Bu yıl 11 Mayıs-11 Haziran 2015 tarihleri arasında beşincisi düzenlenen koloniye 43 ülkeden 157 sanatçı 228 projeyle başvurmuş. Beş kıtadan dokuzu yabancı, biri Türk on sanatçı sanatsal heykel üretmek üzere seçilmiş. Kömürcüoğlu Mermer’in Pamukkale yolu üzerindeki Korucuk kasabasında bulunan fabrikasında özel olarak ayrılan toplam 1000 metrekarelik alanda üretilen eserlerin bir kısmı Denizli’nin sokaklarını, meydanlarını süsleyecek.
Heykel kolonisinin mimarı olan Kömürcüoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kömürcüoğlu, ilki 2011 yılında gerçekleştirilen etkinliğin genç heykeltıraşların usta sanatçılarla çalışarak bilgi ve deneyimlerini arttırmasına olanak sağladıklarını belirtiyor. Kömürcüoğlu, Denizli’nin mermer ve traverteniyle üretilen eserlerle, kente değer katacak özel bir açık hava heykel müzesi oluşturmayı hedeflediklerini söylüyor.
Kömürcüoğlu’nun heykel kolonisinin yanısıra heykeltraşların yeni eserler üretmesine olanak tanıyan Ege Taş Heykel Akademisi ise bu yıl kurslarını 22 Haziran-10 Temmuz 2015 tarihleri arasında vermeye hazırlanıyor.
Mermer tozuna bulanmak
Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Denizli’de düzenlediği Madencilik Çalıştayı’nın ardından bir grup gazeteciyle Uluslararası Taş Heykel Kolonisi’ni ziyaret etme olanağı bulduk. Kömürcüoğlu Mermer’in girişinde saçları, kıyafetleri ve mermer tozundan bembeyaz olmuş yüzleriyle taşa şekil vermeye çalışan heykeltıraşlarla karşılaştık. Ellerinde yontucu makinalarıyla kendilerini işlerine öylesine kaptırmışlar ki, mermer tozundan nasibini alarak fotoğraflarını çekmeye çalışan bizleri fark etmiyorlar bile. Çoğu bitirdiği eserlerine son rötuşları yapıyor. Peru’dan, Kostarika ve Yeni Zelanda’dan gelmiş sanatçılar var içlerinde.
Koloninin ilk defa düzenlendiği 2011 yılında iki yabancı, beş Türk heykeltıraşın katıldığı koloniye, geçen yıl 37 ülkeden 133 sanatçı 195 proje gönderirken; bu yıl 43 ülkeden 157 sanatçı 228 proje göndermiş.
5. Kömürcüoğlu Uluslararası Taş Heykel Kolonisi etkinliğinin mimarı Nihat Kömürcüoğlu’nun ofisine giderken heykellerle dolu bir bahçeden geçiyoruz. Geçmiş yıllarda düzenlenen kolonilerde dünyanın dört bir yanından gelmiş sanatçılarca üretilen eserler yerleştirilmiş bahçenin her yanına. Yerde üzerine incecik bir örtü almış bir genç kadın heykeli, dalgalar arasında birbirine ulaşmaya çalışan bir çift, bir mermer blok içinden fırlamış genç bir kadın, Japon bir sanatçının kendisini betimlediği bir baş heykelini büyük bir ilgiyle izliyoruz. Fabrika binasının kapısında ise gelenleri güleryüzleriyle Nihat Kömürcüoğlu’nun bir banka oturmuş anne babasının mermer heykelleri karşılıyor.
Proje üretmeye devam
73 yaşında olmasına karşın, yaptığı işin heyecanıyla enerjisini karşısındakilere de aktaran Nihat Kömürcüoğlu’nu, masanın başında yaşama geçirmeyi hedefledikleri bir proje üstünde çalışırken buluyoruz. Kısa bir süre önce kurdukları Nihat Kömürcüoğlu Kültür, Sanat, Turizm ve Tanıtım Vakfı’nca gerçekleştirilecek projesinden heyecanla söz ediyor.
Endüstriyel üretimin yapıldığı fabrika alanının bulunduğu yerin sanatsal heykel üretiminin yapılacağı büyük bir atölyeye döneceğini belirtiyor öncelikle. 72 dönümlük alanı kapsayan projeye ilişkin şu bilgileri paylaşıyor Kömürcüoğlu:
“Sanatçılar buraya gelip ne üretmek istiyorlarsa onu üretecekler. Biz onlara mermeri, üretim malzemelerini sağlayacağız. Bir yanda üretim yapılacak, bir yanda üretilenler sergilenecek. Öte yanda burada antik tiyatro şeklinde bir amfitiyatro, heykel kolonileri, bir otel, çocuk oyun alanı, kafeteryalar, yeşil alanlar olacak. Buraya gelen çocuklar sanatın tozuna bulaşacak ve sanata olan duyarlılıkları gelişecek. Bu çok heyecan verici bir proje.”
Sanatçıların hamisi
İşe mezar taşı üreterek başlayan bir babanın oğlu olan Nihat Kömürcüoğlu, bugün dünyanın dört bir yanına mermer ve traverten ihraç eden firmasında sanata gönül vererek keyif de aldığı, geleceğe güzel bir miras kalacak işlere de imza atıyor. Kömürcüoğlu sanata, heykellere olan ilgisi ve ürettiği projeler nedeniyle heykeltıraşların hamisi olarak da tanınıyor. Koloni çalışması için Denizli’ye gelen sanatçıların iş güvenliğinden konaklayacakları yerlere, boş zamanlarında yapacakları kültürel etkinliklere kadar her türlü detayla ilgileniyor.
Nihat Kömürcüoğlu, Afrodisyas, Efes ve Bergama’da antik dönemde heykel okullarının olduğunu anlatırken, vakıflarının bünyesinde sanatçıları buluşturacak heykel akademisinde üretilecek sanatsal heykellerin taşın güzelliğini yansıtacağını söylüyor. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni bitiren Nihat Kömürcüoğlu, fabrikalarının girişindeki, Efes Antik Kenti’nde bulunan tarihteki ilk mermer katrak, yani kesim makinasının kendisi tarafından yapılmış bir porototipinin de sergilendiğini belirtiyor.
Category: Köşe yazıları