküman dağıttıklarını söylüyor fuara Çeşme’den katılan Ebru Akyürekli Bartuçini.
Turizmcilerin duayeni
Soner Kromer, Ege Bölgesi’ndeki dini merkezlerle antik kentlerin yerini gösteren özel haritasının önünde, broşür dağıtıyor, heyecanla tanıtım yapıyor. Dünyanın her yerinden turizmciler, yöneticiler Kromer’e selam vermeden geçmiyorlar standın önünden.
Krizde yüzde 10 büyürüz

2012 yılının Avrupa’yı ciddi anlamda sarsan kriz yılı olmasına karşın Türk turizmci krizden pek etkilenmiş görünmüyor. Turizmdeki çeşitliliği, bitip tükenmek bilmeyen azimleri, coşkusu, Kültür ve Turizm Bakanı’nın kendilerine verdiklerini söyledikleri destekle “Biz bu krizden de yaklaşık yüzde 10 gibi bir büyüme ile çıkarız” diye konuşuyorlar. Herkes umutlu ve pozitif düşünüyor.
İngiltere pazarındaki sıkıntının Mart sonunda kesinleşecek Rus pazarından gelecek olumlu sinyallerle düzeleceğini belirtiyorlar. Yine Almanya’dan gelecek turist oranında özellikle Ege Bölgesi’nde yüzde 20 oranında bir artış beklentisi olacağını söylüyorlar.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genç ve güleryüzlü Berlin Turizm Ataşesi Gözde Şahin’le tanışıyoruz. Bizi İzmir standının en çok ilgi çeken bölümüne Celsus Kitaplığı’nın replikasının bulunduğu kısıma götürüyor. 6 metreye 7 metre büyüklüğündeki çalışmayı İzmirli heykeltraş Eray Okkan 25 günde tamamlamış. Bulunduğu yer biraz sapa, tanıtıcı dökümanları okunaksız olsa da, gelen geçen herkes Celsus Kitaplığı’nın önünde fotoğraf çektirmeye çalışıyor.
Şahin, “Bakanımız İzmirlilere verdiği sözü bu fuarda yerine getirdi. İzmir’liler için ayrılan standa o kadar yoğun ilgi oldu ki, yer yetmedi. Kimi katılımcılar açıkta kaldı.Önümüzdeki yıl daha büyük yer ayırmamız gerekecek gibi görünüyor” diyor. Gözde Şahin İzmir’in yüksek vaatleri olan, Avrupalı ama bir o kadar da Türk, çağdaş bir kent olduğunu kaydediyor.

“İzmir kadın gibi aslında. Çok cazip bir kent. Bu yıl tanıtmı bütçemizden ciddi bir pay alacak İzmir. İzmirli turizmcilerle ETİK’le, önemli çalışmalarımız olacak. Medya ve halkla ilişkiler çalışmalarına ağırlık vereceğiz. İzmir’i de artık Antalya, İstanbul gibi bir bütün olarak, marka kent olarak tanıtıyoruz” diyor Gözde Şahin.
Alman pazarının türkiye için çok önemli olduğunu da vurgulayan Turizm Ataşesi Şahin, Türkiye’yi ziyaret eden ülkeler sıralamasında Almanlar birinciliği kimseye bırakmıyor. Bu da direkt uçuşların da faydası büyük. Geçen yıl yüzde 15’lik bir artış yaşanan pazarın bu yıl daha da büyüyeceğini görüyoruz” diye tamamlıyor sözlerini.
EXPO tanıtımı
İZKA’nın “İzmir yeterince tanınmıyor” tespitini bu fuara gelince daha iyi anlıyor insan. Tam 46 yıldır ülkemizin katıldığı fuarda, bunca yıl otelcilerin, acenta sahiplerinin, grupların çabalarıyla temsil edilmiş İzmir.

Kent yöneticileri turizmcilerin önüne düşüp, el ele verme konusunda pek de çaba göstermemişler anlaşılan. Dolayısıyla kent yeterince tanıtılamamış. “İzmir farkındalığı arttı” dense de, İzmir’in tanınmak için kuşkusuz daha çok zamana ihtiyacı var. Bakanlığın kullandığı tanıtım görsellerinde öne çıkarılan Efes, Şirince de tanınırlık anlamında İzmir isminin önüne geçtiğini gösteriyor aslında.

