Çok sevmemize karşın alışveriş için pazara gidecek fırsat bulamayanlardanız biz de. O yüzden yumurtayı da marketlerden ve ambalajlı olarak satın alıyoruz. Hatta olanak varsa üzeri firma damgalı olanları tercih ediyoruz. Oysa alışverişini pazardan yapan tüketicilerin değil damga, son kullanma tarihini görme olanağı bile yok. Genellikle viyollerinde açık olarak sergiye çıkan yumurtalardan kaç tane istiyorsa naylon poşete dolduruyor ve dikkatlice kırmadan evine kadar götürüyor.
İzmir Yumurta Üreticileri Birliği’nin kuruluşu kuş gribinin ardından düşen satışlar nedeniyle, tam tersine hız kazanmış. 22 üretici firma bir araya gelerek birliği kurmuş. Yumurta yeme konusunda hala tereddüt edenlere bir açıklama yapıyor ailesi 22 yıllık yumurta üreticisi olan Başkan Pala. “Hastalıklı tavuk önce yumurtlamadan kesiliyor. Virüs girdikten iki saat sonra yumurtlama duruyor. Hastalığın yumurtadan geçtiğini gösterir bir örnek de yok. Ama bizler de kuş gribi ve diğer kanatlı hastalıklarına ilişkin tesislerimizde gerekli tüm tedbirleri aldık.”
Birliğin gündeminde şu sıralar Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın “ambalajı zorunlu” hale getirme çalışmaları var.
Çiçeği burnunda bir birlik olan İzmir Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Pala, yumurta başına maliyetleri 30-35 bin liradan 85 bin liraya kadar arttıran ambalaj konusunda dertli olduklarını dile getiriyor.
Konudan 4 bin imza toplayarak kendilerine başvuran pazarcı esnafın da dertli olduğunu vurgulayan Pala şunları söylüyor: “Marketten alışveriş yapan tüketici genellikle ambalajlı ürünü tercih ediyor. Ama pazardan alışveriş yapan tüketici öyle değil. Yumurtaya dokunmak, ellemek, seçmek istiyor mutlaka. Pazarda açıkta satılan yumurtanın bayat olma şansı bize göre hemen hemen hiç yok. Çünkü sürekli olarak oraya malını getiren pazarcı esnafı, eğer bozuk ve bayat yumurta koyarsa, bilir ki bir sonraki hafta ondan bir kişi bile alışveriş etmeyecek.”
Başkan Derya Pala, birliğin önemli hedeflerinden birisinin de yumurta fiyatlarının belirlenmesinde çok önemli bir etken olan “üretim planlaması” yapmak olduğunu belirtiyor.
“Üretim fazlası olduğunda fiyatlar hemen etkileniyor ve düşüyor. Birlik bunu engelleyebilir. Üretim planlaması yaptıktan sonra, çiftlikler birliğin izni olmadan kapasite artırımı yapamayacaklardır. Bu da fiyatları dengede tutacaktır.”
İzmir Yumurta Üreticileri Birliği şu sıralar gazetelere verdiği ilanlarla dikkat çekiyor. Yumurtanın reklamının bugüne kadar yapılmamış olmasını bir eksiklik olarak değerlendiren Pala, bunu yumurtanın özgün yapısına bağlıyor. Pala, “Yumurtanın beyazı beyaz, sarısı sarıdır. Bugüne kadar marka söz konusu değildi yumurtada. Ancak yumurta konusunda yanlış bilenenleri değiştirmek, tüketiciyi bilinçlendirmek için artık bizlerin de tanıtım yapması şart.” diyor.
Derya Pala ile görüştükten sonra, marketten yumurta alırken, altılı viyolleri tek tek açıp, yumurta büyük mü küçük mü diye bakan, seçtiği kutuya diğer kutulardan büyük yumurta yerleştirmeye çalışan “kurnaz” tüketiciler, yerlere düşüp kırılmış yumurtalar geldi gözümün önüne. İnsanları uyardığımızda aldığımız tepkiler de tabii…
Birlik olmak, günümüzde önemli. Birlik olmak, örgütlü olmak; bilgili olmak, güçlü olmakla eşdeğer. Tüketiciler için daha büyük önem kazanıyor bu durum kuşkusuz. Yumurtanın büyüğünü kendine seçerken de, ürünün ambalajında son kullanma tarihi ararken de…
Category: Köşe yazıları