İlçenin büyük kısmına ulaşacak jeotermal enerji için çalışmalar hızla sürüyor. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, “2008 yılının ilk ayında, söz verdiğimiz gibi, abonelerimize jeotermali ulaştıracağız” diyor.
Özgüven, ilçe ekonomisini hareketlendirmek için sürekli projeler üretiyor. Yaz aylarında haftada iki gün Midilli’den pazar alışverişine gelen “Karşı Yaka”lı konuklarla diyalog kurabilsinler diye, esnafa ücretsiz Yunanca kursu veriliyor örneğin.
Kadınlar, Salı pazarında kendilerine ayrılan yerde, yine belediyenin açtığı Kadın Dayanışma Merkezi’nde ürettikleri takılarını, eriştelerini, kurutulmuş biberlerini satıyor. Yaz aylarında nüfus yoğunluğu artan ilçede, kadınların emeğini değerlendirmek için bir lokanta ve satış yeri açmanın iyi olacağını söylüyor Başkan Özgüven.
Ama hepsinden önemlisi sağlık turizmini geliştirebilmek, kentin tanıtımını yapabilmek için dökümanlar hazırladıklarını belirtiyor Özgüven. İlçedeki turizm yatırımcılarıyla birlikte fuarlara katıldıklarını anlatıyor. Şu sıra İstanbul’da düzenlenecek EMITT Fuarı için hazırlıkları sürüyor.
Dikili Belediye Başkanı’nın ilçedeki sağlık turizmi potansiyelini geliştirebilmek için getirdiği bir başka öneri hem Dikili’yi hem de komşu ilçe Bergama’yı ilgilendiriyor. Özgüven, önümüzdeki günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşerek, EXPO rotasının mutlaka Dikili ve Bergama’yı da kapsamanı isteyeceklerini belirtiyor ve ekliyor:
“Dikili ve Bergama mutlak surette EXPO içinde yer almalı. Çünkü sağlık turizminin kaynağı buralar. Bergama ilk sağlık turizminin doğduğu yer. Dikili’nin Kaynarca yöresinden çıkarılan bir çamuru var ki, 3 bin yıldır çıkıyor ve şifa dağıtıyor. Bu çamur bin yıl boyunca denize akmış gitmiş. İzmir’de düzenlenen Turizm Fuarı’nda çamurumuzu tanıttık, büyük ilgi gördü. EXPO konusuyla ilgilenen kurullar gelsinler yer tahsis edelim Dikili’de. Bu yeri EXPO’culara verelim. Termal sağlık turizmiyle ilgili birçok tesis, işletme var. Ayrıca şu sıra ilçede 420 milyon dolarlık bir bölge hastanesinin çalışması için protokol imzaladık. Termal özelliği de bulunacak hastane, tüm bölge insanına ve yurt dışından gelecek hastalara da hizmet verecek. Arayıp da bulamayacakları bir belde Dikili. Sonuçta yapılacak her yatırım Dikili’nin ve dolayısıyla İzmir’in çıkarınadır.”
Dikili’ye giderken yolun sağ tarafında yükselen tümülüsler dikkatimizi çekiyor. Tıpkı yüzyıllar önce insan eliyle yapılmış, içinde hazinelerin saklandığı tümülüsler gibi. O gün altınını gömmek için tepecikler oluşturan insanoğlu, bugün altın çıkarmak için yine kendi eliyle tümülüsler yaratıyor. Altın madeninden çıkarılan toprak yığınları, üzerinde ot bitmeyen renkli renkli tümülüsler olarak sıralanıyor yol boyunca. Önde zeytin ağaçları, arkada tümülüsler yükseliyor.
Gelecek nesillere sağlık turizmiyle, harika doğasıyla, ekolojik tarım yatırımlarıyla bir gelecek kurmaya çalışan insanların beldesi buralar aslında…
Eğer yetkililer anlaşır da EXPO’cular fuar kapsamına Dikili ve Bergama’yı da alırsa yol boyunca yükselen bu devasa tümülüsleri, “sağlıklı” kentler yaratmaya çalışan insanlara nasıl açıklarlar, doğrusu merak ediyorum.
Category: Köşe yazıları