“Fuarda EXPO tanıtımı nasıl yapılmış?” diye sorarsanız, EXPO 2020 logosu Bakanlığın kullandığı İzmir görsellerinde, afişlerde, standların cephelerinde yer almış. Tek başına bir stand açılmamış EXPO için. “Peki EXPO için özel bir etkinlik yapıldı mı?” diye sorarsanız, yanıtım ne yazık ki “Hayır” olacak.
Bir İzmirli olarak gönül isterdi ki, İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, EXPO yöneticileri Mahmut Özgener’in, Ender Yorgancılar’ın diğer sivil toplum kuruluşlarının başındaki yöneticilerin el ele, birbirlerine içtenlikle gülümseyerek hep birlikte açılışını yaptığı bir İzmir gecesini size anlatabileyim. Ne yazık ki böyle bir şey olmadı.
Sabah İzmir boyozunu, simidini almak isteyenlerin nasıl kuyruklar oluşturduğunu ballandıra ballandıra anlatabilseydim keşke

Yöneticilerin İzmir’i anlatan görselleri dağıttığı, 26 holün her yerinde kolunda Maldivler, Mısır, İtalya çantası değil de EXPO logolu İzmir çantası olan kadınların dolaştığını
Çocukların ellerinde “EXPO 2020, I love İzmir” yazan balonların uçuştuğunu
İzmir bölümünde kentin dinamizmini, renkliliğini yansıtan EXPO bayraklarının sallandığını da söylemek isterdim. Ne yazık ki bütün bunlar bir İzmirli’nin hayali olarak kaldı.
Yine de teselli kabilinden diyelim ki, EXPO adayı diğer ülke standlarında en azından bu konuyu çağrıştıracak logo bile kullanılmamıştı.
Uluslararası Sergiler Bürosu (Bureau International des Expositions BIE) delegelerini etkilemek için yoğun uğraşlar içinde olduğu anlatılan EXPO yöneticilerinin bir günlüğüne bile olsa, fuara katılmak için zaman bulamamasına yazık.

Fuarda İzmir’in farkındalığını arttırmak için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın İzmirli yöneticilerden daha inançlı bir şekilde koşuşturduğunu söylemeden geçmek istemiyorum.
İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz’in turizmcilerin yanından bir an olsun ayrılmadığı, sürekli fikir gelştirdikleri fuarda, dikkatimizi çeken kent yöneticilerinden birisi de Bergama’nın Genç Belediye Başkanı Mehmet Gönenç oldu.

Bergama bildiğiniz gibi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmek için aday bir kent. Mehmet Bey ve eşi Meltem Hanım’ın görüşmelerden fırsat buldukça standlarında Bergama’yı anlatan broşürleri bizzat dağıttıklarını görmek, kentlerini Almanca, İngilizce anlatmalarını izlemek ise özlediğimiz görüntülerden birisiydi.
Fuar bitti, umutlar yeşerdi
Bu yıl 31 milyon turist ağırlayan Türkiye’nin, İspanya ile pazarda başa yarışan iki önemli rakip olduğunun altının çizildiği ITB Berlin Turizm Borsası’nda ülkemizin yükselen değer olduğunu görmek, umutların yeşerdiğini izlemek iyi geliyor insana.

Turizmciler, içeride ecrimisil, katı atık ve bertaraf bedellleri, SPA Yönetmeliği, Gürültü Yönetmeliği, Tütün Ürünlerinin Tüketilmemesine ve Satışına İlişkin Yasal Uyarılar Hakkında Yönetmelik, tesis yenilemeleri, çevre gibi sorunlarla uğraşırken, dışarıda en güzel yüzleriyle tek yürek olarak atıyorlar. Standlarda rakip değil ortak gibi pazarlıyorlar ülkemizi, bölgelerini ve tesisleri.
Yazımızı Berlin Turizm Borsası’na katılan turizmcilerin iyi dileğiyle bitirelim:
Güzel bir fuar oldu maşaallah, seneye daha çok turist gelecek inşaallah.