Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu, Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde 1995 yılında yaşanan soykırımın 22. yılı anma etkinliklerini de içine alan bir ziyaret programı düzenledi. Ziyaretlere Türkiye’nin dört bir yanından federasyon üyesi derneklerin yöneticileri, üyeleri ve Boşnak kökenli iş adamları katıldı. Federasyonun danışma kurulu üyeleri olarak eşimle biz de gezinin resmi kısmını izleyip kayıt almaya çalıştık.
Yeniden ziyaret etme olanağı bulduğumuz ülkede, savaş sırasında sanayi tesislerinin çoğu onarım maliyetlerindeki yükseklik nedeniyle çürümeye terk edilirken, bacasız sanayi olarak tanımlanan turizmin keşfedilmeye başladığını gördük. Doğal güzellikleriyle cenneti andıran Bosna Hersek’in kimi kentlerinde raftingin kimi kentlerinde ise kış ve kayak turizminin açılan yeni tesislerle canlanmaya başladığı anlatıldı sık sık.

Çeşmelerinden akan buz gibi suların rahatça içilebildiği, her yerde ulu ıhlamur ağaçlarının bulunduğu kentlerde bal, süt ve süt ürünleri ile kuru et konusuna olan ilgi nedeniyle yeni tesislerin kurulması, bu tesislerin işsizliğe bir nebze olsun çare olması heyetteki herkesi sevindirdi. Ülkede gözümüze çarpan bir başka hareketlilik ise Arap ve özellikle Kuveyt kökenli turistlerdeki yoğunluktu. Ülkenin hemen her yerinde karşılaştığımız siyah peçeli kadınları, beyaz elbiseli Arap vatandaşları nedense sadece Srebrenica soykırımını anma ve toplu defin etkinliklerinde göremedik.
“Ekonomik ilişkileri de canlandıralım”

İlk kez 2006 yılında gittiğimiz Bosna Hersek’te, geçen 11 yıllık süreçte yaşanan kimi değişikliklere de tanıklık ettik. Ne zaman bir heyetle belediyeleri, bakanları ziyaret gitsek geçen yıl yaşamını yitiren Zenica’nın önceki Belediye Başkanı Hüseyin Smajlovic’in sözleri aklıma geliyor. 2010 yılında yine kalabalık bir heyetle gittiğimiz, ülkenin savaş öncesi demir çelik üretiminde dünya lideri olan kenti Zenica’nın başkanı, “Bu yaptığınız ziyaretler çok önemli. Ancak bize sözünde duracak Türk iş adamları gerekiyor. Yatırım yapacak iş adamlarını belediyemize davet ediyoruz. Çünkü burada bürokratik işlemleri belediyeler çözüyor” diye sitem etmişti. Açıkçası bu ziyarette de sitem vardı. Boşnak ve Sırp yöneticiler daha çok iş adamının yatırım yapmasını dilerken Türk yatırımcılar, bürokrasinin çok yoğun olduğu ülkede işlerin ağır ilerlediğinden, tam yetkili bir muhatap bulamadıklarından yakındı.

Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak’ın önderlik ettiği heyette, Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu (TBHKDF) Başkanı Eşref Temiz, TBHKDF önceki dönem başkanlarından Cemal Şenel ve Zekai Erşan, TBHKDF Genel Sekreteri ve Turgutlu Bosna Hersek Türkleri Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Muharrem Baysak, Adana Bosna Kardeşlik Yardımlaşma ve Kültür Derneği önceki başkanlarından Fatma Kiminsu, Biga Bosna Hersek Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ergün Erkap, Halilbeyli Bosna Hersek Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ömer Eren, Yönetim Kurulu Üyeleri Neccar Er ve Mustafa Güneş, Aydın Boşnakları Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Yüksel Mergen, Adapazarı Bosna Hersekliler Kültür Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı İsmet Çalışkan ve Boşnak kökenli iş adamları da yer aldı.

