Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ocak – Kasım 2016 dönemi turizm istatistikleri açıklandı. Rakamlar gerçekten de moral bozucu. Yabancı turistin ayağını iyice kestiği İzmir’de, kente 11 aylık dönemde gelen turist sayısı yüzde 44,5 azalmış. Bir başka deyişle geçen yıl gelen iki kişiden biri gelmemiş. İzmir, turizminin ana pazarlarından Almanya’da yüzde 23,5, İngiltere’de yüzde 25,5, Holanda’da yüzde 30,5 turist kaybetmiş.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) üç ayda bir yayımladığı İzmir Turizmi Analiz Raporu’na göre İzmir’e hava yoluyla gelen ziyaretçi sayındaki düşüş yüzde 32,6, deniz yoluyla gelenlerde ise yüzde 84,3 olmuş. Bu azalma müze ziyaretçilerine de yansımış durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ekim 2016 istatistiklerine göre ise Efes’te ziyaretçi sayısı geçen yıla oranla yüzde 46,8, St. Jean’da yüzde 50,4, Yamaç Evler’de yüzde 59,3 azalmış. Bergama Asklepion’da ziyaretçi sayısı yüzde 65, Akropol’de yüzde 53,2, kent merkezindeki Agora’da ise yüzde 46,1 olmuş.
Yabancı turistin iyice azaldığı İzmir’de turizm rehberleri, seyahat acenteleri umudunu yerli turiste bağlamış durumda. Bu bölgelerin yöresel pazarları, el sanatları, yemekleri, düzenlenen festivalleri, zeytin hasat ya da ot şenlikleri esnafın da işlerini hareketlendirmiş görünüyor. Bu hareketlilik bakanlığın istatistiklerinde de açıkça görülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ocak – Ekim 2016 müze istatistiklerine baktığımızda, Ödemiş Müzesi’ni gezenlerin sayısındaki artış yüzde 8 bin 162 olmuş. Artış Çeşme Müzesi’nde yüzde 18.4, Tire’de yüzde 48, Teos Ören Yeri’nde yüzde 136, Metropolis’te yüzde 325, Çakırağa Konağı’nda yüzde 2,8, Arkeoloji Müzesi’nde yüzde 8,5, Atatürk Müzesi’nde yüzde 194 olmuş.
Ödemiş keyifli bir hafta sonu rotası
Yerel turizmin iyice hareketlendiği rotalardan biri Ödemiş kuşkusuz. Ödemiş Belediyesi’nin “Türkiye’nin en büyük açık alış veriş merkezi” olarak tanımladığı Ödemiş Cumartesi Pazarı, ucuzluğu, renkliliği, taze ürünleri, hala yaşatılan gelenekleri görme olanağıyla son yıllarda önemli bir hafta sonu rotası olmuş. Hangi esnaf ile görüşürseniz görüşün hareketlilikten memnun. Nohutlu ekmek almak için girdiğimiz bir fırının çalışanı, “Hafta içi 300 – 350 ekmek çıkartırken, Cumartesi – Pazar bu sayı 1500 – 2 bine kadar ulaşıyor” diyor.
Sağlı sollu çiçek seralarıyla donatılmış Bayındır üzerinden gidilen Ödemiş’e yaklaşık bir – bir buçuk saatlik keyifli bir yolculukla varabiliyorsunuz. Cumartesi günleri yaklaşık 38 bin metrekarelik bir alanda bini aşkın üreticinin, 850 esnafın sergi açtığı pazarda “yok” yok. Her şeyin taptaze olduğu pazara yerli turist rağbet etse de, bu ilgi rakamları çok etkilememiş. Fiyatlar İzmir’in herhangi bir semt pazarıyla aynı, hatta daha ucuz. Pazarın içinde ya da ana caddede sıralanmış köftecilerde ünlü Ödemiş köftesini ya da Töngül pidenizi yiyebilir; pazardan da patatesinizi, cevizinizi, incirinizi, meyve ve sebzenizi alabilirsiniz.
Cumartesi pazarının bir başka özelliği de maharetli Ödemişli kadınların el emeklerini, oyalarını sergilediği Kadın El Sanatları Pazarı. Siz de benim gibi el sanatlarına meraklıysanız, en güzelinden iğne oyaları, nadirde olsa sandıklardan çıkmış işlemeler başınızı döndürecek.
ÖYKAM Müzesi Ödemiş’in gururu
Ödemiş’e gittiğinizde ünlü Cumartesi pazarı, Arasta, Çakırağa Konağı, İbrahim Hakkı Ayvaz Kent Müzesi ve Bedia Akartürk Sanat Müzesi, Birgi Aydınoğlu Türbesi, İmam Birgivi Türbesi gibi mutlaka uğramanız gereken duraklardan biri de Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi (ÖYKAM).
