Temmuz ve Ağustos ayları dünyanın bir çok ülkesinde baş döndüren kokusu ve iç açan mor renkli çiçekleriyle lavanta hasat zamanı olarak biliniyor. Bu dönemde lavanta yetiştiriciliğinin yapıldığı kentlerde festivaller düzenleniyor, sanatçılar ressamlar davet ediliyor, dünyanın dört bir yanından turistler lavanta tarlalarını görmek, tarlalardan kendi elleriyle kestikleri çiçeklerden buketler hazırlamak için yola çıkıyor.

Fransada UNESCO dünya mirası listesinde de yer alan Provence bölgesi lavantanın anavatanı olarak biliniyor. Dünya lavanta üretiminin yarısı Fransada gerçekleşiyor. Bu bölgede lavanta tarlaları 20 bin hektarlık bir alanı kaplıyor. Agro turizmin tavan yaptığı bölgeye, özellikle kadınlar lavantanın o nefis kokusunun peşine düşüp akın akın geliyor.
Lavantanın anavatanı, balından reçeline, sabunundan parfümüne, dondurmasından kurabiyesine, yastıktan yağına çok farklı ürünlerle buluşma olanağı sunuyor ziyaretçilerine. Fransanın dışında İngiltere, Amerika, Balkanlar, Kuzey Afrika da bu özel bitkinin yetiştiği ülkeler arasında yer alıyor.
Isparta lavantaya 40 yıldır emek veriyor

Türkiyede lavanta deyince akla ilk gelen yerlerden biri Çeşmenin Alaçatı beldesi. Çünkü burada lavanta vitrindeki sosyetik bir ürün niteliğinde. Lavanta, butik otellerin bahçelerinde, odalarında duvardaki nişlerde sunulan dekoratif bir malzeme işlevi görüyor. Çekmecelerde, yataklarda kokulu lavanta torbaları, turistik pazarlamanın küçük bir parçası. Ne yazık ki Çeşmede lavanta henüz eonomik bir ürüne dönüşememiş.

Türkiyede lavantaya 40 yıldır emek veren Isparta ise lavantayı ticari ve endüstriyel bir ürüne dönüştürmeyi başarmış. Isparta sessiz sedasız yol aldığı lavanta işinde tam anlamıyla lider konumda. Güller diyarı olan ilde 3 bin dekarlık alanda lavanta üretimi gerçekleştiriliyor. Bu üretimden yılda 5 ton da lavanta yağı elde ediliyor. Haziran ayında çiçeklenmeye başlayan lavantalar Temmuzda o enfes rengini alıyor.

Ispartanın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyünde şu sıralar mor lavanta tarlalarının hasat zamanı. Keçiborludaki üreticiler sulama sıkıntısıyla yeni bir ürün arayışında iken bir denesek diye başladıkları lavanta ekimini tam 40 yıldır sürdürüyor. Kuyucakta tarım arazilerinin yüzde 75i lavanta tarlasına dönmüş. Gülüyle ünlü Ispartada lavanta üreticileri Fransa ile rekabet edebileceklerini söyleyecek kadar da iddialı. Çiçeklerini İstanbul ve İzmirdeki aktarlara, yağını da kozmetik firmalarına satıyorlar.
Lavanta Çeşme için butik iş

İzmirde lavantanın üretim yeri Çeşme ve özellikle de Alaçatı. Ancak bu konu öylesine butik bir iş olarak görülüyor ki, ilçede lavanta dikimi yapanların sayısı yıllardır bir elin parmaklarını geçmiyor. Yevmiyesi 70 liradan tarlada çalışacak eleman bulmak ise dile getirilen bir başka sorun. Lavanta işinde kaç kişi çalışıyor, ne kadar üretim var, ne kadar yağ çıkartılıyor sağlıklı bir envanter yok.

