“Kendi sınırlı imkanlarıyla yapmış olduğumuz çalışmalarımız ve güzel ülkemizin aydınlık yarınları için vermiş olduğumuz zorlu mücadeleye destek olmak için lütfen; http://www.yigityolu.com/yigityolu linkini tıklayınız. Biliyoruz ki tek çiçekle bahar gelmez ama sizin desteklerinizle çalıştığımız bölgede baharın müjdecisi olmaya adayız. Saygılarımızla… Rıdvan Sadık, Yiğityolu Köyü Mehmetçik İlköğretim Okulu, (412) 225 35 76 Diyarbakır”
Doğal olarak baktık önerilen siteye. Yiğityolu Köyü’yle de, Yiğityolu Köyü Mehmetçik İlköğretim Okulu’yla da tanıştık böylece.
Çok da yabancısı olmadığımız bir hikayesi var bu köyün de, köydeki ilköğretim okulunun da.
Köy, Diyarbakır ili Merkez ilçeye 43 kilometre uzaklıkta. Sönmüş bir volkanik dağ olan Karacadağ eteklerinde kurulmuş. Dolayısıyla tek geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanları olmayanlar içinse çevre illerde mevsimlik işçilik. Çocuklar, önemli bir işgücü aileler için. Köyde aile başına düşen çocuk sayısı ortalama 13. İçme suyu, tuvalet, temizlik köyün öncelikli sorunları. Siteden edindiğimiz bilgiye göre okul öncesi okullaşma oranı gibi bir kavramın olmadığı köyde, annelerin okur yazarlık oranı yüzde 1, erkeklerin okur yazarlık oranı ise yüzde 11 dolayında.
Rıdvan Sadık, bu köye geçtiğimiz öğretim yılında gelmiş genç bir öğretmen. Aynı zamanda okulun müdürü. Kendi olanaklarıyla internette bir site hazırlayıp, okulun da, köyün de karanlık ortamına bir pencere açmış.
Sadık, “Biliyor musunuz, buralarda kız çocukları erkek çocuklardan daha zeki. Ama ne yazık ki, okula gönderilme oranları çok düşük” diyor. Sadık, 20 köy ve 1 mezradan taşımalı eğitimin yapıldığı ilköğretim okulunda geçen yıl 6-16 yaş gurubunda 4 kız öğrencinin bulunduğunu söylüyor. Yanlış mı anladım deyip tekrar sorduğumda “Yok doğru anladınız, bu yıl kız öğrenci sayımız 226’ya çıktı. Ama okula gelmesi gereken 164 kız öğrenci daha var hala” diye ekliyor.
Rıdvan Bey, doğduğu kentin bu ücra köyünde hem köyün hem de bölgenin talihini yenecek gençlerin yetişmesi için çalışıyor. İdealist öğretmen kavramının çok tartışıldığı ve kabuk değiştirdiği kentlerimizde meslektaşlarına da örnek olacak çalışmalar sergiliyor Rıdvan öğretmen.
Arkadaşına bir mail atıp, köydeki durumu anlatan ve kurulan zincir yoluyla Türkiyeınin her yerinden destek gören Rıdvan öğretmen, herkesten katkı beklemeye devam ediyor. Neler mi bekliyor bu kentimize kilometrelerce uzaklıktaki köyün insanları ve okul öğrencileri…
6-16 yaş grubu için giyim, kırtasiye, ayakkabı, oyuncak, aile planlaması ve ana çocuk sağlığı ile ilgili her türlü malzeme, kız çocukları için burs, televizyon, bilgisayar, sıhhi tesisat malzemesi, kitaplar, okul öncesi eğitim malzemesi, projeksiyon cihazı, tepegöz, laboratuar malzemeleri, evlerde kullanılmayan her türlü ilaç ve ilk yardım malzemesi, velilerin okuma yazma kursu için kırtasiye malzemesi, köy hanımlarının el becerilerinin geliştirilmesi için her türlü malzeme, çevre için çim tohumu, çiçek tohumu…
Size bu güzel sitede yer alan 7. sınıf öğrencisi Songül Karahanlı’nın mektubundan da birkaç satır aktarmak istiyorum:
“…Bütün bu yardımlar sonucunda okulumuz bambaşka bir okul oldu. Arkadaşlarımız daha mutlu. Kar yağınca hiç kimse üşümüyor. Üzerlerinde yardımlardan gelen ayakkabı, pantolon, çorap, atkı, eldiven var. Yazı yazmak için kalemimiz var, silmek için silgimiz var… Biz köy çocukları yoksulluk içinde okuyor. Sizlerin bizim okumamızı kolaylaştırmanızı istiyoruz. Belki çok şey istiyoruz ama okumak istiyoruz, okula yırtık eski ayakkabılarla gelsek bile vazgeçmeyeceğiz. Bizler burada sadece eğitimle ve sizlerin yardımıyla cehaleti yenmek istiyoruz. Biz kızlar bu toplumda hor görülüyoruz ve bu hor görünüşü hor karşılamıyoruz. Biz de insanız, bizim de okumaya hakkımız var. Biz de kendimizi geliştirmek, ailemize ve toplumumuza yararlı birer insan olmak istiyoruz…”
İzmirliler olarak Yiğityolu Köyü’nün yiğit öğretmenlerine ve öğrencilerine bahar müjdecisi olabilecek miyiz? Ne dersiniz?
Category: Köşe yazıları