İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Almanya’ya giderek Bremen ve Berlin’de toplu ulaşım sistemlerini incelemiş ve özellikle Berlin’in deneyimlerinden yararlanmak için görüşmeler yapmış.
Haberi okuyunca “Kocaoğlu Berlin’e keşke Eylül’ün 18’inde gitseymiş” dedim. Neden? derseniz, bizim hedefimiz olan “Fuarlar ve kongreler şehri” ünvanını bileğinin hakkıyla alan Berlin’de önceki hafta dünyanın en önemli demiryolu teknolojileri sistem ve araçları fuarı InnoTrans Fuarı gerçekleştirildi.

Demiryolu deyince akla gelebilecek her şey (buna elektrikli tramvaylar da dahil) vardı bu fuarda. İki yılda bir düzenlenen ve bu yıl 18-21 Eylül 2012 tarihleri arasında Messe Berlin Fuar alanında düzenlenen fuara dünyanın her yerinden 2 bin 300’ün üzerinde firma katıldı.
Böyle bir fuarı izlemek biz normal vatandaşlar için bile mükemmel bir deneyim olurken, Aziz Kocaoğlu gibi yaklaşık dört milyon nüfuslu bir kentin yöneticisi için hepimiz adına kim bilir ne büyük bir kazanç olurdu.
Önce fuardan söz edeyim, ardından yeniden Aziz Başkan’a döneyim…

Demiryolları alanında büyük önem taşıyan bu fuara Türkiye’den yaklaşık 37 firma, kurum ve kuruluş katıldı. Çoğu Türk holü de denilen 8.1 no’lu holde yer alan kurum ve kuruluşlar arasında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), TÜLOMSAŞ (Türkiye Lokomotif Sanayi A.Ş.), TÜVASAŞ (Türkiye Vagon Sanayi A.Ş.), Karabük’ten EMAS firmasının yanı sıra dünya devleriyle aynı hollerde yer alan İzmirli firma SAFKAR, İstanbul’dan Yapıray A.Ş ve Bursa’dan katılan Durmazlar A.Ş. dikkatimizi çeken firmalar oldu. Bizse fuara merkezi İzmir’de bulunan Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği temsilcileriyle birlikte katıldık.
Türkiye’den iki önemli girişim
Bu yıl fuarda Türkiye adına iki güzel gelişme yaşandı. Fuarın en çok dikkat çeken bölümü olan açık alanda 3 bin 500 metrelik ray hattında Türkiye’den biri özel biri kamu kuruluşunun desteğiyle gerçekleştirilen iki prototip ürün de görücüye çıktı.
TÜLOMSAŞ’ın General Elektrik firması ortaklığıyla gerçekleştirdiği dizel elektrik ana hat lokomotifi ile Bursa’dan Durmazlar Makine San.ve Tic.A.Ş.’nin yaptığı İpekböceği – Silkworm Tramvay, firma yöneticilerinin verdiği bilgiye göre oldukça ilgi gördü.

Lokomotif, General Elektrik’in tarihinde ilk defa Amerika dışında üretilen (Eskişehir’de) lokomotif olma özelliğini taşıyor. Firmanın sorumlusu Nurettin Biçer’in lokomotifin yanıbaşında yaptığımız mini söyleşide verdiği bilgiye göre bu ortaklık, lokomotifin üretim merkezi Eskişehir’i Avrupa’nın merkezi konumuna sokacak ve Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağlayacak, istihdam yaratacak. Biçer’e Bu girişimi kim başlattı? diye sorunca, “Çalışma büyük ölçüde firmanın Türkiye’den de sorumlu müdürü Gökhan Bayhan’ın çabalarıyla gerçekleştirildi. Gökhan Bayhan GE’nin Rusya, Kazakistan, Doğu Avrupa, Türkiye ve bazı Kuzey Afrika ülkelerinden sorumlu” diye yanıt veriyor.
İlk anda baktığınızda daha çok GE ürünü olarak algılanan, ancak arka kısmında TÜLOMSAŞ logosunun da yer aldığı lokomotifin pazarlamasını da GE yapıyor. 120 kilometre hız yapan ve daha çok yük taşımacılığında kullanılacak olan lokomotif fuarda kendi alanında lanse edilen iki üç lokomotiften biri olarak oldukça ilgi görmüş.
Fuar’a Eskişehir’den katılan TÜLOMSAŞ’ın Genel Müdürü Hayri Avcı da benzer bilgiler veriyor. TCDD’nin standında görüştüğümüz Avcı, demiryolları sektörünün Eskişehir’de yan sanayi ile birlikte 3 bin 100 kişiyi istihdam edildiğini belirtiyor. Hayri Avcı, bu sayının iki yıl sonra 10 bin kişiye yaklaşacağını söylüyor.

Fuarda son üç dönemdir stand açtıklarını kaydeden ve TÜLOMSAŞ’ın üretim kapasitesinin yıllık 1000 vagon olduğunu vurgulayan Hayri Avcı, Eskişehir’den yaklaşık 50 kişilik bir ekiple geldikleri fuara Türk firmalarının katılımının ve ilgisinin her dönem daha da arttığına dikkat çekiyor. “InnoTrans Fuarı’na ülkemizden katılımın yüksek olması raylı sistemler için konulmuş vizyonun ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” derken, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın, fuarın açılışı sırasında söylediği Türkiye’nin 2023 yılında demiryolları alanında da dünyanın ilk 10 ülkesi içinde yer alma hedefine vurgu yapıyor.
Firmanın Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’yle birlikte çalışıp, kendi içlerinde teknoloji geliştirip ürettiğini anlatıyor. TÜLOMSAŞ’ta şu an 1600 kişinin çalıştığını söyleyen Genel Müdür Avcı, toplu taşımacılığa artan ilginin istihdamı da arttıracak olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.
İpekböceği’nin cazibesi

Fuara Bursa’dan katılan Durmazlar Makine San. ve Tic. A.Ş’nin ürünü İpekböceği Silkworm, Türkiye’de özel sektör tarafından üretilen ilk yerli araç olarak tanıtılıyor. Firmanın Raylı Sistemler Proje Yöneticisi Sunay Şentürk, projede şu ana kadar 150 kişinin görev aldığını belirtiyor. Yazılımı Türk mühendislerce gerçekleştirilen yerli tramvay İpekböceği’nin, maliyet olarak sektörün lideri Almanya, İsviçre ve Fransa’nın ürettiği araçlardan yüzde 30 daha ucuz olması hedeflenmiş. Sunay Şentürk, insan sağlığını, güvenliğini sağlayan kaliteli bir araç ürettiklerini vurgularken, şu an uluslararası kalite belgelerin de son aşamada olduklarını kaydediyor.

Şentür’ke yakında İzmir’de tramvay konusunda belediyenin ihaleye çıkacağını, teklif verip vermeyeceklerini soruyorum, “Elbette isteriz, belgelerimizi tamamlayalım onlar da bir ihaleye çıksınlar. Hedefimiz zaten belediyeler” diyor.
Cadde tramvayı olarak da tanımlanan benzer tramvayların Eskişehir, Samsun, Konya ve Antalya’da şu anda hizmet verdiğini belirten Sunay Şentürk, İpekböceği’nin fuara katılan Fransız, Alman, İsviçre ve İspanyol firmalarına rakip olmasının keyif verici bir deneyim ve girişim olduğunu söylerken haklı olarak gurur duyuyor.
İzmir’den SAFKAR firması

InnoTrans Fuarı’nda yer alan tek iklimlendirme firmasının İzmirli SAFKAR firması olduğunu öğreniyoruz. SAFKAR, fuara 2006 yılından bu yana katılıyor. Şirketin Kurumsal Satış Yöneticisi Emer Sakarya, TCDD’nin TÜLOMSAŞ ve TÜVASAŞ’ın ihtiyaç duyduğu iklimlendirme araçlarının yüzde 99’unu firmalarının sağladığını söylüyor gururla.
Sakarya, bu yıl fuarda cadde tramvayları ve hafif raylı sistemler için ürettikleri klimayı tanıttıklarını belirtiyor. “Ankara metrosu için hazırladığımız klimayı sunduk. Fuarda vagon üreticileriyle görüşüyoruz. Bizim için oldukça verimli geçiyor fuar. Türk firmalarının gerek katılım gerekse ilgisi her geçen yıl artıyor” diyor.
Tek Türk gazetesi YOLDER’in

Fuarda sanayi kuruluşlarımızın sergilediği ürünler bizleri de heyecanlandırırken, TCDD’de çalışan yol personelinin kurduğu bir sivil toplum kuruluşu olan Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YOLDER) tarafından yayımlanan Gazete YOLDERİZ dikkati çekiyor. InnoTrans Fuarı’nda demiryolu sektörüne ait yayınlanan tüm gazete ve dergilerin yer aldığı üç stand bulunuyor. Gazete YOLDERİZ’in Trade Press Center denilen standlarda bulunan tek Türk yayın organı olduğunu öğreniyoruz. Önemli mi? derseniz; önemli. Çünkü dünyanın sayılı yayın organlarının, dev şirketlerinin çıkardığı dergiler, gazeteler içinde Türkiye’den mütevazı bir sivil toplum kuruluşunun, çalışanın emeğini sergilediği bir yayın organıyla böyle bir fuara katılması pek de alışılmış bir durum değil.

