Erkek egemenliğinin yoğun olarak hissedildiği oda seçimlerinde, gün boyu cep telefonlarıyla kulis yapanlar ilginç görüntüler oluşturdu. Sandıklar açılmaya başladığında adı listelerde yer alan kimi komite üyelerinin, gelemeyen arkadaşlarına telefonda, sandık görevlileriyle birlikte kendileri için çıkan oyları sayarak aktarmaları gülünçtü.
Kıyasıya rekabetin yaşandığı, kimi dört liste çıkaran komitelerde, üyeler tam anlamıyla markaja alındı. Sandıkların kapanmasına bir kaç dakika kala, İzTO Meclis Başkanı Ekrem Demirtaş’ın bile bir adayı kolundan tutarak hızla sandığa götürdüğünü anlatan deneyimli bir gazeteci arkadaşımız, “Çok hararetli bir seçim oldu” yorumunu yapıyordu.
Sandıklar açıldığı sıra, gayrı resmi olarak yaklaşık 25 bin ilzam belgesinin toplandığını, 17 bin üyenin oy kullandığını öğrendik. Sandıkların açıldığı ilk dakikalarda gözler iki başkan adayı Ekrem Demirtaş ile Alalaattin Yüksel’in isimlerinin yer aldığı meslek komitelerindeydi. Bu komitelerden ilk açılan Motorlu Taşıtlar gurubundaki sandıkta iki oyun geçersiz sayılması sonucu iki gurubun oylarının 80-80 eşit çıkması, ardından kuraya gidilmesi, seçimlerin ne kadar sürprizli olduğunu bir kere daha gösterdi.
İnşaat Malzemeleri Gurubu’ndaki sandıktan Ekrem Demirtaş’ın adının çıkmayışı, Demirtaş’ın listesinin 123’e karşı 147 oy alması Yüksel taraftarlarınca alkışla karşılanırken, kısa bir süre sonra Demirtaş’ın Alkollü ve Alkolsüz İçkiler Komitesi’nden 43 oya karşı 83 oyla meclise girmeye hak kazandığı haberleri geldi.
Oy verme işleminden önce Ekrem Demirtaş’ın seçim alanından ayrıldığı, Alaattin Yüksel’in ise kendi isminin yer aldığı sandık başında “Değişim geliyor” diye bağıran destekçileriyle daha rahat davrandığı gözlendi. Açılan sandıklardan Alaattin Yüksel adı çıktıkça, dışarıdan davul zurna sesleri yükseliyordu.
Seçim sırasında gözlediğim ilginç bir konu da gazeteci meslektaşlarımızla ilgiliydi. Çoğu genç meslektaşımızın ilk defa izlediği seçimler sırasında ne yapacaklarını bilemeden, alkışın yükseldiği her sandığı görüntülemek için ellerinde makinaları ve kameralarıyla koşuşturması dikkatlerden kaçmadı. Özellikle ana haber bültenlerinde canlı yayına çıkacak olan endişeli bayan muhabirleri, seçimleri daha önce izlemiş deneyimli muhabirler yatıştırmaya çalışıyordu. Komite başkanlarını, üyeleri tanıyan deneyimli ekonomi muhabirlerinin, “Şimdi ne olacak, bu sonuç neyin işareti?” diye soran genç arkadaşlarına seçim sürecini sabırla anlatışı gerçekten hoştu.
Kimi komitelerde dört listenin yarıştığı seçimlerde, sandık sonuçlarının açıklanmasıyla sevinç çığlıkları atan, birbirlerinin boynuna sarılan, sırtlarını yumruklayan üyeler ilginç görüntüler oluşturdu. Yarışı kazanan kimi üyelerin, kendilerine oy vermeyen üyelere, parmaklarını sallayarak, “Ben seni izledim. Sen bize oy atmadın” diye seslenmeleriyle şaşkınlık vericiydi.
Erkek egemenliğinin yoğun olarak gözlendiği seçimlerde, listelerde bir ya da iki kadın adaya yer verildiği, kadın adayların ise erkek adaylara oranla çok daha sakin olduğu gözlendi.
Demokratik bir ortamda, aidatlarını ödeyebilen tüm üyelerin söz hakkını oy atarak kullandığı İzmir Ticaret Odası seçimlerinin yankıları uzun sürecek elbette. Ekonomik krizin her yanımızı sardığı şu dönemde kent ve ülke ekonomisine yön verenlerin, guruplarından kaç liste çıkarmış olurlarsa olsunlar, seçim sonrası birlik sergilemeleri şart.
Komite ve meclis asil – yedek üyelerinin seçildiği bugünkü seçimin ardından, 12 Şubat’ta kesin sonuçlar ilan edilecek. 14 Şubat Cumartesi günü ise yönetim Kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri, disiplin kurulu üyeleri ve TOBB delegeleri seçilecek. 2009-2013 döneminde görev yapacak 465 meslek komitesi üyesi ve 189 meclis üyesi kesinleşmiş olacak.
Seçim sonuçları kuşkusuz, odanın İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilerini de etkileyecek.
Meclise farklı renklerin girmesi, alınacak kararları, yapılacak etkinlikleri nasıl etkileyecek zaman içinde göreceğiz.
14 Şubat Sevgililer Günü’nde ise, meclis üyelerinin kalbini kimin çaldığını hepimiz öğreneceğiz.
Category: Köşe yazıları