Bosna Hersek’e yıllardır Türk iş adamlarını, Türkiye’nin hemen her kentinde kurulan Boşnak derneklerinin yöneticilerini götürdüğünü anlatan Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak, ilk kez Dayton Antlaşması’ndan sonra, 1996 yılında iş adamlarıyla geldiklerini anlattı. “Çok zorluklar aşıldı bugünlere gelirken” diyen Baysak, ziyaret edilen her belediye başkanına, yerel yöneticilere “Lütfen bizim iş adamlarımıza burada nasıl yatırım yapılacağı konusunda yol gösterici olun” sözlerini yineledi. İş adamlarının yoğun bürokrasi nedeniyle kimi zaman sıkıntılar yaşadığını dile getiren Ahmet Kemal Baysak, “Her gelişte belediye yetkilileri olsun, bakanlık düzeyinde olsun görüşmeler yapıyoruz. Türk halkı Bosna Hersek’i çok seviyor, destek olmak iş yapmak istiyor. Kültürel ilişkiler gayet güzel ilerliyor ancak ekonomik ilişkilerin gelişmesi için, bu heyetimizde de bulunan ve burada yatırım yapmaya istekli iş adamlarımıza destek olunması gerekiyor” diye konuştu.
Kardeş kentlere ziyaret
Bosna Hersek’e yaptığımız ziyarette, Sarajevo’dan Mostar’a, Visegrad’dan Gorazde’ye, Kakanj’dan Srebrenica’ya, Travnik’ten Bihac, Prijedor ve Sanski Most’a çok sayıda kenti görme olanağı bulduk. Dernek başkanlarından oluşan heyet de Türkiye’den alınan randevular kapsamında yerel yöneticilerle bir araya geldi. Heyet, ünlü yazar Ivo Andric’in Drina Köprüsü adındaki eserini yazdığı Visegrad’ın yanı sıra Gaziemir’in kardeş kenti Gorazde, Aliağa’nın kardeş kenti Kakanj, Alaçatı’nın (Çeşme) kardeş kenti Jajce, Kuşadası’nın kardeş kenti Bihac, Manisa’nın kardeş kenti Prijedor ve Bergama’nın kardeş kenti Sanski Most’un belediyelerini ziyaret etti.

Ziyaretlerde Türkiye’den gelen konuklara ilgi öylesine büyükti ki, Visegrad Belediyesi’nde olduğu gibi belediye başkanı ya da yetkililer Pazar günü bile, tatiline ara verip heyeti içtenlikle ağırladı. Tüm ziyaretlerde belediye yetkilileri kardeş kent ilişkilerinin daha canlanmasını istediklerini kaydederken, Türk iş adamlarını kentleriyle ekonomik anlamda da işbirliği yapmaya çağırdı. Bosna Hersek’te özellikle hayvancılık, ormancılık ürünleri, süt ve süt ürünleriyle ilgili konularda çalışılabileceğine dikkat çekti. Türkiye’deki Boşnaklar’ın, sivil toplum örgütü temsilcilerinin, akrabalık ilişkileri nedeniyle kentlerini, ülkelerini sık sık ziyaret etmesinden duyulan mutluluk da dile getirildi.

Visegrad’ın harita mühendisi olan genç Belediye Başkanı Mladen Curevic kentlerinin savaş öncesi büyük bir endüstri kenti olmasına karşın şu anda tüm tesislerin atıl durumda olduğunu söyledi. Kentin Nobel ödüllü ünlü yazar Ivo Andric sayesinde bir çekim merkezi haline geldiğini belirtirken, yazar sayesinde kentte kültür turizminin geliştiğini anlattı. 12 bin nüfuslu Visegrad’a yılda 300 bin turist geldiğini anlatan Belediye Başkanı Mladen Curevic, 440 yıllık Drina Köprüsü’nün onarımı için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) verdiği desteğe teşekkür ettiklerini söyledi.
Kültürel ilişkiler tam gaz

Gaziemir’le 1997 yılından bu yana kardeş kent ilişkisini sürdürdüklerini belirten Gorazde Belediye Başkan Yardımcısı Semso Ferhatovic, “Çocuk Festivali için yaklaşık on yıldır İzmir’e geliyorum. Bir Bosna Hersekli için Türkiye’de kardeş bir kente gelmek büyük bir gurur” diye konuştu. Savaştan önce kentte 40 bin kişinin yaşadığını şu an ise bu sayının 23 bine düştüğünü anlatan Başkan Yardımcısı Samira Drakovac da, kentteki azot, gübre ve mobilya fabrikalarının ise şu an çalışmadığını anlattı.