Çeşme İlçe Tarım Müdürlüğünde görevli Ziraat Mühendisi Ahmet Keçeci, güneşi bol olan, kuru, hafif kireççe zengin yerleri seven lavanta bitkisi için Alaçatının ünlü rüzgarının da büyük bir şans olduğunu söylüyor. Rüzgar sadece sörf için değil lavanta için de harika bir olanak. Yörenin toprak yapısı, iklimi bu bitkiler için belkide dünyada en uygun yerlerden biridir diyor. Lavantanın keskin kokusunda rüzgarın da etkisi olduğunu vurguluyor.
Ahmet Keçeci lavanta konusunda yerel kalkınma modeli olarak değerlendirilebilecek bir proje hazırlamış geçtiğimiz yıl. Henüz yaşama geçmeyen projesi aslında yörenin kendi ürünüyle agro turizmi harekete geçirebilecek bir proje. Keçecinin Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Üretim Merkezi Projesi lavanta işine girmek isteyenlere yönelik. Bu iş için başlangıçta 10 bin liralık bir sermaye yeterli. 5 dekarlık alanda tıbbi ve aromatik bitki üretiminde 5 yıllık bir üretim süreci öngörülüyor.

Kaymakamlık, Belediye ve İzmir Kalkınma Ajansınca desteklenebilecek projeyle Çeşme yöresine ait tıbbi ve aromatik bitkilerin daha fazla üretilmesi hedefleniyor. Keçecinin projesinde lavantanın yanı sıra bölgeye özgü şevketibostan, kekik, adaçayı üretimi yapmak da var. Agro turizm kapsamında yöreye ayrı bir hareketlilik getirecek projeyle, oluşturulan alanda ziyaretçilerin bitki hasadı yapması, ürünün üretim süreçlerini izlemesi, hediyelik ürünler üretilmesi, yörenin kendi ürünüyle kalkınması hedefeniyor.
Bugün Alaçatıda lavantanın kuru çiçek olarak butik bir pazarı oluştuğunu, kimi dükkanlarda lavantalı kurabiyeler satıldığını anlatan Ahmet Keçeci, özellikle kadınların bu konuda özgün çalışmalar yapabileceğini ve aile bütçelerine katkı sağlayabileceğini dile getiriyor. Ziraat Mühendisi Ahmet Keçeci lavanta çiçeğini kurutan üreticilere Lavanta çiçeğini güneşte kurutmamak gerek. Renk ve aroması zarar görebilir önerisinde bulunuyor. Ayrıca ilçe Tarım Müdürlüğünün lavanta konusunda üretici olmak isteyen herkese bilgi ve donanım desteği verebileceğini söylüyor.
Gençler tarımdan uzaklaşıyor

Alaçatıda lavanta denilince akla gelen isimlerden birisi de İbrahim Topal. 2004-2006 yılları arasında Alaçatı Koruma Derneği Başkanlığı yapan Topal, lavanta konusuyla yaklaşık 10 yıldır uğraşıyor. Bugün 11 dönümlük bir alanda lavanta çiçeğinin yanı sıra lavanta balı da üretiyor. Çeşmelilerin lavantaya ilgisini sorduğumuzda, şu yanıtı veriyor:

İnsanlar genel olarak tarımdan uzaklaşıyor. Sakız Adasına gittiğimde de aynı eğilimi gördüm. Tarımla yaşlılar uğraşıyor, gençler ilgilenmiyor sakız ağaçlarıyla. Oysa sosyal yapının korunması için bölgesel tarımın desteklenmesi gerek. Bu aynı zamanda turizm gelirlerini arttıracak bir ürün. Biz üretimimizle model olmaya çalıştık. Çünkü insanlar ne sonuç alınacağını görmek istiyor.
Provence Bölgesinden çıkan lavanta yağının litresinin 400-500 Euroya alıcı bulabildiğini söyleyen İbrahim Topal, Çeşmedeki lavantanın da oldukça kaliteli olduğunu, ancak üretim miktarının yağ çıkartacak düzeyde olmadığını belirtiyor. Topal, lavanta konusunda farkındalık yaratmak için devletin vereceği teşviğin, yapılacak eğitimlerin bilinçlendirmeyi ve üretimi arttırabileceğini düşünüyor.
Öztüre Çiftliğinde lavanta ara tarım bitkisi