Prof. Dr. Engin Berber’in yönetiminde ve yol göstericiliğinde düzenlenen müzede Ödemiş’in kent belleği koruma altına alınmış durumda. Özellikle anne babalarımızın evlerinde kullandığı çok sayıda obje de müzede sergileniyor. ÖYKAM’ın önemli bir özelliği de yer alan tematik sergiler. Bu renkli sergiler, ziyaretçilere bilgi dolu bir yolculuk vaat ediyor. Eğer şu sıralar müzeye giderseniz “Kore Savaşı Fotoğraf Ve Obje Sergisi”, “Çeyiz, Gelin, Düğün Sergisi”, “Yunan Ordusu Anadolu’da – İlk Kurşun Sergisi”ni görebilirsiniz.
İlk kurşun sergisindeki eşsiz bayrak
Ödemiş Yıldız Kent Müzesi’nde 2012 yılından bu yana açık olan sergilerden biri İlk Kurşun Sergisi. Batı Anadolu’nun Yunanlılar tarafından işgalinin 93. yıldönümünde “Bir daha yaşanmaması” dileğiyle açılan “Yunan Ordusu Anadolu’da” sergisi, şu anda “İlk kurşun Sergisi” başlığıyla ziyarete açık. Müzenin eski müdürü Prof. Dr. Engin Berber’in kişisel arşivinden seçilmiş, Yunan ordusunu Anadolu’nun çeşitli kentlerinde ve kırsalında gösteren fotoğraflarla desteklenen sergide Yunan ordusundan ve yöde yaşamış Rumlardan kalan objeler de sergileniyor.
Ayakkabıcı Niko Usta’nın kızı Eleni’nin Balıkesir Havran’dan ayrılıp Yunanistan’a giderken arkadaşı Esma’ya kendisini anımsatması için bıraktığı Eski Türkçe İncil, Yunan topçusunun Türk hedeflerine attığı, daha sonradan vazo ve maşrapaya dönüşmüş boş mermi kovanları, döneme uygun şekilde giydirilmiş iki Türk piyadesi, bir Yunan piyade ve efzon askerinin mankenleri, işgal yıllarında kullanılmış Yunan sikkeleri, askeri dürbün, madalyalar ve süngüler sergileniyor. İşgal yıllarında Yunan 18.Piyade Alayı’nın konumlandığı yer olan Ödemiş’teki ordunun mızıka takımından kalan müzik aletleri de yer alıyor sergide.
Orijinalleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Müzesi’nde bulunan, İtalyan ressam Vittorio Pisani’nin, 15 Mayıs 1919 tarihinde tanıklık ettiği İzmir işgalini anlatan imitasyon tablolardaki görüntüler ise insanın yüreğini burkuyor. Yunan işgalinin acısını hissettiren ve “Bir daha yaşanmasın” dedirten serginin en önemli objesi ise 1922 yılında elde dikilmiş 94 yaşındaki Türk bayrağı. Bayrak, iki metreye dört metre boyutunda hazırlanmış ve Türk ordularının İzmir’e girdiği 9 Eylül 1922 günü, şimdiki Mimar Kemalettin Caddesi, eski adıyla Manifaturacılar Çarşısı’sının girişindeki Yunan bayrağı indirilerek asılmış.
Bayrak 1926 yılında inşa edilen Yıldız Oteli’nin sahipleri tüccar Aksekili Hacı Hüseyin Serter’in eşi Emine Hanım tarafından dikilmiş. Müzede görevli Sezgi Yüksel, “İzmir’de o dönemde Türkler propoganda yapmasın diye kırmızı kumaşı Yunan komutanlar tarafından yasaklanıyor. Dolayısıyla bu bayrak Türk evlerinde gizlice dikilen bayrakların en güzel örneklerinden bir tanesi. Parçalı ve şeritler halinde dikilen bayraktaki kırmızı kumaş Serter Ailesi’nin evine Manifaturacılar Çarşısı’ndan gizlice getiriliyor. Emine Hanım 8 Eylül akşamı 16 yaşındaki oğlu Tevfik Bey’in koynunda getirdiği parçaları kandil ışığında birleştiriyor. Ardından evde kullandıkları beyaz çarşaflardan kestikleri ay ve yıldızları yapıp gözyaşları içinde üzerine dikiyor. Bu yüzden bayrak nizami değil, ama çok değerli” bilgisini veriyor. Yüksel, büyük ilgi gören sergiyi zaman zaman Yunanistan’dan gelen ziyaretçilerin de gezdiğini söylüyor.
Bergama, Balıkesir, Uşak, Denizli’de açılmış sergi umarım bir gün İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nde de (APİKAM) sergilenir. Ödemiş’e gittiğinizde mutlaka görmenizi önerdiğim sergiyi dolaşıp, 94 yıllık bu bayrağa dokunduğunuzda eminim siz de çok duygulanacaksınız.
Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kent-Yaşam” yazıları:
[catlist id=18 pagination=no]