Şanlıurfa’da Ekim ayının ilk haftasınde düzenlenen Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları, yöreye Ege’den ilk kez giden gazeteciler için farklı buluşmalara da vesile oluyor. Şanlıurfa ziyaretimizde büyüklüğü ve görkemiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük projelerinden Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ile bir araya geliyoruz. Karahocagil için GAP’ın patronu da demek mümkün.
“Türkiyede ve Dünyada bölgesel kalkınma mantığı ile çalışan ve bunu başarıyla yürüten bir idareyiz. Çok kapsamlı, çok sektörlü, sürdürülebilir mantıkla ve insan odaklı bakan nadir kurumlardanız” diyor Sadrettin Karahocagil. Bölgenin rekabet gündemini araştırdıklarını, ilk sırada yenilenebilir enerji ve organik tarımın yer aldığını söylüyor.
Kalkınırken çevreye zarar vermemek
GAP Projesi, bölge ekonomisini geliştirmeyi, bölgede yaşayan vatandaşların gelir düzeyini artırmayı hedefleyen bir proje. Yenilenebilir enerji konusu bölgenin rekabet gündeminde ilk sırada yer alıyor. Bölgenin hidroelektrikte Türkiye birincisi, dünyada da sayılı yerlerden biri olduğunu belirten GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Türkiyenin hidroelektrik enerjisinin yüzde 50sini üretiyor bölge. Güneş enerjisinde dünya çapında önemli bölgelerden biri. Rüzgar enerjisinde biraz zayıfız diyor ve ekliyor:
Yine de Türkiyede ikinci bölgeyiz. Hem batısında hem de doğusunda ciddi rüzgar enerjisi üretebilecek bölgeler var. Biomass’ta da birinciyiz. Bitkisel üretimden çıkan çok ciddi bir atık var. Bir de hayvansal atık var. Yavaş yavaş biomass santrali çalışmaları başladı. O açıdan yenilenebilir enerji bizim için öncelikli. Yenilenebilir enerji, kalkınmayı sıfır karbon ayak izi ile yapmamızı sağlıyor. Buda birçok bölgede olmayan bir şey. Kalkınırken çevreye zarar vermiyoruz. Yeşil kalkınma yapıyoruz. Zaten bizim rekabet gündeminde de öne çıkan bir konu oldu bu.”
(Biomass=Biyokütle: Büyüyen bitki veya hayvan gübresinden elde edilen malzeme için kullanılan genel bir terim)
Organik tarımda partner İzmir
Organik tarım söz konusu olunca GAP Bölgesi için İzmir, farklı bir anlam taşıyor. Geçtiğimiz yıl İzmir, şimdi Diyarbakır Valisi olan Vali Mustafa Cahit Kıraç ile Doğu-Batı Elele Projesi’ni imzaladıklarını, ancak projenin bir süredir rölantide olduğunu dile getiriyor Başkan Karahocagil. “Tarım şehri İzmir, katma değeri yüksek bir şehir. Onların iyi uygulamalarını buraya aktaralım, bizim tecrübelerimizi de İzmirlilerle paylaşalım istedik. Böyle bir işbirliği öngördük” diyor.
Bölgenin özellikle, organik tekstil ve organik çocuk giyim üzerinde uzmanlaşmasını istediklerine dikkat çeken Karahocagil, üretilen organik pamuğu İzmire gönderdiklerini anlatıyor. “Onlar da dünyaya ihraç ediyor. İzmir bu alanda dünyada çok önemli, biz de bundan faydalanacağız ama organik tarım ve pamuğun katma değerinin az çok kalması için çalışmalar yapıyoruz. Bu kümelenmede biraz bunun için yapıldı. Türkiyenin toplam organik pamuk potansiyeli 1,2 milyon ton, bunun yaklaşık 700 bin tonu bölge üretiyor. Organik pamuğun yüzde 70inin bölgeden sağlandığı söyleniyor” diyor.
Hassas tarım ve inovasyon konusunda konusunda da önemli çalışmaları olduğunu anlatan GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı, son bir iki yıldan bu yana bütçelerinin ortalama 5 milyar lira civarında olduğunu bunun ancak yüzde 80-85’ini harcadıklarını belirtiyor.
Türkiye’de sulanabilir 8,5 milyon hektar arazinin yüzde 20’si GAP bölgesinde bulunuyor. Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak proje kapsamındaki iller. GAP Projesi bu illerde sadece ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda sosyal kalkınmayı da öngörüyor. Kadın sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi için projeler üretiliyor, gençler için festivaller düzenleniyor. Özetle GAP, Güneydoğu Anadolu insanın sadece ekonomisine değil yaşamının tüm alanlarına dokunuyor.
Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kent-Yaşam” yazıları:
[catlist id=18 pagination=no]