Babamın büyük halası uzun yıllar boyunca Ballıkuyu’da oturmuş, daha sonraları aile mahallenin hızla değişen demografik yapısına ayak uyduramayınca Basmane’ye Altınpark semtine taşınmışlardı. Büyük halanın en büyük kızı Atiye Ablamız hala oturur Altınpark’ta. Eşini, kayınvalidesini yıllar içinde yitiren, evlatlarını bir bir evlendiren Atiye Ablamız, bahçeli kocaman evlerinde şimdi tek başına yaşamını sürdürüyor. Kendisiyle ne zaman görüşsek, enerjisini asla yitirmeyen o tatlı sesiyle acele acele konuşur, semtine asla laf söyletmez:
“Eski komşular yok çocuğum elbette. Ama kalanlar da çok iyi insanlar. Tamam, Doğulular, alışkanlıkları biraz farklı, ama beni yoklarlar, arayıp sorarlar. Hem burayı kime kiraya verirsin bu saatten sonra? Satsan para etmez. Bir de alışmışız, çarşıya pazara yakın ya evimiz. Bakalım, düzelecek diyorlar ya, biz görür müyüz bilmem artık…”
Önümüzdeki hafta İzmirliler, eski dokusunu hala koruyan, daracık, kıvrım kıvrım sokakları arasında dolaşırken insana zaman yolculuğu yapıyormuş hissi yaşatan Basmane’yi yeniden keşfetme fırsatını yakalayacaklar.

İzmirliler, 15 – 30 Ekim 2012 tarihleri arasında İzmir’in belki de dokusu bozulmadan ayakta kalmayı başaran (deformasyonları saymıyorum elbette) tek bölgesini yeniden keşfe çıkacaklar.
Etkinlikle bütün ihmal edilmişliğine, boşverilmişliğine ve hatta yerel yönetimlerin umursamazlığına karşın hala ayakta kalabilmeyi başarmış bu nadide semtin üzerindeki tozları bir parça olsun üfleyebileceğiz belki de…
İlki 13 – 21 Mayıs 2010 günleri arasında gerçekleştirilen Basmane Günleri’nde amaç, kuşkusuz bölgede bulunan tarihi, kültürel ve arkeolojik değerlere ilişkin farkındalığı arttırmak, korumaya dönük önlemler için yetkililerin ve kentlinin dikkatini çekmek.
Kent gözlemcisi, araştırmacı ve yazar Orhan Beşikçi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkısıyla hazırladığı, Kent-Yaşam haber – bilgi setemizin de destekçileri arasında yer aldığı etkinliğin program gerçekten etkileyici.
15 Ekim 2012 Pazartesi günü saat 15.00’de Mezarlıkbaşı Katlı Otopark önünden Şehir Bandosu eşliğinde Basmane Garı’na yürüyüşle başlayacak programda sergiler, paneller, semt gezisi, ebru gösterisi, tiyatro, pandomim ve belgesel sinema gösterimi yer alıyor.
Basmane ve çevresi az önce de belirttiğim gibi; kalesi, surları, köprü, su kemerleri, hanları, hamamları, cami, mescit, sebil, çeşme, mezarlık, hazire, arasta ve ulu ağaçlarıyla hazine sandığında unutulmuş bir mücevher gibi.
Hazine sandığının açılacağı en önemli gün bana kalırsa 20 Ekim 2012 Cumartesi günü. O gün gerçekleştirilecek Basmane ve çevresi tanıtım gezisinde adım adım semtin değerleriyle yeniden buluşabileceğiz. Sara Pardo, İlhan Pınar, Yaşar Ürük ve Orhan Beşikçi’nin rehberliğinde 20 Ekim 2012 Cumartesi günü saat 11.00’de başlayacak tanıtım gezisi için buluşma yeri yine Mezarlıkbaşı Katlı Otopark önü…
Gezide görülecek yerlerden Manisa Akhisar Oteli, Lüks Hamam, Dönertaş Sebili, Osmanzade Yokuşu, İplikçi İsmail Dede Haziresi, Namazgah Hamamı, Servili Mescit, Emirsultan Haziresi, Roma Kemeri ve duvarları, Çorakkapı Camisi, Latife Hanım’ın doğduğu ev, Cihan Palas, Altınpark bizi İzmir’in geçmişiyle yüzleştirecek.
Gönül ister ki bu özel geziye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu ile birlikte Ankara’daki Tarihi Hamamönü’ne sihirli değneklerini değdiren Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay da katılsın. “Halefim mi olur, selefim mi olur?” endişelerinden uzak, kentin geleceğine yön verebilecek güçteki iki insan el ele verip İzmir için harekete geçsin… Bir türlü hayata geçirilemeyen Mega Müze projesinin “olası güzergahında” ne zenginlikler var bir daha görsünler…
Paneller Basmane Garı’nda
Basmane Günleri’nde yapılacak panellerin gerçekleştirileceği mekanın semtin buluşma noktası konumundaki Basmane Garı içindeki yolcu salonu olması ise bana göre ayrı bir güzellik. Gar şimdilerde eski işlevini yitirse de, panellerin yanı sıra gerçekleştirilecek sergilerle kısa bir süreliğine de olsa yeniden buluşma noktası olacak İzmirliler için.
İki yıl önce Konak Belediyesi’nin katkısıyla gerçekleştirilen Basmane Günleri’nin ilk gününde yine katlı otoparkın önünden başlayan yürüyüşe katılmıştım. Önde bando, kortej yol alırken, ben de arkadan yürümüş, izlemek için kapılarının önüne çıkan esnafla sohbet ederek yapılan etkinlikten ne kadar haberdar olduklarını sormuştum.
Belediye yönetim ve hizmet binalarının da bulunduğu bu semtte vatandaşların çoğunun etkinlikten haberdar olmadıklarını söylemesi bu proje için onca emek harcayanlar adına üzmüştü beni. “Tanıtımlar mı yetersiz kaldı, yoksa insanlar bu kadar ilgisiz mi?” diye sormuştum kendi kendime.
Yol boyunca konuştuğum yaşlı berber, babadan kalma ayakkabıcı dükkanını işleten genç esnaf, semtin eczane sahipleri, manavı, şapkacısı, fırıncısıyla yaptığım konuşmada “Bize önce temizlik lazım, şu sokakların haline bakın. Güvenlik konusunda da sıkıntılıyız, hırsızlığı engellesinler, asayişi sağlasınlar önce. Millet kaçıyor Basmane’den” diye dert yanmıştı…
***
Umarız önümüzdeki hafta başlayacak olan Basmane Günleri’nin duyurusu bu defa daha etkin yapılır. Semt sakinleri kadar İzmirliler de haberdar olur ve yapılacak etkinliklere katılır.
Öte yandan yapılacak etkinliklerde ele alınacak olan konular arasında yer alan “Kültür varlıklarının korunmasında başarı nasıl sağlanır? Yerel yönetimlerin sorumluluğu” konusunun semt sakinlerini de bilinçlendirmesini diliyorum. Eğer semt sakinleri ellerinin altındaki değerlere sahip çıkarsa, yerel yönetimlerin de işi kolaylaşacaktır.
Basmane Günleri’nin emek verenlerin gönlünce güzel geçmesi ve tüm İzmirlilerin bu özel semte yeniden sahip çıkması umuduyla…
Category: Köşe yazıları