İnternet’ten market alışverişi yapabileceğimizi duyunca da benzer tepkiler alınmıştı… “Portakalı koklamadan, domatese dokunmadan, tavuğun son kullanma tarihine bakmadan alışveriş yapılır mı? Ayrıca bunun zevki olmaz ki canım…”
Günümüzde hemen her alanda yaşanan gelişmeler karşısında her türlü değişikliğe hızla alışıyor, yeniliklere ayak uyduruyoruz. “Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de internet kullanıcılarının sayısı 3 yılda yaklaşık 9 kat artmış” deniyordu geçen gün bir haberde. Bu artış dünyadaki internet kullanıcılarının sayısının artışından bile fazlaymış.
Habere göre Türkiye’deki nüfusun, sadece yüzde 7’si internet kullanıcısıymış. Marmara Bölgesi, internet kullanma alışkanlığı açısından birinci sırada yer alırken Güneydoğu’da erişim oranı yüzde 5’te kalıyormuş. İnternet’e ulaşmak için kuşkusuz öncelikle bilgisayar gerekiyor.
Araştırmalar bilgisayarı olanların internete de girdiğini gösteriyor. İnternet bilgi edinme konusunda sonsuz bir kaynak. Ancak bu kaynağın kapısını aralamak pek çok kişi ya da aile için biraz masraflı. Evde bilgisayar varsa internet’e girmek, biraz da yüksek telefon faturaları demek. Yüksek faturalar da, çıldırmış anne ve babalar…
Peki ne yapacağız? Bu iki tarafı keskin bıçak internet’ten, yararlanmayacak mıyız? İşte burada çok yakın bir zamanda tanıştığımız ADSL devreye giriyor. O da ne demeyin. ADSL, ucuz Internet, bilgiye kolay, hızlı ve daha uzun süreler araştırarak erişmek demek.
İnternet’teyken evinizdeki tek telefonun meşgul olmaması demek. Saatlerce MP3 indirmeye uğraşan oğlunuza, “Yeter artık, telefon faturasını babana gösterince ne diyeceğini sen düşün” diye söylenmemek demek.
ADSL hizmeti Türk Telekom’un bir süredir başlattığı bir iletişim sistemi. Belli ki kısa süre sonra başka kuruluşlar da bu hizmeti verecek. Size 365 gün, 24 saat erişim sağlayan bu sistem, ekonomik açıdan, Kablo Net ile internet erişiminden daha ekonomik.
Üstelik ADSL daha yaygın, çünkü Kablo Net hizmetinden yalnızca Kablo TV aboneliği olanlar yararlanıyor. O da her semtte yok. Türkiye’nin her yerinde verilen bu hizmet konusunda İzmir oldukça iyi durumda.
İzmir’de şu anda 23 bin aboneye yetecek kadar kapasite olduğunu belirten yetkililer, yıl sonunda bu sayının 34 bine çıkacağını müjdeliyorlar. Şu an ADSL erişiminden yararlanan kişi ve/veya kuruluş sayısının yaklaşık 15 bin olduğu belirtiliyor.
İzmir’de haziran ayında tamamlanan çalışmalarla 550 okulun da ADSL bağlantısı yapılmış. Umarız okullardaki bilgisayarlar, öğrencilerin daha uzun süre araştırma yapmaları ya da hafta sonları rahat ödev hazırlamaları için kullanıma da açık olur.
ADSL konusunda Konak, talebin en yoğun olduğu semt. Aşırı talebe kısa sürede yanıt vermeye çalışan yetkililer, ADSL ile iletişimin telefon faturalarından doğan sorunları rahatlattığı inancında.
ADSL için Türk Telekom’a başvurduktan sonra kurumun sizi yönlendirdiği firmalardan bir modem ediniyor ve aylık sabit bir ücret ödüyorsunuz. Bu ücret, erişiminizin hızına göre 49 milyon liradan başlıyor. Türk Telekom’daki tüm yetkililer, tüm sorularınıza açıklıkla yanıt veriyorlar.
Aklınıza takılan soruları Türk Telekom’un çok güzel hazırlanmış http://ttizmir.telekom.gov.tr adresinden rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz. Eğer yakınlarınızın çalıştığı ya da bulunduğu mekanda da böyle bir iletişim olanağı varsa gün boyu telefonun tuşlarını çevirmeden sağlıklı ve kesintisiz iletişim kurmanız, dosya transfer etmeniz olası.
Kentimizdeki bu güzel çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü kendi kurumumuzdaki bu rahatlığın bilgisayarı bulunan herkes tarafından yaşanmasını istiyorum. Madem internet ve bilgisayar kullanma oranının yoğun olduğu şanslı bir bölgede ve ilde yaşıyoruz, neden daha az bir bedel ödeyerek daha uzun süreli haberleşmeyelim. Neden araştırmalarımızı daha uzun süre yapmayalım?
İster kitap okuyalım, ister alışveriş yapalım. Sosyal yaşamdan kopmadan, dozunu ayarlayarak doğru kullanıldığında dünyaları keşfetmeye yarayacak bir iletişim aracından yararlanmak için daha bekleyecek misiniz?
Category: Köşe yazıları