İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen toplantı, İzmir’deki turizm sektörünün paydaşlarını, sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerini Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile buluşturdu. Toplantıya ilgi büyüktü. Sektör temsilcilerinin bir araya geldikleri bakanı adeta soru yağmuruna tuttuğu toplantıya ilişkin detayları paylaşmak istedim.
Özgener: Kruvaziyer Fuarı’na talibiz
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Turizm Sektörü İzmir Buluşması”nın açılışında yaptığı konuşmada turizm sektörü temsilcilerinin her fırsatta dile getirdiği sorunları ayrıntılı anlattı. Özgener, odanın kruvaziyer turizmine yıllardır verdiği emeği anımsatarak Bakan Ersoy ve sektör temsilcilerine, “Gelin İzmir’den dünyaya tüm Türkiye için güçlü bir kruvaziyer mesajı verelim” çağrısında bulundu. İZTO öncülüğünde kurulan ve başkanı olduğu Türkiye Kruvaziyer Platformu’nun üçüncü genel toplantısını İzmir’de yapmayı öneren Mahmut Özgener, “Oda olarak Türkiye’nin ilk kruvaziyer fuarına da talibiz. Gemileri tekrar getirmeye sizin de desteklerinizle talibiz” dedi.Gastronomi turizmi alanında da Türkiye’de ilk “Yerel Gurme Köy”ün İzmir’de kurulması için de proje yürüttüklerini anlatan Özgener, dijital dönüşüm konusunu da önemsediklerini, anlattı. Özgener, Çin’de “Türkiye Turizm yılı” olması nedeniyle odanın Çin’e yönelik bir yıldır devam eden özel bir dijital medya kampanyası başlattığı bilgisini paylaştı.
Direkt uçuşların İzmir’in olmazsa olmazı olduğuna dikkat çeken İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, kentin 50’den fazla destinasyona bağlandığını ama bunun yetmediğini kaydetti. İzmir’in, coğrafi konumu ve altyapısının uygunluğu nedeniyle, THY başta olmak üzere diğer havayolu şirketleri için de ikinci aktarma merkezi haline getirilmesini talep eden Özgener, “Günlük tarifeler ile İzmir’e daha fazla direkt uçuş için bize destek vereceğinize inanıyoruz. İzmir’den Milano, Paris, Roma, Londra Heathrow, Moskova, St. Petersburg, Barselona, Madrid, New York, Üsküp, Lizbon gibi noktalara direk uçuşlar istiyoruz. Çok sektörlü sanayi ve ihracat yapısı ile İzmir direkt uçuşlar arttıkça ülkemiz ihracatına daha büyük katkılar sağlayacaktır” diye konuştu.İnciraltı Bölgesi’nin sağlık turizmi alanında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Mahmut Özgener, imar sorununun 2007 yılından beri çözülemediğini, bu alanda planlanan yatırımların yaşama geçirilemediğini dile getirdi. Kemeraltı Bölgesi’nin UNESCO Miras Listesi’ne alınmasını istediklerini, bunun için envanter çalışması yaparak proje hazırladıklarını söyledi. Yapımı planlanan Ege Medeniyetleri Müzesi’nin Kadifekale, Antik Tiyatro, Agora Ören Yeri’ni de kapsayan bir müze adası şeklinde planlanabileceği görüşünü paylaşan Özgener, İzmir’in, turizm sektörüne yabancı dil bilen kaliteli eleman yetiştirilmesi için pilot bölge seçilmesi talebini de dile getirdi.
Kıran: Yönetmelik güncellenmeli
Toplantıda konuşan Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, Deniz Turizmi Yönetmeliği’nin güncellenmesi gerektiğini söyledi. Kıran, “2009’da yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliği’nde düzenlenmesi gereken hususlar var. Yürürlüğe girdiği günden bu yana neredeyse 10 yıl geçtiği için yönetmeliğin güncellenmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Tamer Kıran, deniz turizminin yoğun olarak yapıldığı illerde yeterli barınma yerinin olmadığını, bu konuda teknelere balıkçı teknelerinde olduğu gibi sayı sınırlaması ve plakalandırma yapılabileceğini söyledi. DTO Başkanı, Yunan adalarına yolcu taşıyan Türk motorlarının Yunan makamlarının kestiği haksız cezalardan dolayı mağduriyet yaşadığını da anlattı.
