Balçova’dan kalkan 27 otobüs 1200 yolcusunu, tahmin edebileceğiniz gibi, “görkemli” bir yolculuğa taşıdı. Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın, yedincisine katıldığımız tüm gezilerde yer aldığını ve çocuklarla birlikte Anıtkabir’i ziyaret ettiğini öğrendik. Bu etkinlik, genç beyinlerin yaşam boyunca hatırlayacakları bir gezi oldu.
Çizdiği rotayla ulusal tarihimizin yönünü değiştiren Ata’mızı, “ülke yönetimini devralacak” bu başarılı gençlerle birlikte ziyaret etmek, bizleri de duygulandırdı.
Mola verdiğimiz bir tesiste, bir başka kentin yolcusu gençlerin yanımıza gelip, “Hafta sonu Cumhuriyet mitingi vardı da biz mi kaçırdık? Bu kalabalık nereye gidiyor böyle?” diye sorması, hepimizin yüreğini ısıttı.
Yaklaşık 700 öğrencinin, bunca bilgi bombardımanına maruz kalmalarına karşın, Anıtkabir’de sergiledikleri görüntüyü “şaşkınlık” olarak değerlendirmek, sanırım yanlış olmaz.
Anıtkabir’in girişindeki Hürriyet ve İstiklal Kuleleri’nin önünde yer alanTürk kadını ve erkeğini temsil eden heykellerin önünde… Arslanlı Yol’da… Mozole’nin önünde, Atatürk’ün kişisel eşyalarının sergilendiği bölümde, ellerindeki fotoğraf makineleriyle her şeyi belgelemek, kaydetmek çabasındaydı çocuklar.
Görevli askerlere durmadan sorular soruyor, teşekkür ediyor, oradan oraya koşturarak bilgi edinmeye çalışıyorlardı. Atatürk’ün bindiği tekneyi, arabayı fotoğraflarken, “Bir Cumhurbaşkanı için ne kadar da mütevazi araçlar” diye konuşuyordu iki genç kız.
Anıtkabir ziyaretini Kurtuluş Savaşı Müzesi (Birinci TBMM Binası) ziyareti tamamlayacaktı, açıklanan plana göre. Ancak, yazılı olur alınmasına karşın, “müzede restorasyon var, kapalıyız” gerekçesiyle gurubumuz geri çevirilince, başta yöneticiler, hepimizde bir hayal kırıklığı oluştu.
Ancak baktık ki gençler, bu olumsuzluğu da güzel bir havaya sokmayı başarmış. Müzeden haber beklerken konakladığımız ODTÜ Kampüsü’nde, neşeyle kartopu oynuyorlar. Çoğu ileride okumayı hayal ettiği, kendi deyimleriyle “efsane” okulun kampüsünde, tuvalet arama gerekçesiyle girdikleri fakülte binalarında bol bol fotoğraf çektirdi. Sınav için okulda bulunan üniversitelilerle söyleşme fırsatı yakaladı.
Türlü yöntemlerle ulusumuzu yıpratmak, tarihimizi çarpıtmak, genç beyinlere bu ülkenin kuruluşundaki sıkıntıları, gerçekleri, televizyon şovlarıyla, bilgisayar oyunlarıyla, garip yarışmalarla, dizilerle unutturmak isteyenlere karşı; Çalkaya gibi kent yöneticilerinin çabası ayrı bir değer taşıyor.
Biliyorum ki; bu geziye katılan öğrenciler arasında İzmir’den ODTÜ’ye okumaya giden gençler çıkacak. Ve şöyle diyecekler:
“Bir gezi düzenlemişti bizim belediye başkanı Anıtkabir’e. Ankara’nın karlı manzarasına tepeden baktık o gün. Sonra mola vermek için ODTÜ’ye geldik. İşte o an vuruldum ben buraya. Kendi kendime söz verdim…”
Gençlere ufuk açacak, onları doğru hedeflere yöneltecek her çabayı gösterene sonsuz teşekkürler.
Category: Köşe yazıları