YOLDER’in Genel Başkanı Özden Polat, bu yıl fuarda ilk defa Türkiye’den bir sivil toplum kuruluşu olan YOLDER’in yayın organıyla yer almanın tüm TCDD çalışanları adına sevindirici bir girişim olduğuna dikkat çekiyor. “Gazetede demiryollarında çalışan yol personelinin çalışmalarını anlattık. Gazeteyi zamanımız elverdiğince İngilizce ve Türkçe hazırlamaya çalıştık. Bu yıl Türkiye’den daha fazla katılımcı var. Onlar gazetemizi inceleyerek beğenilerini dile getirdiler. Önümüzdeki fuara biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak katılmak, meslektaşlarımızla Avrupa’daki benzer sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim sağlamak istiyoruz” diyor. Anlaşılan o ki, TCDD’nin 2023 hedefindeki yüksek çıta demiryolunun yol personelini de motive etmiş.
TCDD’nin hedefleriyle örtüşmeyen standı

Fuarda TCDD, TÜLOMSAŞ ile ortak bir standda yer alıyor. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, standın açılışında TCDD’nin hedefinin 2023 strateji planında açıklandığı gibi dünyanın ilk 10 ülkesinin içinde yer almak olduğuna dikkat çekiyor.
Bu yıl fuarda General Elektrik firmasıyla TÜLOMSAŞ’ın ortaklaşa ilk dizel elektrikli lokomotif ürünüyle dikkatleri çekeceğini belirtiyor. Alman fuarcılık şirketiyle yaptığı görüşmelerde Türkiye’deki demiryolları fuarının destekleneceğini müjdesini veriyor.
Standa böylesine önemli bir çalışmaya ilişkin herhangi bir tanıtım unsuru olmaması bizim kadar Süleyman Karaman’ın da dikkatini çekmiş olmalı. Stand birkaç görsel malzeme ve sürekli aynı tanıtım filminin döndüğü bir televizyon ve klasik tanıtım malzemelerinden oluşan son derece sade bir stand.

Karaman, standın yeterli olmadığına vurgular gibi, “Burası demiryollarını çok da ifade edecek bir yer olmamasına rağmen, herhangi bir sıkıntı olmaması için buna karar verdik, Almanya’nın göbeğinde ‘Biz de varız’ demeye başladık bu yıldan itibaren” diyor. Standın daha çok bir iletişim noktası olduğuna dikkat çekiyor.
TCDD bu yıl fuara yaklaşık 200 kişilik bir ekiple katılırken, Karaman’ın fuar ekibindeki daire başkanları ve müdürlerden kendi bölümlerine ilişkin bir rapor istediğini ve raporun kitaba dönüştürüleceğini de öğreniyoruz.
Dubai’den EXPO vurgusu
Gelelim Berlin’deki InnoTrans Fuarı’nın İzmir’le olan bağlantısına… Hani yazımızın başında “Keşke İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu bu fuara katılsaydı kimbilir neler görecek, bir kent yöneticisi olarak nasıl yararlanacaktı” dedik ya…Belki kendisine bildirilmediğinden, belki de önemsemediğinden katılmadığı fuarda neler kaçırdı bir İzmirli olarak anlatalım, belki birilerinin dikkatini çeker…

Fuardaki Dubai standında ülkenin EXPO adayı olduğuna ilişkin güzel bir afiş çalışması vardı. Hani EXPO sadece İzmir’in değil Türkiye’nin EXPO’su ya, biz hiç bir Türk kurum ve kuruluşun standında EXPO ile ilgili bir görsel unsur göremedik. Buna TCDD standı da dahildi. Demiryolu fuarıyla EXPO’nun ne ilgisi var? demeyin, bu fuar 26 holde düzenlenen dev bir organizasyon. Bizim en büyük fuarımız Marble’i ikiye, üçe katlayan bir fuar…

Fuarlar ve kongreler kenti dedik ya Berlin için, fuar kentle öylesine güzel entegre olmuş ki yakanızdaki giriş kartıyla 18-21 Eylül tarihleri arasında tüm toplu taşıma araçlarından (otobüs, metro, tramvay) ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Kentin her yerinde son derece güzel tanıtımlar ve yönlendirme levhaları yer almış. Metro hattının haritaları öylesine anlaşılır biçimde kentin her yerine yerleştirilmiş ki, kaybolmak gibi bir endişeniz olmuyor.

Son söz, madem Belediye Başkanımız toplu taşıma sorunumuza çözüm bulmak için dünyanın en modern başkentlerinden birine kadar gitmiş, umarım kentte dolaşırken kaldırımlardaki bisiklet yolları da dikkatini çekmiştir. Yaşları 6 – 7’den bile küçük çocukların ve de 70’den yukarı yaşlıların tamamen kendileri için ayrılmış bu yollarda, kiraladıkları bisikletlerle güvenle yol aldıklarını görmek inanın içimi acıttı. “Neden bizde yollar böyle planlanmıyor?” diye sormadan edemedim…
Büyükşehir Belediye Başkanımız Berlin’deki InnoTrans trenini kaçırmış olmasına karşın, umarım biz İzmirlilerin sonuna kadar hak ettiği medeniyet trenini ya da tramvayını yakalayıp kente taşımayı başarır da ulaşım konusunda hepimiz rahat ederiz…