15 Ağustos Cuma günü Mimarlar Odası İzmir Şubesinde düzenlenen toplantıda, yapı denetimi konusunda çıkarılan yeni mevzuata karşın kamusal denetimin azaldığına dikkat çekildi. İzmir`in de deprem konusunda İstanbul kadar büyük bir risk altında olduğuna ve 13 irili ufaklı fay üzerinde yer aldığı vurgulandı. Bu konuda ivedilikle önlem alınması gerektiği bildirildi.
Depremlerden ders almıyoruz

İzmir ve çevresi yüzyıllar boyunca yıkıcı depremlere sahne olmuş. Kimi zaman kentlilere yaşadıkları yeri bile terk ettirmiş bu depremler. Zaman geçtikçe daha da büyüyen, verimli topraklarında tarımın yanı sıra sanayileşmenin de başladığı İzmirde nüfus da giderek artmış. Doğal olarak depremin yıkıcı etkileri de nüfusla birlikte büyümüş. Seyyahların gözlemleri, tuttuğu notlar, kentte bulunan yabancı konsoloslukların raporları, dönemin gazetelerinde yer alan haberler depremlere ilişkin yaşananları aktaran önemli belgeler bugün.

Kırk yıl önce, kırk yıl sonra
Deprem sürekli korku dolu günler yaşatıyor İzmir ve çevresine. 1 Şubat 1974 günü, İzmir fayından kaynaklanan 5.2 büyüklüğünde bir sarsıntı yaşanıyor. İki kişi ölüyor, 35 kişi yaralanıyor depremde. Gazeteler ucuz atlattık diye manşet atıyor. Dönemin İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak, 300 evde ağır hasar olduğunu açıklıyor. Alsancak ve Karşıyakada yıkımın fazla olduğuna dikkat çekiyor. Saat Kulesinin yıkım tehlikesi bulunduğu, alt bölümdeki dört şadırvanının kullanılamaz duruma geldiğini açıklıyor.

Toplantıya katılan Kandilli Rasathanesinde görevli Sismolog Balamir Üçer ise bugün bile içimizi sızlatan bir uyarıda bulunuyor 1974 yılında. Sahil şeridinde inşa edilen binaların 6-6.5 şiddetinde bir depreme güç dayanacağını, İzmirdeki binaların çoğunun deprem koşulları bir yana, normal yapı normlarından bile uzak olduğunu dile getiriyor.Tek çıkar yol depreme dayanıklı bina inşa etmek diyor. Yine o günün İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gürcan Başer, depreme dayanıklı konut yapma problemimizin olduğunu, İzmirin orta dereceli bir depremde bile yerle bir olacağını vurguluyor. Kesin çözüm, inşaat sektörünü disipline almak, kaliteli inşaatı zorunlu kılmaktır diyor.
40 yıl önce İnşaat Mühendisleri Odasının uyarısı, bugün Mimarlar Odasınca yapılan uyarıya ne kadar da benziyor, değil mi?
Kenti sarsan, İzmirlileri derinden yaralayan 1974 depremini 1977 İzmir, 1979 Foça, 1992 Seferihisar, 2003 ve 2005de Seferihisar-Urla, depremleri izliyor. Her seferinde halk sokağa dökülüyor, kimi balkondan atlıyor, kimi kalp krizi geçiriyor, çadırlar dağıtılıyor, bir süre evlerin bahçesinde, çadırda yaşanıyor, seyyar aş evleri kuruluyor. Belediye başkanları, yetkililer Yaraları saracağız diye açıklamalarda bulunuyor. Raporlar yayınlanıyor
Özetle, tarih tekerrür ediyor…
“Deprem gerçeği ile her an karşılaşabiliriz”

Hafif şiddette yer sarsıntıları büyük depremleri çağrıştırıyor, korku ve heyecan yaratıyor. Tedirgin eden sarsıntılar bir süre sonra unutuluyor, depreme karşısı alınması gereken kişisel ve kurumsal önlemler alınmıyor. İster evde, işyerinde, okulda olun, ister yolda ya da aracınızın içinde bulunun, yaşadığınız ve bulunduğunuz ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden belirlemelisiniz. Sarsıntı başladığında evde saklanacağınız ya da sığınacağınız alanları belirleyip belli aralıklarda uygulayın. Çocuklarınızla bunu paylaşın ve bir oyun haline getirin. Böylece yavrularımızı da doğal afetlere hazırlayabiliriz.
Depremle yaşamayı öğrenmek gerektiğini belirten HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, deprem sırasında yapılması gerekenlere ilişkin şunları söylüyor:

Bina ve zemin sağlam değilse, binanın kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı varsa, binayı terk etmenin doğru olabileceğini anlatan Dr. Rodoplu, Birinci katta olsanız da pencereden atlamayı düşünmeyin. Binaların en zayıf yerleri olan asansörleri, merdivenleri kullanmayın uyarısında bulunuyor. Evde bulunan eşyaların deprem sırasında devrilerek veya kırılarak zarar verebileceğine dikkat çeken Dr. Ülkümen Rodoplu, bu eşyaların duvara sabitlenmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor.
İlkyardım çok önemli

Deprem çantanızı hazırlayın


Category: Köşe yazıları