Dünya Sigarasız Günü nedeniyle ne kadar çok veri açıklandı, bu insafsız materyalin ne kadar zararlı madde içerdiğine ilişkin ne çok bilgi paylaşıldı yetkililerce. Şundan son derece eminim ki, bu yazıları okuyan pek çok bağımlı, “Bunun üstüne bir sigara içilir arkadaş” diyerek kendilerini zehirlemeye devam ettiler.
Belki çok küçük bir azınlık da etkilenip, “Yahu, bu sefer bırakacağım şu mereti” dedi.
Kentimizde dikkatinizi çekiyorsa artık lokantalarda, pastanelerde “sigara içilmeyen bölüm” yazısını daha çok görmeye başladık. Gerçi “sigara içmeyenlerin masaları” şimdilik bir azınlık teşkil ediyor. Ancak sigara içenlerin bu keyfinin fazla uzun sürmeyeceği kanısındayım.
Geçtiğimiz hafta internet üzerinde etkin İzmir İçin Düşünceden Eyleme Grubu’nun düzenlediği bahar yemeğinde tanıştığımız işyeri hekimi Dr. Sibel Akkol’un bir nefer gibi “sigara karşıtlığı” üzerine yaptığı çalışmaları gece boyunca dinleyince, bu görüşüm daha da pekişti.
Bir belediyenin hazırladığı “sigara karşıtı” filmden çok etkilenen Dr. Sibel Hanım, Küçükyalı Anadolu Meslek Lisesi Yeşilay Kolu’nun davetlisi olarak gerçekleştirdiği bir söyleşide filmi öğrencilere izlettirmiş. Ardından filmi işyeri hekimi olarak çalıştığı fabrikada yüze yakın çalışana sunmuş. Sonrasını şöyle anlatıyor:
“Filmde sigara nedeniyle ayağı kesilen, gırtlak kanserinden dolayı konuşamayan hastaların görüntüleri ve ropörtajları yer alıyor. Görüntüler gerçekten çok çarpıcı. İşyerimdeki üniversite mezunları, ÔBiz bile bu kadarını bilmiyordukı derken, öğrenciler anne babaları için üzüldüler ve bu filmi mutlaka izlettirmek istediklerini söylediler.”
Dr. Sibel Akkol, sigarayla savaşın, tek başına bir derneğin ya da hekimin savaşımı olamayacağını belirtirken, bunun “tüm ulus için topyekun, yeni bir seferberlik” olması gerektiğini söylüyor.
Bu düşünceden hareketle, İzmir İçin Düşünceden Eyleme Grubu’nda bir çalışma başlatmışlar. Öncelikli hedefleri böylesine etkileyici bir filmi yerel olanaklarla yeniden hazırlayıp, geliştirerek tüm kent insanıyla paylaşmak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kocaoğlu ve Konak Belediye Başkanı Tunçağ’dan projeleriyle ilgili görüşme yapmak için randevu istemişler. “Başkanlar sigara içiyor mu” deyince, “İçseler bile bu projeye sıcak baktıklarını biliyorum” diyen Dr. Sibel Hanım, grupta kurdukları komisyon üyelerinin güzel bir projesini daha anlatıyor:
“Konak Belediyesi’nin sağlıklı ürün satan işyerlerine verdiği Beyaz Lale uygulamasını biz sigara konusunda yapmak istiyoruz. İşyerinde sigara içilmeyen bölümleri bulunan ya da işyerlerini sigaradan arındıran firmalar için özel plaketler hazırlayıp örnek olmalarını sağlayacağız” diyor Dr. Akkol. Alsancak’ta görüştüğü bir kaç işyerinin bu konuya son derece sıcak baktığını da ekliyor.
Sigaraya hiç başlamamak, sağlık ve dolayısıyla neden olduğu ekonomik sorunları engellemede ilk adım. İçenlerinse profesyonel destek almadan bırakmaları zor.
Sigara konusunda beni en çok şaşrtan da, gururla söylüyorum ki; benim eşim gibi büyük bir irade göstererek sigarayı aniden bırakanlara karşı sigara içenlerin garip tavrı. O kadar güvensizler ki, bir türlü inanamıyorlar bırakılacağına ve “yok yok sen yine başlarsın” gibi sözlü saldırılarını sürdürüyorlar sigarayı bırakanlara ve bırakmaya çalışanlara.
İzmir İçin Düşünceden Eyleme Grubu’nun belediye başkanlarıyla yapacağı görüşmenin olumlu geçeceğine, “Dumansız İşyeri” uygulamasının en kısa zamanda başlayacağına inanıyorum.
Çağdaş bir kentin başkanlarına da böyle çağdaş uygulamalara imza atmak yakışmaz mı?
Category: Köşe yazıları