Alaçatıda lavanta konusunda üretim yapan bir başka isim sanayici Nezih Öztüre. Eski Çeşme yolunda 800 dönümlük vasfını yitirmiş bir orman arazisi olan Nezih Öztüre Çiftliğinde sakız, badem ve lavanta üretimi yapılıyor. Çiftlikte görüştüğümüz Ziraat Mühendisi Ali Karcı, badem ağaçlarının bulunduğu alanda lavanta, adaçayı, karabaşotu, kekik gibi aromatik bitkilerle ara tarım yaptıklarını söylüyor. Çiftlikte asıl hedef Akdenizin tek parseldeki en büyük sakız ormanını kurmak.

Badem ağaçlarının arasındaki lavantalar geçtiğimiz hafta hasat edilmiş. Ali Karcı, mor renkli lavantaların şu sıra buraya oranla daha serin olan Isparta bölgesinde görülebileceğini söylüyor.Çiftlikte iki yıldan bu yana 50 bin kök lavanta diktiklerini anlatan Karcı, hedeflerinin lavantanın yağını çıkartmak üzere bir distilasyon (damıtma) fabrikası kurmak olduğunu anlatıyor.

Bölgede yetişen Alaçatı Lavantasının (Angustu Folia Intermedia) buraya adapte olmuş, kokusu yoğun bir bitki olduğunu belirtiyor. Lavantanın olduğu yerde sivrisinek, akrep gelmiyor. Bakımı kolay, gübre istemiyor, çok sulama istemiyor. Yastığa konulduğunda rahat uyumanızı sağlıyor, yine lavanta yağının rahatlatıcı. stresi azaltan bir etkisi var. Yetiştirdiğimiz lavantadan üretilen lavanta balı da oldukça faydalı, sipariş yetiştiremiyoruz diyor.
Sohbet ederken karşımızdaki tarladan buram buram lavanta kokusu geliyor. Çiçeklerin yanına gitmek üzere yerimizden kalkarken İstanbuldan bir bayan arıyor Ali Karcıyı. Lavanta üretimi yapmak istediğini söyleyerek bilgi alıyor. Bugün arayan beşinci kişi. Ne yazık ki hevesle başlıyor ama gerisini getirmiyorlar diyor. Çeşmede geleneksel anlamda bir lavanta üretimi olmadığını, daha çok butik tarzda üretim yapıldığını söylüyor.
Lavantanın cazibesini göz ardı etmemek gerek

Çeşme, Alaçatı deniz, kum, güneş turizmiyle sörfüyle, otuyla, jeotermal turizmiyle marka olma yolunda hızla ilerleyen bir belde. Lavanta ise bu eşsiz beldenin değerine değer katacak ürünlerden biri hiç kuşkusuz. Çeşme ve Alaçatının sadece rüzgarla dans edenlere değil, lavantayla ruhunu dinlendirenlere de ev sahipliği yapacağı günlerin uzak olmamasını dileyelim.
Lavanta uzun ömürlü bitki
Lavanta, Latince yıkama sözcüğü kökenli. Sabun ve banyo parfümünde, masaj yağlarında çok tercih ediliyor. Sakinleştirici, baş ağrısını azaltıcı etkisi nedeniyle akupunkturun ardından da kullanılıyor. Batı Akdeniz Bölgesinde, Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde doğal olarak yetişiyor. Lavanta bitkisi uzun ömürlü bir bitki. Bazen 15 bazen 25 yıl yaşayabiliyor. Parfümeri, deterjan ve ilaç endüstrisinde kullanılıyor.
Lavanta desteklenen ürün

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, tıbbi ve aramotik bitkilerin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması konusunda yüzde 50-60 oranında hibe destek veriyor. Bu destekle lavanta, kekik ve benzeri tıbbi ve aromatik işleme ve pazarlamasını yapacak kooperatif, birlik ve şirketler üretim için gereken traktör ve tarımsal aletlerin alımını yapabiliyor.