Okulların açıldığı her yıl bizim sütanne de bir coşku yaşar. Emekli aylığından ayırdığı bir miktar parayı bizlere verir, “Etrafınızdaki ihtiyaçlı ailelerin çocuklarına kalem, defter alın” der.
Sütannenin Bağ-Kur emekli aylığıyla yer aldığı sosyal sorumluluk projelerinin ülkemizde giderek yaygınlaşması insanı mutlu ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 300 yatılı bölge ilköğretim okulu (YİBO), 281 pansiyonlu ilköğretim okulu (PİO) bulunuyor. Bu okullarda yaklaşık 200 bin öğrencinin öğrenim gördüğü belirtiliyor.
Okullar açılırken öğrencilere eğitim setleri ulaştırmak için var gücüyle çalışıyor vakıf yöneticileri. 20 Ağustos”ta başlayan kampanyada şu ana dek ulaşılan eğitim seti sayısı 517 olmuş. 25 YTL. karşılığında bağışçı adına hazırlanan setlerin okulun açıldığı gün öğrencilere ulaştırılması planlanıyor. Vakfın www.tocev.org.tr alan adlı sitesinden ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
YİBO’lar eğitim dünyası içinde ayrı bir yere sahip. Ekonomik açıdan çocuklarını okutamayacak olan aileler için başka bir seçenek neredeyse yok gibi. Firmaların sosyal sorumluluk projelerinde bu okullara yönelik çalışmalara yer vermeleri çok önemli.

İzmir’in içinde Seferihisar ilçesinde de bir YİBO bulunuyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) tarafından 2000 yılında yaptırılan binada eğitime başlayan okulun 600’e yakın öğrencisi bulunuyor. İzmir’den Seferihisar’a giderken yolun solunda gereceğiniz büyük bir arazinin ortasındaki okul, İzmirlilerin maddi ama en çok da manevi desteğini bekliyor.
Yazımın başında da belirttiğim gibi bir hafta sonra ders zili çalacak. Gönül, eğitim çağına gelmiş kız erkek, ister köyde ister kentte yaşayan tüm çocukların; hava gibi, su gibi en doğal gereksinmesi olan eğitim hakkından yararlanmasını istiyor.
İster süt anne gibi bireysel, isterseniz TOÇEV gibi vakıf ya da bir şirket aracılığıyla olsun, lütfen siz de bir çocuğa destek olun. İnanın yaşamınızda çok şey değişecek…
Category: Köşe yazıları