Aramızdan ayrılanlarla giden deneyimler
Ocak ayı içinde 92 yaşındayken yitirdiğimiz İzmir sanayisinin çınarlarından İzeltaş’ın kurucusu İsmet Yorgancılar’ın vefat haberini duyduğumda aklıma “Yaşamını anlatan bir kitabı var mıydı acaba?” sorusu geldi.

Benim doğduğum yıl iş yaşamına başlayan ve 2018 yılında 50. yılını kutlayan İzeltaş’ın kurucusu İsmet Yorgancılar kimbilir nelerle karşılaştı bu süreçte. Vefat haberlerinde yer alan kısa biyografisinde iş yaşamına yorgancılık yaparak başladığı anlatılan İsmet Bey’in ülkemizin gurur duyduğu markaları arasında yer alan Türkiye’nin ilk el aletleri firması İzeltaş’ı kurarken yaşadığı deneyimler, başarılar, başarısızlıklar, hayal kırıklıkları, umutlarını dinlemeyi ya da okumayı çok isterdim.
Yazmaktan vazgeçmeyen iş adamı
İsmet Yorgancılar’ı düşünürken kitaplığımda bulunan ve bir türlü elime alıp da okuyamadığım iki güzel kitap geldi aklıma. İzmir’de yetişmiş, Türkiye’nin en önemli iş insanlarından Selçuk Yaşar için hazırlanan iki kitap. İlki 2015 yılında Selçuk Yaşar’ın 90. yılında evlatları tarafından hazırlanan “armağan” kitap. “Bitmeyen Sevda” adındaki kitap “Bir Ömrü Dolu Dolu Yaşamak – 90 Yıllık Başarı Öyküsü” alt başlığını taşıyor.

Selçuk Yaşar yaşamı boyunca “söz uçar yazı kalır” prensibinden hareketle deneyimlerini kaleme almış, yazmaya, araştırmaya meraklı bir iş adamı olmuş. Söz konusu bu iki kitapta da onun kaleme aldığı eserlerden alıntılar var.
Vakfın 2015 yılında yayımlanan armağan kitap “Bitmeyen Sevda”nın ardından, Ekim 2018 yılında hazırladığı “Selçuk Yaşar – Yaşamı, Hatıraları, Öğütleri” başlığını taşıyan kitapta Selçuk Yaşar’ın 1994 – 2012 yılları arasında kaleme aldığı; Hayat Okul Gibidir, Hayatım, Yönetim Kuralları, Başarmak Hem Kolay Hem de Zordur, Gençlere Sevgilerimle ve Söz Uçar, Yazı Kalır isimli kitaplarından derlenmiş. “Selçuk Yaşar – Yaşamı Hatıraları Öğütleri” kitabında Yaşar’ın 94 yıllık yaşamı, hatıraları, edindiği deneyimler, sadece iş insanlarına değil genel bir bakış açısıyla insana dair öğütleri yer almış.
Değerli meslektaşım Yaşar Holding’in Kurumsal İletişim Direktörü Mehmet Aykırı’nın bize de ulaştırdığı kitabı okurken Selçuk Yaşar’ın hayata İzmir’e, Karşıyaka’ya, iş yaşamına, teknolojiye, medyaya, eğitime, araştırmaya, aile yaşamına ilişkin değerlendirmeleri, önerileri son derece etkileyici.
Masal gibi bir İzmir, Karşıyaka

Selçuk Yaşar’ın babasıyla çalıştığı boya dükkanında yaşadıkları, başlarından geçen felaketler, onlardan çıkardığı deneyimler hep birer ders niteliğinde.
Kitabın ilerleyen sayfalarında girişimci ve sanayici yönü anlatılan Selçuk Yaşar’ın araştırmaya, yeniliklere ve teknolojiye önem vererek geliştirdiği işler, kurduğu şirketler kısaca anlatılmış. Medya yatırımları, eğitim kurumlarını nasıl kurduğu, siyasete bakışı, ailesine verdiği önem dile getirilmiş.
Yaşar, bu işleri kurarken karşılaştığı problemlere ilişkin ilginç bir dilekte bulunmuş. “En büyük dileğim şudur: Tanrı idealleri olan insanlardan problemleri eksik etmesin!Çünkü her problem yeni bir gelişmenin yolunu açar!Büyük düşünen, büyük hedefleri olan insanların problemleri de büyük olur.”
Hayat nedir?
Kitabın ilk sayfalarında “Hayat nedir?” başlığını taşıyan bölümde şu değerlendirmeleri yapmış Selçuk Yaşar:
“İnsanın bu dünyada yaşarken bir felsefesi olması lazım. Yoksa koyun gibi yaşamak marifet değildir. İşçiysen, memursan, esnafsan, talebeysen, politikacıysan, sanayiciysen, kısacası ne iş yapıyorsan muhakkak bir ilke, bir hedef seçmeye mecbursun. Yoksa boşa yaşamış olursun…
Hayat çok kısadır. Yaşamak, evlat yetiştirmek, mutlu olmak, para kazanmak, fakire yardım etmek. Ancak ömür öyle kolay ve çabuk geçer ki… Aşırılık, suistimal öfke, zevk-i sefa hayatı daha da kısaltır. Arkadaşlarımdan çok kişi içkiden, sigaradan, aşırılıktan erken göçüp gitti. Demek ki hayatta ikinci hedef kendine bakmak yani vücuduna sahip çıkmaktır.
Bence hayatta üçüncü hedef şu olmalıdır.Yürürken yerde ayakkabımız iz bırakır. Biz de yaşarken çevremizde, ailemizde, iş hayatımızda topluma bir isim, bir eser, bir hatıra bırakmalıyız. Hırsını kontrol etmek, dürüst, iyi huylu, hoşgörülü, geçimli karakter sahibi olmak da çok önemlidir. Bu hayattan öteki dünyaya giderken kişiye arkasından “iyi insandı” denilmelidir.Hayat nedir ki? Yaşarsan görürsün. Arkanda seni gerçekten seven birkaç kişi bıraktın ise ne mutlu sana…”
Sözlü tarih çalışmaları yetersiz
İzmir’de her biri çok değerli çalışmaları olan çok sayıda sanayi kuruluşu, birlik, sivil toplum örgütü var. Ancak sanayi, eğitim, turizm gibi farklı alanlarda çınarları bir bir yok olan kentimizin bu değerlerine ilişkin sözlü tarih çalışmaları ve biyografiler ne yazık ki sayıca çok çok az. Oysa onların deneyimleri derlense gençlere, yeni girişimcilere ve hatta aile bireylerine çok değerli mesajlar verecek.
Tıpkı Selçuk Yaşar’ın kitabının son bölümünde dediği gibi:
“Tecrübeye önem vermek, tecrübeli insanın lafını dinlemek, dikkatli araştırmak, hakikatın üstünden geçmemek lazımdır. İş hayatında babamdan birçok ders aldım. Büyüklerin lafında daima bir mana vardır. Ufak şeylerdir fakat bunların üzerinde durmak lazımdır.”
Category: Köşe yazıları