Okullar kapandı, çalışanlar için yıllık izin dönemi başladı. Sosyal medyada herkes gittiği yerlerin, girdiği denizin, yediğinin, içtiğinin fotoğraflarını paylaşır oldu çoktandır. Rota genelde güneye çevrilince bir küçük öneride bulunmak istedik, ziyaret etmekten her zaman zevk aldığımız Efes Antik Kenti’ni tatilcilere anımsatalım dedik. Turistlerin binlerce kilometre ötelerden görmeye geldiği yanıbaşımızdaki bu eşsiz tarihi kenti ve kentin en önemli mekanlarından Yamaç Evleri hala görmediyseniz, bu tatilde kendinize ve özellikle de çocuklarınıza bir güzellik yapın ve yönünüzü Efes Antik Kenti’ne çevirin.
Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi

Eğer antik kenti, siz de bizim gibi gemilerin Kuşadası Limanı’na yanaştığı bir günde ziyaret edecekseniz, bilin ki dünyanın dört bir yanından yol arkadaşlarınız olacak Efes gezisi sırasında. Bir yanda Çin’ce, bir yanda Rusça, çokca Almanca ve İngilizce, hatta Japonca kelimeler kulaklarınızda çınlayacak. Hatta kendi insanınız bile emin olun sizi turist sanacak. Belki sizin de peşinizden benim peşime takılan Adanalı ilkokul öğrencisi gibi bir öğrenci gelip, ısrarla İngilizce konuşmaya çalışacak.

Mevsimin yaz, sıcaklığın öğle güneşinde 40 derecelere vardığını düşünürseniz gezinizi sabahın erken saatlerinde ya da akşam üstü yapmanızı öneririz. Elinize büyükçe bir şişe su, başınıza şapka almadan asla yola çıkmayın. Yaz sezonunda Efes Anti Kenti’ne giriş saatinin 08.30, kapanış saatinin 19.00 olduğunu anımsattıktan sonra buyrun Efes’e diyelim.
İzmir’de en çok ziyaret Efes’e

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine aday Efes Antik Kenti, bu yılın ilk beş ayındaki verilere göre İzmir’de en çok ziyaret edilen ören yeri olma özelliğini koruyor. Antik kenti yılın ilk beş ayında 231 bin 440 kişi gezmiş. Yamaç Evler’in ziyaretçi sayısı ise 58 bin 264 kişi olmuş. Efes’i 2012 yılında gezen ziyaretçi sayısı ise 1 milyon 889 bin 231. Bu sayı geçen yıl Yamaç Evler’de 153 bin 54 olarak kayıtlara geçmiş.

Efes ören yerine giriş bedeli 25 lira. Yamaç Evleri gezerken ayrıca bir 15 lira daha ödemeniz gerekiyor. Müzekart’ı olanlar da bu bölüme girerken ücret ödemek zorunda. Bakanlık, böylesi çok özel yerlerde ziyaretçi sayısını sınırlamak için bir önlem almış büyük olasılıkla. Fiyatlar biraz yüksek dediğinizi duyar gibiyim, ama yılda kaç defa böyle bir ören yerini görüyorsunuz ki… Üstelik, emin olun çocuklar için de unutulmaz bir deneyim olacak bu ziyaret.
Yamaç Evler’le dönemin yaşamına dokunmak

Efes’e adım attığınız andan itibaren boyut değiştiriyor gibisiniz. Roma İmparatoru Agustus zamanında Asya eyaletinin başkenti olan Efes’te 200 binin üzerinde insan yaşadığı tahmin ediliyor. Antik kentteki yapıların hepsi birbirinden etkileyici, göz kamaştırıcı. Antik kentte kazı çalışmalarının yanı sıra sağlamlaştırma, konservasyon ve koruma projeleri yıllardır sürüyor. Arkeologlar eserleri gün yüzüne çıkartmak kadar onları korumanın da çok önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Efes ören yerinde Kuretler Caddesi, Celsus Kitaplığı, Antik Tiyatro ilk anda akla geliveren mekanlar. Ama ben size buralardan değil de, Efes Antik Kenti’nde beni en çok etkileyen yerlerden olan Yamaç Evler’den söz etmek istiyorum. Bu evleri çok istememe karşın ilk kez geçen yıl görme olanağımız oldu. Eşimle birlikte bir etkinlik dönüşü uğradığımız ve gezmekten büyük mutluluk duyduğumuzYamaç Evler’in fotoğraflarını uzun zamandır paylaşmak istiyordum. Geçen gün tesadüfen elime geçen İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’nin eski sayılarından birisinde Efes Kazı Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter’in bir makalesini okuyunca dolaştığımız mekanın Yamaç Evler 2 olduğunu öğrendim. Yazımı makalenin de yardımıyla hazırladım.

Bugün üzeri özel bir çatı ile kaplı olan ve ekstra ücret ödeyerek girilen Yamaç Evler 2, 118 yıldan bu yana süren kazılarla gün yüzüne çıkartılmaya çalışılan antik kentin en önemli mekanlarından biri. Yamaç Evleri yaz döneminde 08.00 17.30 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz. Evleri dolaşırken o dönemde yaşayan insanların nasıl bir ortamda yaşadığını görebiliyor, o dönemin yaşamına dokunduğunuzu hissediyorsunuz. Elbette M.S. 1. Yüzyıl’da inşa edilmiş evlerde 21. Yüzyıl döneminin teknolojisi ile yerleştirilmiş cam yollardan gezinmek de hayli ilginç.
Cam yollarda yürüyüş

Bülbül Dağı’nın kuzey yamacında yer alan Yamaç Evler 2’nin, onca depreme karşın ayakta kalıp iyi bir şekilde korunarak bugünlere gelebilmesi arkeologları bile şaşırtıyor. Roma Dönemi’nin varlıklı üst sınıf yaşantısını bizlere aktaran evler, antik kentin tam merkezinde bulunuyor. Yamaç Evler 2, 1962 yılında keşfedilmiş. Ziyaretçiler bu özel alanı zarar görmemesi için yapılan cam yürüyüş yolları üzerinden gezebiliyorlar. Malzeme cam olduğu için altınızdaki katmanları da rahatça görebiliyorsunuz.

Efes Kazı Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter’in makalesinden öğreniyoruz ki; Yamaç Evler 2, M.S. 1. Yüzyıl’ın ikinci çeyreğinde yapılmaya başlamış. Bülbül Dağı’nın kuzey yamacına konuşlandırılan bölge, doğu ve batı tarafında ek binalarla çevrilmiş. Yamaç Evleri 2, güneyde Yamaç Evleri Caddesi kuzeyde Kuretler Caddesi ile sarılmış. Üç terasta da orijinal olarak 6 ev inşa edilmiş. Kuzey yolundaki caddede, Kuretler Caddesi’ne açılan (taberna) dükkan olduğu, buradaki sıra binaların dükkan ya da bar olarak hizmet verdiği tahmin ediliyor.

Yamaç Evler 2, Romalıların şehir merkezi Efes Antik Kenti’nin tam merkezinde bulunan ve dört bin metrekareye yayılmış alana verilen isim. Yapının sadece yer döşemelerinin değil, üst katlarının da korunmasını; özgün mimarisin yanı sıra tarihsel ve kronolojik etkiler ile Roma Dönemi’ne ait müthiş malzemelerin yardımına bağlamış Doç.Dr. Ladstatter.

Evlerde görebileceğiniz gibi mermer döşemeler, mozaik kaplamalar, karolar oldukça etkileyici. M.S. 3. Yüzyıl’da bir deprem geçirdiği anlaşılan evlerin yeniden onarıldığı ve yenilendiği tahmin ediliyor. Efesli elitlerin günlük yaşamlarını yansıtan evlerin belediyeye misafir ağırlama ve günlük işlerinde kullanması için verildikleri de biliniyor.

Bu evlerde su ihtiyacı kuyulardan ve girişlerdeki çeşmelerden sağlanmış. Yine tuvaletler gelen ziyaretçilere kolaylık olması için bu bölgelerde yapılmış. Kanalizasyon bölümlere ayrılan bir kanal sistemiyle kurulmuş. Yüksek işçilikli diye tanımlanan mozaikler, duvarlara gömülü kuyular ve duvar süslemeleri bulunan evlerde avlular ışık kaynakları olarak kullanılmış.

Ünite ünite olarak gezdiğimiz mekanda bugüne kadar gelmeyi başarmış taban mozaikleri ve sade duvar resimleri gerçekten çok etkileyici. Doç. Dr. Ladstatter’in makalesinden aldığımız bilgiye göre Yamaç Evler 2’de mozaik zeminler motiflerle süslenmemiş. Onun yerine siyah beyaz geometrik şekillerle dekore edilmiş. Bu zeminler mekana zenginlik katmasının yanı sıra su geçirmediği ve kolay temizlendiği içinde tercih edilmiş. Ancak kimi yerlerde renkli aslan mozaikleri, Dionysus ve Medusa mozaikleri de izlenebiliyor evlerde.

Evlerde yer altından geçirilen ısıtma sistemleri soğuktan korunmayı sağlamış. Evlerde banyo bölümü de yapılmış. Yamaç Evler’i gezerken bazı duvarlarda gördüğümüz portrelerin de ev sahiplerine ve aile bireylerine ait olduğu belirtiliyor. Yamaç Evler’in üzeri bugün yapıyı güneş ışınlarından koruyacak şekilde özel bir çatı ile kaplı. Bu koruma yapının gelecek kuşaklara aktarılması açısından da büyük önem taşıyor.

Tarihi değeri bakımından arkeologlar için son derece değerli bir alan olan Efes Yamaç Evler’in restorasyonu kazılar gibi hala devam ediyor. Ziyaret sırasında arkeologların geniş masalar üzerine yaydıkları parçaları, bir bulmacanın parçaları gibi birleştirmelerini de izliyorsunuz. Adeta iğneyle kuyu kazıyorlar. Birleştirdikleri her bir parça evlerden içeri giren gün ışığı gibi yeni bir bilgi sunuyor bilim insanlarına.
Gezince iyi ki gelmişiz diyeceğiniz Efes ören yerine ve Yamaç Evler’e uğramayı ihmal etmeyin derim… Bir de, lütfen pet şişelerinizi alandan çıkana kadar yanınızda taşıyın ve çıkıştaki çöp kovalarına atın…
(Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas)