Avrupa Birliğinin eğitim ve gençlik programlarını ülke içinde duyuran, bu programlara katılım çalışmalarını yürüten proje duyurularını iletip koordine eden, fonların etkin bir şekilde yönetimi için çalışan Türkiye Ulusal Ajansı geçtiğimiz hafta Ankarada oldukça heyecanlı geçen bir toplantı düzenledi. Fikir ve akıl terinin paraya dönüştüğü, emeklerinin karşılığını bulduğu, proje üreten, ürettikleri projeyle hayalleri gerçeğe bir adım daha yaklaşan insanları bir araya getirdi bu toplantı.

Türkiye Ulusal Ajansı Erasmus+ Stratejik Ortaklıklar Projeleri Açılış Toplantısı” Türkiyenin dört bir yanından gelen yaklaşık 600 kişiyi buluşturdu Ankarada. Bilkent Otelde düzenlenen toplantının katılımcıları 2014 yılı Teklif Çağrısı döneminde Okul Eğitimi, Mesleki Eğitim ve Yetişkin Eğitimi alanlarında Erasmus+ Programı Ana Eylem 2 Stratejik Ortaklıklar faaliyeti kapsamında proje başvuruları kabul edilmiş olan kurum ve kuruluş yetkilileriydi. Okul müdürleri, öğretmenler, sivil toplum kuruluşu yetkilileri, şirket yöneticileri, üniversitelerden temsilciler genel bilgilendirme toplantısını ardından aldıkları hibeleri nası kullanacaklarına ilişkin bilgi edindiler.
Tüm Türkiyeden 309 proje

Toplantının açılışında konuşan Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı Mesut Kamiloğlu, bu yıl 1306 proje başvurusu arasından 309 kurumun başvurusunun kabul edildiğini söylerken, Ulusal Ajansın bugün 100 milyon Euro’luk proje portföyünü yürütür hale geldiğini belirtti. Ajansın son 10 yılda 100 binin üzerinde proje başvurusu aldığını anlatan Kamiloğlu, bu projelere toplam 600 milyon Euro kaynak ayrıldığını, toplamda 400 bin kişinin bu kaynaktan yararlandığını anlattı. Ulusal Ajansın diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en çok proje başvurusu alan ajanslardan biri olduğuna değinen Kamiloğlu, 400 bin vatandaşın 300 bini bu projeden Avrupaya giderek yararlandı dedi.

Bir ülkenin geleceğine yatırım yapmanın o ülkenin insan kaynaklarına yatırım yapmak olduğuna değinen Kamiloğlu, ajansın proje desteğiyle yararlanıcıların bilgi ve becerilerinin arttığını, yabancı dil ve mesleki gelişilerine katkı sağlandığını, diğer ülke ortaklarıyla etkileşim sayesinde ülkemize ait önyargıların ortadan kalktığını söyledi. Ulusal Ajans için çok başvuru almak kadar, kaliteli projelerin uygulanmasının önemine de değinen Mesut Kamiloğlu, 2014 yılında uygulanmaya başlayacak bu projelerin 2014 – 2020 Erasmus+ Döneminin ilk örnekleri olması açısından özel bir önem taşıdığına da değindi.

309 projenin dışında kalıp hibe desteği alamayan projelerin başarısız proje olmadığına da dikkat çeken Türkiye Ulusal Ajans Başkanı, Hazırladığınız hiçbir proje boşuna değil, proje hazırlama becerimize katkı sağlıyor. Başka fon imkanlarıyla finanse edebileceğiniz bir proje var elimizde. Önümüzdeki dönemde biraz daha geliştirip tekrar sunabilirsiniz.Bu projeler başarısız değil puan bakımından yetirsiz olduğu için finanse edilemeyen projelerdir dedi.
Mesut Kamiloğlu, proje başvurusunu kazanan kurum ve kuruluşlara, ortaklarıyla sürekli ve iyi bir iletişim içinde olmaları, yaptıkları projenin amaç ve hedeflerine uygun davranmaları, proje ekibinin adil bir iş bölümü yapması, projenin kişilerin değil kurumun projesi olduğu ve Ulusal Ajansla sürekli diyalog halinde olunması konusunda önerilerde bulundu.
Projenin görünürlüğü çok önemli

Toplantıda söz alan Türkiye Ulusal Ajans İletişim Koordinatörü Dr. Rana Kasapoğlu Önder ise projenin görünürlüğü ve yaygınlaştırılmasının önemine değindi. Görünürlük ve yaygınlaştırma konusunda bir haberin en önemli unsurları olan 5N + 1K prensibinin geçerli olduğuna dikkat çeken Dr. Önder, İki kişinin bir araya geldiği her yer yaygınlaştırma için uygundur. Her yaptığımızı duyurmak doğru olmasa da duyurduğumuzu, söylediğimizi ve vaat ettiğimizi yapmak en önemlisi dedi. Proje sahipleri için sosyal medya ve internetin etkinlikleri duyurmada büyük önem taşıdığını da anımsatan Dr. Önder, basınla kurulacak ilişkilerde doğru materyallerin ve logo kullanımının önemine de değindi.

