Adını bir kuğudan alan Savarona, keyifle denizlere açılmak, Türkiyeyi yeniden mavi sularda temsil etmek için artık hazır. 1989 yılında bir işadamına 49 yıllığına kiralanan Savarona, Kültür ve Turizm Bakanlığına sessiz sedasız devredildi.
Bu hafta Anadolu Ajansından servis edilen haberden öğrendik ki, bakanlığa devredilen yat on ay süren bakımın ardından çıktığı deneme seferinden başarıyla döndü. Savarona, Atatürkün döneminde kullanıldığı gibi, yine devlet büyüklerinin toplantılarına ev sahipliği yapacak ve yabancı konukları ağırlayacak

Haberi okuyunca birkaç yıl önce meslektaşım Çağlayan Suelinin yayımladığı Marble Trend Dergisi için yaptığım araştırmayı anımsadım. Mermer sektörünün önde gelen dergisi için Savaronadaki mermerleri araştırmıştım. O yıllarda Savaronanın acenta yetkilisinden, yatın görkemli Türk hamamındaki mermerleri döşeyen firmadan ve hala yayında olan internet sitesinden edindiğim bilgileri paylaşmak istedim.
Denizlerde 83 yıldır süzülen kuğu
Lüks transatlantik sınıfındaki 136 metrelik tarihi yat Savarona, deniz mühendisi olan Amerikalı William Francis Gibbs tarafından tasarlanmış. 83 yıl önce, 1931 yılında bayan Emily Margaret Roebling için dört milyon dolara yaptırılmış. Bir yata bunca parayı verebilen bayan Roebling, sıradan bir kişi değil elbette. Kendisi Brooklyn Köprüsünü inşa eden Washington – Emily Warren Roeblingin kızı.

Almanyanın ünlü Blohm und Voss tersanesinde inşa edilen yat, Hamburgta görkemli törenlerle denize indirilmiş ve dönemin büyük gazetelerinde lüks içeriğiyle haber olmuş. Bankacı eşi Richard McCall Cadwalader ile denizlere meraklı olan bayan Emily, o yıllarda Amerikalı zenginlerin yaptığı gibi yatlarıyla dünyanın birçok yerini gezmişler.
Çift, sahip oldukları üç yata da Hint Okyanusunda yaşayan bir Afrika Kuğusunun adı olan Savarona” adını vermiş. Üçüncü ve son yatları olan Savaronanın bugün bizim kara sularımızda demirli olan yat olduğu biliniyor.

Yat, yedi yıl boyunca Atlantik Okyanusu aşıp, Akdeniz sularında süzülmüş. Aile 1937 yılında yatı satılığa çıkartınca o yıllarda denizcilik konusunda projeleri olan Türk hükümeti yata talip olmuş ve yat 1938’de satın alınmış.
Savarona, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e tahsis edilmiş. Atatürkün Savaronayı çok sevmesine karşın hastalığı nedeniyle ancak iki ay kadar kalabildiği, yatın tarihiyle birlikte hep anlatılan hüzünlü bir detay.

Atatürk’ün yaşamını yitirmesinden sonra Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne eğitim amacıyla devredilen yat, okul gemisi olarak da kullanılmış. 1979 yılında büyük bir yangın geçiren gemi onarılarak 1980 yılında tekrar okul gemisi olmuş. Ancak bir süre sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığının envanterinden çıkarılınca boşta kalan geminin hurdaya çıkması gündeme gelmiş.
Jilet olmaktan son anda kurtulan gemi, 1989 yılında iş adamı Kahraman Sadıkoğlu tarafından satın alınarak son 25 yıl boyunca kullanılmış. İçi yeniden tasarlanan yatta, 65 tonu hamamda olmak üzere toplam 260 ton cilalı mermer kullanılmış.
Yattaki mermerler Türk mermerinin şovu

Savarona yatında kullanılan mermerlerin neredeyse tamamı Türk mermeri. Yat aslında bu haliyle Türk doğaltaşını dünyaya tanıtan yüzen bir show room” işlevi de görüyor. Yıllardır denizde bir kuğu gibi süzülen yatta, son yıllarda mega yatların vazgeçilmez dekorasyon malzemesi olarak kullanılan mermer ve doğaltaşlarla adeta şov yapılmış.
Birbirinden şık 17 süitin bulunduğu Savaronada süitlerin genişliği 41 ile 108 metrekare arasında değişiyor. Tüm süitlerde mermer banyo bulunurken, antikalarla döşeli süitlerin hepsi birbirinden şık ve lüks olarak tasarlanmış.

Ağırlıkla Marmara mermerinin yer aldığı yatta, Bursa Karacabey, Bursa Mustafakemalpaşa mermeri, Edirne’nin şimdilerde pek bulunmayan Vize pembesi, Afyon beyazı, Konya siyah mermeri ve Denizli traverteni kullanılmış.

Savarona’nın son derece zarif bir şekilde hazırlanan, içinde buhar odası, sauna ve soyunma odası bulunan 80 metrekarelik Türk hamamında ise Marmara mermeri hakim. Türk hamamında yer alan siyah beyaz bordürlerde Marmara mermerine, Karacabey siyahı eşlik etmiş. Göbek taşında da Karacabey siyahı kullanılmış.
Atatürk Müzesi çok özel

Yatın en özel bölümlerinden bir tanesi Atatürk Müzesi’nin olduğu bölüm. Buradaki eşyaların çoğunun orijinal olduğu belirtiliyor. Atatürk Müzesinde görülen yatak, yatak örtüsü, elbise dolabı, camlı dolap, dolabın içindeki eşyalar (bardakları, sigaraları, rakı şişesi ve kadehleri) ile banyoda tıraş olduğu berber koltuğu orijinal. Atatürk Müzesi bölümündeki banyodaki beyaz mermerler de yine Türk mermeri. Tesadüf mü bilinmez ama mermerler Bursa’nın Mustafakemalpaşa yöresinden getirilmiş.
Savaronanın restorasyondan önceki halini merak edenlere
www.sanalgezinti.com/yeni/savarona alan adlı web sitesini incelemesini öneririm.

Lüks mega yat, bugüne değin sayısız ünlüyü ağırlamış birbirinden şık kamaralarında. Süitleri, Türk hamamı, sinema salonu, jakuzisiyle “Ah bu gemide ben de olsaydım” şarkıları söyletiyor görenlere.
Bir dönem günlüğü 50 bin Euro’dan kiralandığı belirtilen Savaronanın VIP misafirleri arasında Prens Rainer, Prens Charles, Brunei Sultanı, İspanya Kralı Juan Carlos, Prenses Diana, Modacı Valentino, Claudia Schiffer, Nicole Kidman, Elizabeth Hurley, Sharon Stone, Hugh Grant, Tom Cruise ve Gerard Depardieunun adları sayılıyor.

Birkaç yıl önce yaptığı fazla neşeli” yolculuklarla dikkat çekip, tatsız haberlerle gündeme gelen, birçok kişinin “devlet el koysun şu yata, bu ayıp bitsin” diye görüş bildirdiği Savarona, artık devletin.

Yatın internet sitesindeki görüntülere göre zaten çok lüks olan ve yüzen bir sanat evi görünümündeki yatta on ay süren bakım ve restorasyon sona erdi. Lüks ve görkemine son teknoloji ürünü donanım da eklendiği belirtilen tarihi yat, önemli konuklarını ağırlamadan önce deneme seferi” için Kuruçeşme Limanı’ndan demir aldı ve bu yolculuğunu başarıyla tamamladı.
Dünyanın en güzel yatlarından olan, lüks transatlantik Savarona hakkında söylence çok. İlk sahiplerine yar olmadığı söylenen bu eşsiz gemi, yeni sahiplerine yar olacak mı, yat kimleri ağırlayacak, yeni söylenceler neler olacak, elbette tarih bunları da bir gün yazacak