Kocaoğlu: Oteller yüzde 80 dolu
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in 1965-1970’lerden 2003 yılına kadar olanaklarının çok altında bir gelişme yaşadığını ve potansiyelini kullanamadığını anlattı. Akdeniz ticaretinin en önemli aktörü olan İzmir’in bu özelliğini limanı ve tarım faaliyetlerinden aldığını dile getiren Aziz Kocaoğlu, “2004’te göreve geldiğimizde yaptığımız stratejik plan çizgisinde yürüdük. Sanayi organize sanayi bölgeleri ölçeğinde büyüyecek ama İzmir sıçramayı turizm, hizmet, kültür ve sanat alanında yapacaktır” dedi.
Kent içi fuarların, Fuar İzmir yatırımının kentteki otellerin doluluk oranlarını yüzde 80 oranında arttırdığını kaydeden Kocaoğlu, Yarımada’da gerçekleştirilen stratejik planın da turizme katkılarını anlattı. Turizm denilince en büyük ihtiyacın çevre yatırımları, 24 saat akan temiz su, arıtma tesisleri, yüzülebilir bir körfez olduğunu kaydeden Aziz Kocaoğlu, 14,5 yıldır alt yapı yatırımlarının sürdüğünü, hem İzmir Fuarcılık A.Ş’nin (İZFAŞ) hem de İzmir Tanıtma Vakfı’nın (İZTAV) kentin tanıtımı için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.İzmir’in turizmde elindeki en önemli servetinin 270 hektarlık tarihi bölge olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Kemeraltı’nın olmayan altyapısını sıfırdan yenileyeceklerini söyledi. Aziz Kocaoğlu, “Bu yatırımlar yapılmasa kentin turizimde yol alması mümkün değildir” diye ekledi.
Ayyıldız: Lokomotif olmak gerek
İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise, turizm sektöründe lider ülke olmak için sektör temsilcilerine büyük iş düştüğünü söyledi. Ayyıldız, “Devletimiz ve hükümetimiz dünyadaki emsallerine göre turizm sektörüne en fazla yatırım yapan hükümetlerin başında geliyor. Sektörel anlamda sizlerin ne durumda olduğunuza baktığımızda başarılı olduğunuzu görüyorum. Bereketli ve güzel bir yıl geçirdiniz. Fakat turizm alanındaki hedefimiz sektörde vagon olmaktan öte, lokomotif duruma gelmemizdir. Bu anlamda dünyaya önderlik yapmak da sektör temsilcilerine düşüyor” diye konuştu. Bakan Ersoy: İzmir’in önü açık
Toplantıda sektör temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sektörel istihdam, turistik kentlerdeki direkt uçuşlar ve alt yapı sorunlarına ilişkin projeler üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. İzmir’in turizmde önü açık en önemli kentlerden biri olduğunu belirten Ersoy, beş yıl içinde İzmir’e gelecek turist sayısını en az iki katına çıkartacak çalışmaları olduğunu söyledi. İzmir’in kurtuluşunun teşviklerle olmayacağına kaydeden Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:“İzmir’in kendine ait çok güzel değerleri var.Turizm açısından önü en açık şehirlerimizden biri. Biraz özgüveniniz olmalı, değerlerinizin farkında olmalısınız. Doğru projeler, doğru planlamalarla İzmir çok çok daha iyi yere gelecek, göreceksiniz. Bunun yöntemi teşvik olmayacak. Kurtuluş sizin doğru planlarla, doğru projelerle şehrinizi geliştirmenizde yatıyor. Eğer doğru planlamayla doğru yatırımcıları çekerseniz inanın kovsanız bile o turist gelir. Bugün İspanya’da, Barcelona’da yaşadığınız gibi.”
Kongre merkezi şehrin merkezinde olmalı
Kongre Merkezi konusunun kısa vadede çözümlenemeyeceğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı, Bornova’da bakanlığın bir kültür merkezi yaptığını, bu alanın değerlendirilebileceğini belirtti. “Bir kongre merkezi yapılacaksa şehrin merkezinde olmalı” diyen Bakan Ersoy, kongre turizminin sürdürülebilir olması durumunda İzmir’de “sezon kısa, konaklamalar, gecelemeler kısa” gibi sorunların çözülebileceğini söyledi.
Efes öne çıkacak
2019 yılında bakanlık politikalarında ciddi bir yapılanmaya gideceklerini dile getiren Bakan Mehmet Nuri Ersoy, her destinasyonun kendine özgü özelliklerini öne çıkartacaklarını, bu bağlamda Selçuk ve Efes bölgesinin ve Meryem Ana Evi’nin özel olarak ele alınacağını belirtti. Ersoy, “Türkiye’nin kültürel, sanatsal ve özellikle arkeolojik değerleri tanıtımda rakipsiz ve kopyalanamaz değerler, tanıtımda bunları kullanacağız” dedi.Bakan Ersoy, Urla Karantina Adası’nda bulunan Tahaffuzhane binasının Sağlık Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devri konusundaki soruyu yanıtlarken önceliklerinin yeni müze değil, eldeki müzelerin rehabilite edilmesi ve daha cazip hale getirilmesi olduğunu söyledi. Türkiye’de müze fiyatlarının yurt dışına göre oldukça ucuz olduğunu anlatan Ersoy, Türk misafiri koruyan en önemli unsurun Müzekart olduğunu dile getirdi.
Alt yapı sorunları çözülecek
Çeşme’nin ve Bodrum’un ana sorununun planlama olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Tek tip turizm hareketine göre planlama yapılıyor. Ağırlıklı olarak Türk turist hedeflendiği için sezon süresi düşüyor ve bayram tatillerinde istenmeyen görüntüler oluşuyor. Ne yaparsanız yapın altyapı sistemi kaldıramıyor. İhtiyaç teşvik değil, doğru bir planlama” dedi. Bu bölgelere üç katı arıtma da yapılsa sorunun devam edeceğini söyleyen Ersoy,”Artık geçici çözümlerle sorunları halının altına süpürmekten vazgeçeceğiz. Sırasıyla tüm kıyı bölgelerdeki arıtma ve altyapı projelerine bakanlığımız bütçesinden destek verip iki yıl içinde sorunu çözmek istiyoruz” diye konuştu.
İzmir hub olmaz
Egeli turizmcilerin Adnan Menderes Havalimanı’nın hub (aktarma merkezi) ilan edilmesi ve Türk Hava Yolları’nın direkt seferler koyması talebi turizmci Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan olumlu karşılık bulmadı. Bakan Ersoy, “İzmir’in hub yapılması ticari açıdan imkansız. İzmir’i hub yapan bir havayolunun yaşaması da imkansız. Hub olmak için İstanbul gibi birçok özelliğiniz olması lazım” görüşünü dile getirdi. Sadece İzmir için değil, turistik bölgelerin tamamı için bir çalışma yaptıklarını belirten Ersoy, 2019’da olumlu sonuçların görüleceğini, turizmcilerin biraz daha sabırlı olmalarını, birkaç ay içinde projelerini paylaşacaklarını söyledi.İnsan kaynağı en değerli silahımız
Turizm sektörünün nitelikli eleman sorununu çözmek için de bakanlığın bir çalışma içinde olduğunu anlatan Mehmet Nuri Ersoy, hazırladıkları projeyi çok yakında sektörle paylaşacaklarını söyledi. “Yurt dışından personel getirilmesine üzülüyorum açıkçası. Biz böyle, niteliksiz iş gücünü transfer ederek marka olamayız” diyen Ersoy, gençlerin turizm sektörüne ilgi duymamasının en önemli sorunlardan biri olduğuna dikkat çekti.
Nitelikli personelin yetiştirilmesi için hazırladıkları projeyi çok yakında sektörle paylaşacaklarını kaydeden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin iddialı turizm rakamlarına ulaşmasının yetişmiş insan kaynağı ile mümkün olacağını belirti. Ersoy, “Başarılı olmak için en değerli silahımız insan kaynağı olmalı. Onu da en üst seviyeye getirip dünyadan futbolcu transfer edildiği gibi, bizden turizm profesyoneli talep edilebilir” diye konuştu. İzmir’in parası geri mi gitti?
Toplantıda Bakan Ersoy’a Kemeraltı ve Tarihi bölgenin ayağa kaldırılması için hükümet tarafından gönderileceği söylenen parayla ilgili bir soru da yöneltildi. Binali Yıldırım’ın başbakanlığı döneminde Kalkınma Bakanlığı’nca özel olarak ayrılan 80 milyon liralık fonun, ilk dilimi olan ve 2018 yılında Valiliğin emriyle kullanılması planlanan 20 milyon liralık bütçenin, 9 aydan bu yana İzmir’e gelmediği bilgisi iletildi. Söz konusu özel fonun Kalkınma Bakanlığı’ndan Maliye Bakanlığı’na, oradan da Turizm Bakanlığı’na gittiği, ancak tasarruf tedbirleri gerekçisiyle kente gelmeden geri döndüğü anlatıldı. Bakan Ersoy, konuyu duymadığını, ancak ilgileneceğini söyledi.
Category: Köşe yazıları