Dünyaca ünlü doktorların, narın sağlık açısından mucizevi bir bitki olduğunu belirten açıklamalarından sonra ise, bahçelerimizdeki tek tük yer alan nar ağaçlarının aslında ticari bir değeri olduğu da ortaya çıkıverdi.
Yıllarca evimizin bahçesinde hep bir nar ağacı oldu. Kim bilebilirdi ki yemesi zahmetli diye dalından bile koparmadığımız, o yüzden de dedemin “ şifalıdır bu yiyin” diye tek tek ayıklayıp bize zorla yedirdiği narın, bir gün şişelenip marketlerde kapış kapış satılacağını.
Narın şifalı bir meyve olduğu, bu kadar kısa sürede yayılıp duyulunca, “ticari” bitki olması da uzun sürmedi doğal olarak. Yağmuru ve sıcak iklimleri seven bir bitki olan nar, bölgemizde de rahatlıkla yetişiyor. Bahçelerde tek tük görmeye alıştığımız bu harika meyve, bölgemizde pek çok çiftçi için çoktan alternatif ürün olmaya başladı.
Seferihisar İlçe Tarım Müdürü Yunus Öztürk narenciye konusunda zamanında büyük paralar kazanan ve bu paraları hep kazanacağını uman çiftçinin, bir süredir ihracatta yaşadıkları sıkıntı nedeniyle alternatif ürün arayışında olduğunu vurguluyor. “Nar, alternatif ürün olarak çok önemli bölgemiz için. Mandalina üretiminde ilçemize kayıtlı çiftçi sayısı 700. Bu üreticilerin yaklaşık yüzde 60’ı, alternatif ürün arayışında” diyor Öztürk ve ekliyor:
“Çünkü satsuma denilen kaliteli mandalinayı yurt dışına ihraç edemeyen üretici, iç piyasaya da veremiyor. Pazarda 1.5 – 2 YTL’ye mandalina almak beni bile rahatsız ediyor. Haliyle tüketiciye yüksek geliyor bu fiyat. Çoğu kişi, ürünü dalında bıraktı bu yıl. Ama nar, bu insanlar için ciddi kazançlar yaratacaktır. Ayrıca nar bahçesi kurmak mandalina bahçesi kurmaktan çok daha hesaplı.”
Öztürk, Seferihisar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın ekonomik gücü yeterli olmayan üreticiye yüzde 30’u peşin, kalanı son iki yılda geri ödemeli olarak nar fidanlarını sattığını da belirtiyor.
Seferihisar İlçe Tarım Müdürlüğü’nde görevli mühendislerden Şaban Akkurt. ise narın ilçeye büyük getiri sağlayacağına inanıyor, “Başlangıçta nar fidanı verecek çiftçi aradık. 10 çiftçiyle bu işe başladık. 1 dönüme 120 fidan diktik. Bana kalsa, her yere nar dikerim” diyor.
Mayhoş tadıyla yurt dışında büyük ilgi gören ve ihraç edilen Hicaz Narı ile İzmir 1513 kodlu narın üretimine başlayan Seferihisarlı çiftçiler, ortalama 4-5 yıl içinde ektiklerini biçmeye başlayacaklar. Şaban Akkurt, boyları 1 metreyi aşmayan bu bodur ağaçların dönüm başına 3 ton ürün vereceğini belirtiyor ve ekliyor “Sulama ve budama düzenli yapıldı mı, nar her toprakta yetişir.”
Çok yakında Seferihisar’da doğal ürünlerin yer aldığı bir mekan kurmaya hazırlanan girişimci Mehmet Kalaban ise, narın çekirdeğinden çıkan yağla cilde çok iyi geldiğini söylediği özel “nar sabunları” için ambalaj siparişlerini vermiş bile. “45 kilogram çekirdekten 1 kilogram yağ elde ediliyor. Antioksidan özelliği olduğu için cilde de çok iyi geliyor nar. En çok da Amerika’da tüketiliyor.” diyor. Kalaban, nar çayı, nar sabunu, nar yağı, nar ekşisi üretimine nar lokumunu da eklemeye hazırlandığını söylüyor.
Narın, önü açık bir meyve olduğu belli. Bahçenizde nar ağacınız varsa gözünüz gibi bakın. Bugün cildinize, yarın cebinize iyi gelir…
Category: Köşe yazıları