Kakanj Belediye Başkanı Nermin Mandra ise, 2011 yılından bu yana kardeş kent ilişkisi olan Aliağa’dan yetkililerin Ağustos ayında kentte düzenlenecek festival için gelecek olmasından büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Kentlerinde bir termik santral, çimento fabrikası ve bir güneş santrali bulunduğunu anlatan Belediye Başkanı Mandra, Kakanj’ın işsizlik oranı en düşük kentlerden biri olduğunu anlattı. Aliağa Belediyesi’ne destekleri için teşekkür eden Mandra, kentin en önemli meydanının adının ise Boşnak dünyasının önemli liderlerinden Kemal Baysak’ın adını taşıdığını, bundan da onur duyduklarını belirtti.

Jajce Belediye Başkanı Edin Hozan, 2008 yılında imzalanan protokolle Alaçatı Belediyesi ile kurulan kardeşlik ilişkisinin sürdürülememesinden üzüntü duyduklarını söyledi. Hozan, “Biz sadece Alaçatı ya da Çeşme ile değil, başka belediyelerle de işbirliğine de hazırız. Sayın Baysak, bir Bosna Hersek dostu. Ülkemizin tanıtımına büyük destek veriyor. Kendi adıma ve Jajce halkı adına kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

Kuşadası’yla kardeşlik ilişkisi olan ancak bu ilişkinin daha verimli olması gerektiğini kaydeden Bihaç Belediye Meclis Başkanı Davor Jupa, Kemal Baysak’la ziyarete gelen her yetkilinin iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik işbirliğinin gelişmesi için çalıştığını bildiklerini belirtti. Jupa, Bosna Hersek’e gelen iş adamlarının genellikle ülkede iki üç gün kaldığının oysa Bihaç gibi uzak kentleri de ziyaret etmenin ekonomik işbirliği için önem taşıdığını dile getirdi. Bihaç’ın yurt dışında yaşayan Bihaçlılar’la ve Bosna Hersekliler ile ilişkilerini güçlendirmek için ofis açıp bir ekip kuracağını kaydederek, bu çalışmayı Türkiye için de yapacaklarını söyledi.

Bosna Hersek’in en büyük kentlerinden biri olduklarını, Manisa ile olan kardeş kent ilişkisinin daha artmasını istediklerini belirten Prijedor Belediye Başkanı Milenko Cakovic, “Sadece Sarajevo’ya değil, buraya da geldiğiniz için teşekkür ederiz” dedi. Kardeş kent Manisa’ya 2009 yılında gittiklerini anlatan Cakovic, “Arzumuz geçmiş dönemde olduğu gibi ilişkilerin yeni dönemde de sürmesidir. Kültürel ilişkilerimizin yanında ekonomik ilişkilerin de artmasını istiyoruz” diye konuştu. Manisa’yı önümüzdeki yıl ziyaret etmek istediklerini belirten Başkan Milenko Cakovic, “Geçen yıl yaşadığımız sel felaketinde gördüğümüz destek için de teşekkür ediyoruz. Gerek Manisa’nın gerek Türkiye’nin yaptığı katkılar çok değerli ve önemliydi. Dostlar zor zamanlarda belli oluyor” dedi.

Heyetlerin yaptığı ziyaretlerin çok önemli olduğuna değinen Belediye Başkanı, “Biz büyük delegelerin yanında tek bir iş adamı da gelse çalışmak istiyoruz. Çünkü yatırımcının iş yaptığını görenler ardından gelecektir. Doğrudan işbirliği için elimizden geleni yapmaya hazırız” diye ekledi. Prijedor Meclis Başkanı Sead Yakupovic de “Kentimizdeki değirmenler tüm ürettiklerini Türkiye’ye ihraç ediyor. Bir kaç ay evvel bir et fabrikası satın alındı burada ve etlerimiz de ihraç edilecek Türkiye’ye. Biz de iş adamlarımızla Eylül ya da Ekim ayında Türkiye’ye gelmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle çok istedikleri halde Bergama ile kardeşlik ilişkilerini daha fazla geliştiremediklerini kaydeden Sanski Most Belediye Başkanı Faris Hasanbegovic ise kentlerinde hayvancılık alanında yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılar olduğuna dikkat çekti. “Yatırımcıları belediyemize davet ediyoruz, elimizden gelen desteği vermeye hazırız” dedi.
(Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas)