Travel Turkey’e Cittaslow temasıyla katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin standı, bu yıl dikkat çeken standlardan biriydi. KKTC Cittaslow Ağı Teknik Koordinatörü Münevver Ebedi ile yaptıkları çalışmaları konuştuk. KKTC’nin 2013 yılında Yeniboğaziçi, 2015 yılında Lefke, 2016 yılında Mehmetçik, 2018 Geçitkale ve 2019 yılında Tatlısu belediyelerinin katılmasıyla birlikte Cittaslow ağının bir parçası olduğunu belirten Ebedi, KKTC’nin uluslararası olarak tanınırlığı olmasa da Cittaslow kentlerinin ağdaki tüm ülkeler tarafından tanındıklarını söylüyor.
Münevver Ebedi, KKTC’de çalışmaların İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Cittaslow Kuzey Kıbrıs Bilim Kurulu Başkanı Azmi Öge’nin çabasıyla başladığını söylüyor. Kuzey Kıbrıs’ta “Yavaş Şehir” ağına katılan kentlerin henüz turizmden yararlanabilmesi için biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu dile getiriyor. Ağa katılan kentlerde farkındalık çalışmalarının giderek daha da çoğaldığını anlatıyor. Bölgesel olarak her belediyenin kendi bünyesinde yapılan Cittaslow felsefesine uygun ürün festivalleri olduğunu söylerken belediyelerin Türkiye’deki festivallere, etkinliklere katılarak tanıtım yaptıklarını belirtiyor. Belediyelerin etkinliklerde üreticilere öncelik tanıdığını, kadınların kooperatif kurmaya başladıklarını anlatıyor. “Toprak Ana günleri düzenleniyor. Bunun dışında iyi tarım uygulamaları ön plana çıkartılıp özendirilmesi için teşvikler veriliyor” diyor.
KKTC Cittaslow standında konukları karşılayan Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ile tanışıyoruz. Rum tarafından henüz hiç Cittaslow kent bulunmadığını belirten Öztaş, “İlk kez Kuzey Kıbrıs’ta oldu böyle bir çalışma. Bu çok önemli” diyor. Hasan Öztaş, her köyde bir festival çalışması yapıldığını, zeytin, üzüm, tohum takas festivallerine katılımın yüksek olduğunu belirtiyor. KKTC’de Cittaslow kentlerin sayısının artacağını söylüyor. Tatlısu Belediyesi Halk Eğitim Merkezi’nden Neslihan Oğul ise fuarda ünlü el sanatları Lefkara ve ipek kozasından yaptıkları tabloları sergilediklerini anlatıyor.
Kültürün geride kaldığı fuar
Bu fuarda “kültür”ün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın standında bile yer almadığını gözlemledik. Geçmiş yıllarda Travel Turkey Fuarı’nda hem İzmir’den hem de Türkiye’nin farklı illerinden yok olmaya yüz tutan sanatların temsilcileri ağırlanır, özellikle genç ziyaretçilere ülkemizin ve kentimizin kültürel mirası tanıtılır, yapılan eserler sergilenir ve hatta satılırdı. Bu sergilikleri gezmek, sanatçılarla tanışmak gerçekten keyifli olurdu. Bu yıl fuarda böylesi çalışmaların çok az olduğunu gördüm.
İpekçilik ve ipek dokumacılığı Bursa’nın geleneksel kültür ürünü. Bursa standında tanıştığım Mehmet Ünal fuarda az sayıdaki kültür taşıyıcılarından birisiydi. Bursa’da ipek böcekçiliği ve ipek dokumacılığının yeniden hayata dönüşünü sağlayan projenin yöneticisi Ünal, 1991 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından bu kültürün yok oluş sürecine girdiğini ve kültürün hafızasını taşıyan 70-75 yaş üstü insanları kaybetmeye başladıklarını anlattı.
Beş yıl önce “Bursa İpeği Yeniden Hayat Bulacak Projesi”ni yaşama geçirdiklerini söyleyen Mehmet Ünal, “Kültürün hafızasını gençlere aktardık. Osmanlı’da 1810 yılında kurulan ilk ipek üretim merkezlerinden Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ni ayağa kaldırdık” diyor. Proje kapsamında 16 köy okulunda 2 bin 600 kadın halı dokumaya başlamış. Bazı ipek dokuma halıların bugün 2 bin 500 Euro’dan alıcı bulduğunu anlatıyor Ünal. İpekten yapılan tekstil ürünü dokumalarınsa İpekhane adı verilen tasarım merkezinde alıcılarla buluştuğunu belirtiyor.
Folklorik Bebekler ilgi odağı
Fuarda görebildiğim sanatçılardan bir diğeri de “folklorik bebek tasarımcısı” Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel Türk El Sanatları Sanatkarı Emine Polat oldu. Çiğli Halk Eğitim Merkezi’nden emekli el sanatları eğitmeni Polat 2004 yılında kitre bebek yapımına başlamış, 24 yıllık bilgi ve birikimini kitre bebeklere aktarmış.
Türkiye’nin yedi bölgesinden geleneksel giysileriyle tasarlanmış 160’a yakın bebeği standında ziyaretçilere tanıtıyor Emine Polat, İzmir bebeklerini yapmayı çok sevdiğini belirtirken, “En büyük dileğim bu bebeklerin bir müzede sergilenmesi” diyor. Her biri bir kültür mirası, değerli ve ince bir işçilikle hazırlanan bebeklerin fiyatı 300 liradan başlıyor. Ailelerin yabancı markalı bebeklere verdiği fiyatları düşününce “Bu emek karşısında az bile” diyor insan.
Outdoor Fuarı ilk kez düzenlendi
Bu yıl Fuarİzmir’de 15. Travel Turkey Fuarı’yla eş zamanlı olarak İzmir’de ilk kez TTI Outdoor Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve Ekipmanları Fuarı düzenlendi. Pandemiyle beraber giderek artan doğayla iç içe ve kalabalıklardan uzak tatil anlayışı bu fuarın düzenlenme nedenlerinden. Fuar İzmir’in C holünde halka ücretsiz olarak düzenlenen fuarda teknelerden, kamp malzemelerine, bisikletlerden farklı niteliklerde karavanlara kadar çok farklı ürünler sergilendi.
Motokaravan, çekme karavan ve off road karavanların yanı sıra “tekerlekli bir ev” izlenimi veren karavanlar da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekti. Karavan kiralama fiyatlarının araçla beraber 1000 lira ile 1200 lira arasında değiştiğini öğrendik. Fiyatının 100 bin Euro olduğu belirtilen Mercedes – Benz Unimog tarzı off road bir karavanın eksi 45 derece soğukta ya da 45 derece sıcaklıkta içindekilere konforlu bir ortam sunduğunu anlattı yetkililer.
İzmir’de üretilen “tiny house” ya da “küçük ev” denilen tekerlekli karavan modellerinin Buca Kaynaklar’daki tesislerinde üretildiğini anlatan Ali Sönmez, plakalı ve ruhsatlı araçları, yürüyen evleri çok yakında Çeşme’de Pırlanta Koyu’nda göreceğimizi söylüyor. Fiyatları 200 bin lira ile 300 bin lira olan evlerin trafik belgeli araç olduğunu ve yola rahatça çıkılabileceğini belirtiyor.
Yanılmıyorsam en son 2015 yılında düzenlenen Boatshow İzmir’e ev sahipliği yapan C holü, TTI Outdoor Fuarı’yla uzun bir aradan sonra yeniden tekneleri ağırladı. Fuar katılımcılarından Novamarin temsilcisi Levent Büyüköztürk altı tekne getirdiklerini söylüyor bu fuara. Sergilenen teknelerin 4,95 metre ile 7,40 metre boyutunda olduğunu belirtiyor. Fiyatların 8 bin 250 Euro ile 24 bin Euro arasında değiştiğini söylüyor. İzmir’in Boat Show Fuarı’na ihtiyaç duyduğunu ve sektör olarak bu fuarın yeniden düzenlenmesi gerektiğini ekliyor sözlerine.
Türkiye’de bir ilk: Meslek lisesinden karavan
Fuardaki bir motokaravanın üzerinde “Çiğli 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” tarafından yapıldığını belirten küçük afiş görüyoruz. Okulun Müdürü Oya Adataş, turizm sektöründe pandemi sonrası eğilimlerin değiştiğini, “Karavan sektörüne neden yetişmiş eleman olmasın” diyerek yola çıktıklarını anlatıyor. Adataş, ilk karavanda öğretmenlerin ve öğrencilerin birlikte gönüllü olarak çalıştığını şu an talep üzerine dördüncü karavanı yaptıkları bilgisini veriyor.
Öğrenciler Süleyman Duman Çiğli 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Mobilya Bölümü’nde, Ege Dalgıç ise Elektrik Elektronik Bölümü’nde okuyor. İki öğrenci de okulda yapılan ilk karavanın üretiminde görev almış. Oya Adataş, sıfırdan yapılan aracın iç dizaynının istek doğrultusunda hazırlandığını bu çalışmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu söylüyor.
Kampçılar da fuarda
İzmir’de ilk kez düzenlenen fuarda Türkiye’nin her yerinden gelmiş çok sayıda karavancı da var. İzmir Kamp ve Karavan Derneği Başkanı Ayhan Keklik, İzmir’de 370 üyelerinin bulunduğunu belirtiyor. Keklik, pandemi sırasında karavana ilginin daha da arttığını, ancak İzmir’de bir karavan kamp yeri olmadığını dile getiriyor. Ayhan Keklik, “Bu çok keyifli ama biraz pahalı bir merak. Ucu bucağı yok. Basit klasik karavanda yatak, tuvalet, klima olabilir. Ancak şimdi son derece lüks karavanlar yapılıyor. Ne ihtiyaç duyarsanız içinde var. Fiyatlar 100 bin liradan başlayıp 900 bin liraya kadar çıkıyor. Bu bir yaşam biçimi” görüşünü paylaşıyor.
Fuarda karavancıları ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kentte en az üç noktada karavan kamp alanı yapacaklarını duyurması karavancıları en çok sevindiren haber oluyor.