Öğlen yemeğinde herkesin projelerini konuştuğu, birbirine hangi ülkeleri ziyaret edeceklerini anlattıkları eğitim toplantısında özellikle öğretmenlerin projeler konusunda çok ciddi deneyimleri olduğunu gözlemledim. Çoğu ikinci hatta üçüncü kez bu projeye katıldıklarını dile getiriyor, öğrencilerini yurt dışına götürmenin, onlara farklı dünya görüşü katmanın mutluluğunu yaşadıklarını keyifle anlatıyordu.
Toplantıdan ayrılırken sokakta, günlük yaşamda Avrupa Birliğine ilişkin olumsuz görüşler yer alsa da, aslında kabul sürecinde bile plan proje yapma, strateji oluşturma, kurumsallaşma açısından ülkecek ciddi bir eğitim sürecinden geçtiğimizi düşündüm. 10 yıllık süreçte sadece Ulusal Ajans projeleriyle 400 bin kişinin özellikle de gençlerin yaşamına dokunan, onlara farklı görüşlerin de olabileceği düşüncesini aşılayan olumlu etkinin, karanlık beyinleri aydınlatmasını da yürekten diledim.
Destanlar ve Efsaneler AB yolunda

İstanbul Mustafa Pars İlkokulu Ulusal Ajansa Birleştirici bir unsur olarak destanlar ve Efsaneler – Myths and Legends – The Unifying Element of European Culture konulu bir projeyle başvurmuş. 26 bin 225 Euro’luk projelerini İtalya, Portekiz, Çek Cumhuriyeti ile gerçekleştirdiklerini anlatan Proje Koordinatörü Yakup Karataş, Ülkelerin mitleri ve efsanelerinin diğer ülke kültürlerinin oluşmasında etkili olduğu tezinden yola çıkarak projelerini oluşturduklarını söylüyor.
Bir evden iki proje

Bahar ve Onur Tiryakioğulları, toplantıya Manisa Salihliden katılmışlar. Tiryakioğluları çiftinin evlerinden yaklaşık 45 bin Euro’luk iki proje çıkmış. Bahar Tiryakioğlu Salihli Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak bisikletin sağlıklı yaşam üzerine etkilerini içeren Let’s Pedal; for a Positive, Environmentalist, Dynamic, Adventurous Life isimli projeyle Ulusal Ajansa başvurduklarını anlatıyor. 30 bin Euro hibe desteği alan projeleri Manisada kabul edilen üç projeden biri olmuş. Lets Pedal projesi Türkiyenin koordinatörlüğünde Çek Cumhuriyeti, İtalya, Romanya, Polonya ile gerçekleştirilecek ve iki yıl sürecek.
Manisadan destek alan bir diğer proje ise Onur Tiryakioğlunun içinde bulunduğu Focusing On Cultural Unity of States – Kentlerin Kültürel Birliğine Odaklaşma projesi olmuş. Salihli Anadolu Lisesi 15 bin 885 Euro tutarındaki projeyi Almanya, İspanya, İtalya, Polonya ve Litvanya okullarıyla birlikte hazırlayacak. Proje koordinatörü Onur Tiryakioğlu; proje ile öğrencilerin farklı ülkelerin kültürel değerlerine ilişkin fotoğraf ve kısa belgesel filmler çekileceğini, eğitim ve kültürel etkinlikler gerçekleştirileceğini söylüyor.
İzmirden tek mesleki eğitim projesi

Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YOLDER) 2014 yılı teklif çağrısı Erasmus + mesleki eğitim stratejik ortaklıklar projelerine Demiryolu İnşaatı Mesleki Eğitimi E-Öğrenme Platformu – Railway Construction of Vocational Training E-Learning Platform (e-RAIL) başlıklı projesiyle başvurmuş. YOLDER Başkanı Özden Polat, ulusal mesleki yeterliliklere uygun eğitim programlarının hazırlanması ve e-öğrenme tabanlı uygulanmasını hedefleyen projelerinin tümüyle Avrupa Birliği hibe fonuyla gerçekleştirileceğini söylüyor. 171 bin 641 Euro’luk projelerinin iki yıl süreceğini anlatan Polat, şu bilgileri veriyor:

Projenin diğer ortakları Türkiyeden Erzincan Üniversitesi Refahiye Meslek Yüksek Okulu, İtalyadan Generali Costruzioni Ferroviarie S.p.A. ve Almanyadan Vossloh Fastening Systems. Hepsi de alanında çok önemli kurum ve kuruluşlar.Bu proje ile demiryolu yol yapım, bakım ve onarımcısı seviye 3 meslek standart ve yeterliliklerine uygun modüler eğitim programlarının hazırlanması, online e-eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve pilot kursların gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Projemizin temel hedeflerinden biri demiryolu yapım personelinin mesleki eğitim ile iş dünyası arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, yeterlilik ve beceri seviyesinin yükseltilmesi.
Öğrenci hareketliliğini hedefleyen proje

Ankaradan Etimesgut Eryaman Toplu Konut İdaresi Anadolu Lisesi ise ajansa The Lakes in our Lives projesiyle katılmış. Türkiye, İzlanda, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Polonya ve Bulgaristan ortaklığıyla gerçekleştirilecek projeyle 16 öğrencinin hareketliliği hedeflenmiş. Proje 21 bin 480 Euro hibe almaya hak kazanmış. Proje koordinatörleri Betül Türkkuşu ve Bilge Emil, projeyle öğrencilerin katılımcı ülkelerde bulunan göllerde araştırma yapacağını, canlı çeşitliliği, endemik türleri, hikayeleri, şehrin sosyal yaşamına katkısı, göllerde gerçekleştirilen spor aktiviteleri, göçmen kuşların konaklama alanları gibi konuları inceleyeceğini belirtiyor.