Aradan bir iki gün geçer, cep telefonundan bir bayan arar, “Hanımefendi, anketlerimizi yanıtlayanlar arasında yaptığımız çekilişte size eşinizle birlikte bir haftalık bedava tatil çıktı. Hakkınızın yanmaması için yarın saat 19.30’da sizi Kuşadası’na falan tatil köyüne bekliyoruz. Size ücretsiz bir yemeğimiz de var, iki saat boyunca sizlerle tanışıp bilgi vereceğiz” der. Genç bayan heyecanla eşini arar, planlar yapar.
Bu arada, işyerinde heyecanını paylaştığı arkadaşları arasında kendisini uyaranlar olur. “Aman bir bit yeniği olmasın, kim kime bedava tatil verir bu zamanda?” diye. Genç bayanın aklı karışır. Arkadaşlarından biri buna benzer bir deneyim yaşamıştır, anlatır, genç bayan gitmekten vazgeçer. Arkadaşı, doldurduğu bir anketten sonra bir tatil mekanına davet edildiğini ve kendilerine ısrarla devre mülk sisteminin pazarlanmaya çalışıldığını söyler. “Bize iki saat sürede yemek ısmarladılar ama canımıza da okudular. Zor kurtulduk ellerinden. Nasıl ikna edeceklerini bilemediler” diye anlatır deneyimini.
Turizm sezonu iyice tatsız geçiyor bu sene. Yabancı turistlerden aradığını bulamayan işletmeler, belli ki sürprizli promosyonlu yöntemler uygulayıp odalarını, devre mülklerini satmaya çalışıyorlar.
İzmir’in merkezi yerlerine bakıyorsunuz,doğru düzgün turist görmüyorsunuz. Belki Hisarönü’nde ya da Kızlarağası Hanı’nda küçük bir turist kafilesi…
“Acentaların, turlarına katılan yabancıları mutlaka İzmir’e getirmesi, Kemeraltı’nı gezdirmesi, Agora’ya çıkarması şart” diyor İzmir Turist Rehberleri Odası Başkan Yardımcısı Hüsnü Ovacık. “Rehberler Odası olarak bunu sağlamaya çalışıyoruz. İzmir’de yapılan yeni kazılar, Agoradaki gelişmeler, Kadifekale’de ortaya çıkartılacak olan tiyatro, kentimizi daha cazip kılacak” diye ekliyor.
İzmirlilerin İzmir’i tanıması projesinin belki de ilk ayağı “Çocuk ve Müze Projesi”. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen bu gezilerin bu yıl lise öğrencileri için de düzenleneceğini söylüyor Hüsnü Ovacık. Bu projeyle geçtiğimiz yıldan bu yana üç bini aşkın ilköğretim okulu öğrencisi kentimizin farklı yönlerini görme olanağı bulmuş. Müzeleri gezdirdikleri okul öğretmenlerinin de, neredeyse hiç birisinin daha önce bu müzelere gitmemiş olduklarını görmüş oda yetkilileri. Bu nedenle öğretmenler için de bilgilendirici gezi programları düzenlemişler.
“Çocuk ve Müze Projesi”yle öğrencileri müzelere götüren rehberler arasında yer alan Nurdan Morgan ise, “Bu çocuklar büyüdükleri zaman ailelerinden çok daha iyi tanımış olacaklar yaşadıkları kenti” diyor ve ekliyor: “Çocuklar öyle mutlu oluyorlar ki tek başlarına böyle bir geziye çıkmaktan, görmelisiniz. Hiç bir ücret vermeden sadece kendileri için düzenlenmiş böyle bir gezinin olabileceğine inanmak istemiyorlar. Sonra gezilere birkaç kez katılma olanağı bulanlar ise, tadını iyice çıkartıp, faydalanmaya çalışıyorlar anlattığımız bilgilerden.”
Morgan, kadınlar için düzenlenen gezilerin de çok etkili olduğu inancında. “Özellikle Ege Çağdaş Eğitim Vakfı gibi kuruluşların düzenlediği bu gezileri basın kuruluşlarından takip eden bayanlar, bizim iki adım ötemizde böyle tarihi bir yer varmış, bilmiyormuşuz diye kendilerini suçluyorlar. Yani bu kadar zamandır biz bu değerli eseri niye fark edemedik diye sorgulamaya başlıyorlar” diyor. Özel kurumların düzenlediği bu tür kapalı turların yanı sıra, farklı grupların bir araya gelerek düzenlemek istediği kent tanıma turlarının giderek yaygınlaştığını söylüyor Nurdan Morgan, “İzmirli İzmir”i yeterince bilmiyor, ama tanımaya çok istekli” görüşünü dile getiriyor.
Hüsnü Ovacık’tan öğrendiğimiz projeler ise, bizleri sevindiriyor: “Bir gezi otobüsü projemiz var. Kentte belirli durakları olacak, sürekli ring yaparak kenti gezdirecek. Yabancı ve yerli turistler kenti tanıyacak böylelikle. Ama en çok İzmirliler kentlerini tanıyacaklar. Bir de İzmir’de en büyük eksiğimiz, bilgilendirme panolarının olmayışı. Eğer tarihi binaların önünde böyle bilgilendirici panolar olursa, kentte yaşayanlar da daha bilinçli ve duyarlı olacaktır.”
İzmir Ticaret Odası’nın gerçekleştirdiği bir araştırmada İzmirlilerin yüzde 70’nin Efes Antik Kenti’ni görmediğinin saptandığına dikkat çeken Turist Rehberleri Odası Başkan Yardımcısı Ovacık, üniversite sınavı sonrası tercih yapacak gençler için büyük önem taşıyan meslek yüksek okullarının kente daha yakın yerlerde kurulması gerektiğini belirtiyor. Balıkesir ve Çeşme’de bulunan rehberlik eğitimi veren okullarını tercih edecek gençlere önerisi yabancı dil konusunda, nadir dillere ağırlık vermeleri. Sektörde İngilizce dil bilen rehber fazlalığı bulunduğunu söyleyen Ovacık, “Rusça ve Yunanca bilen rehber eksiği çok fazla” diyor.
Yazın en sıcak günlerini yaşamaya başlayalı çok oldu. Yabancılara her şey dahil, neredeyse bedava tatil sunan turizmciler, aynı cömertliği yerli turiste göstermiyorlar ne yazık ki. Bedava tatili duyunca altında bir bit yeniği arıyoruz istemeden.
E, ne yapalım, eğer tatile gidemiyorsak, biz de kentimizi turist gibi gezmeyi deneriz. Bakarsınız, yabancıların kilometrelerce yol kat edip görmeye geldiği, ama bizim her gün önünden geçip de görmediğimiz yeni yerleri fark ederiz bu bahaneyle.
Category: Köşe yazıları