İzmir Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği sınırları içinde bulunan hastanelerdeki tarihi yapılar “yoğun bakım” gerektiriyor. Kimi yüz yılı aşkın süredir hizmet vermekten yorgun, kimi yıkılmaya yüz tutmuş tarihi yapılar çevre güvenliğini tehdit ediyor. İzmir kenti için değerli, “koruma” ile “işlevsel kullanım” kavramı arasında sıkışmış kalan yapılar, İzmir Valiliği’nce yaptırılacak rölöve, restitüsyon ve restorasyon proje çalışmalarını bekliyor.
İzmir Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kültür Sanat Birimi Sorumlusu Sanat Tarihçisi Şengül Evcil ile birlikte sekreterliğin sorumluluk sınırları içinde bulunan tarihi yapıları dolaştık. Buca’da Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi sınırları içinde bulunan ve hastane çalışanlarının “ahır” olarak tanımladığı Forbes Köşkü’ne ait viran binayı, Alsancak Nevvar-Salih İşgören Devlet Hastanesi’ni, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki tarihi yapıları inceledik.
Şengül Evcil, tarihi hastane yapılarında fonksiyon değişikliğine gidilerek yapılmak istenen projeleri anlattı. Bu yazımda öncelikle benim “yoğun bakımda” olarak tanımladığım iki önemli binaya ilişkin izlenimlerimi paylaşmak istedim. Dolaşıp bilgi aldığımız diğer tarihi sağlık yapılarına ilişkin izlenimlerimi daha sonra paylaşacağım.
Buca ve Tepecik’teki binalar için acil durum!
İzmir’in tarihi hastane binaları içinde bulunan yoğun bakımdaki yapılardan biri Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi bahçesinde bulunan ve Forbes Köşkü’ne ait ek bina. Hastane çalışanlarının “ahır” diye tanımladığı, 20. Yüzyıl başında yapıldığı tahmin edilen bina, görenlerin yolunu değiştirdiği, özellikle de geceleri güvenliği tehdit eden, hatta hastane güvenlikçilerinin bile gitmekten çekindiği viran bir yapı haline gelmiş.
Forbes Ailesi’nin 1908 yılında av köşkü olarak inşa ettirdiği ünlü Forbes Köşkü sınırları içindeki binanın çalışanların konakladığı, atların bağlandığı bir yapı olduğu düşünülüyor. Hastanenin Sağlık Bakanlığı’na, Forbes Köşkü’nün Kültür Bakanlığı’na ait olduğu 140 dönüm içinde bulunan yaklaşık 200 metrekare alandaki bu viran binada zaman zaman tinercilerin konakladığı söyleniyor. Binanın çevresine acilen güvenlik tellerinin çekilmesi gerekirken, hastane yönetiminin konuyu İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi’ne ilettiği ancak bir sonuç alınamadığı söyleniyor.
Onarıldığında kreş olacak
Binayı birlikte dolaştığımız, tarihine ilişkin bilgi aldığımız Sanat Tarihçisi Şengül Evcil, yapının fonksiyon değişikliği yapılarak çalışanların çocukları için bir kreşe dönüştürülmesini istediklerini belirtiyor. Bina tüm yıpranmışlığına karşın şöminesi, döneme özgü yer karoları, metal kapı ve kepenkleri, yöre taşının kullanıldığı kesme taş duvarlarıyla oldukça etkileyici. Evcil, binaya ilişkin taleplerini İzmir Valiliği’ne ilettiklerini anlatıyor. Önü zeytin arkası çam ağaçlarıyla çevrili bu tescilli yapının onarıldığında çocuklar için çok güzel bir bina olacağını söylüyor. Çocukların böyle tarihi bir binada, yaşadığı kentin kültürel mirasına karşı farkındalıkla büyümesinin önemli olduğunu dile getiriyor.
Köşk binası ayakta zor duruyor
Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği sınırları içinde bulunan ve acil onarım bekleyen bir başka tarihi yapı ise Tepecik’teki Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi girişindeki köşk binası. Bugün teknik atölye olarak kullanılan, eski tebhirhanenin (eşyaların mikroplardan arıtılmak için buğudan geçirildiği yer) karşısındaki kargir bina inatla zamana karşı direnmeyi sürdürüyor.
19. Yüzyıl sonunda yapıldığı düşünülen ve Batı Anadolu’da gelişen modern konut mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak görülen köşk binasının çevresi güvenlik amacıyla tellerle çevrilmiş. Önünde koca bir çınar ağacının bulunduğu binanın yüksek tavanlarındaki zarif alçı süslemeleri, ahşap merdiveni ve yer karoları hala ayakta.
Projesi bugün Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu’nun başhekimliği döneminde yaptırılan binanın restorasyonu için de yine İzmir Valiliği’nin onayı bekleniyor. Şengül Evcil, binanın fonksiyon değişikliğiyle hastane kafeteryası olarak kullanılacağını belirtiyor.
İzmir Valiliği’nin eli değecek, işlev değişecek
Bugün İzmir Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği hizmet binası olarak kullanılan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı poliklinik hizmeti verilen Konak’taki bina 165 yıllık. İzmir’in ilk müslüman hastanesi olan Gureba-i Müslimin Hastanesi, halk arasındaki adıyla Konak Doğumevi ya da Konak Diş Hastanesi binası… Alsancak’taki Fransız Devlet Hastanesi yani bugünkü adıyla Alsancak Nevvar-Salih İşgören Devlet Hastanesi… Tepecik’teki Emraz-i Sariye ve İstilaiye Hastanesi yani bugünkü adıyla Tepecik Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimlik İdari Binası ve A-Blok ameliyathanesi, hastane girişindeki eski tebhirhane bu tarihi yapılar arasında yer alıyor.
Gureba-i Müslimin Hastanesi müze olmak için, Buca’da Forbes Köşkü sınırları içindeki “ahır” çocuklara kreş olmak için, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki köşk de kafeterya olmak için, onarılıp kentin kültürel mirası arasında yerini alabilmek için acilen İzmir Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’nın konuyu ele alıp projelendirmesini, bütçe ayırmasını bekliyor.
Yoğun bakım gerektiren tarihi yapılar
Category: Köşe yazıları