İncil’de adı geçen ve Hıristiyanlar için kutsal sayılan yedi kiliseden birinin bulunduğu antik kent Laodikeia ya da halk arasındaki söylenişiyle Laodikya, önümüzdeki günlerde din turizmi açısından önemli bir hareketliliğe hazırlanıyor. UNESCO Geçici Kültür Miras Listesi’nde bulunan antik kentte ortaya çıkarılan, yaklaşık 1700 yıllık olduğu tahmin edilen Laodikya Kutsal Haç Kilisesi’nin, yeryüzünün bugüne kadar en iyi korunmuş kilisesi olduğu belirtiliyor.

Laodikya Kutsal Haç Kilisesi’ndeki vaftiz havuzunun ise Hıristiyanlık tarihinin en eski ve sağlam kalmış haç planlı mermer kaplamalı vaftiz havuzlarından biri olduğu düşünülüyor. Bu yönüyle Eylül ayında ziyarete açılması planlanan kilisenin Türkiye’de çok ciddi bir din turizmi hareketliliği yaratacağı tahmin ediliyor.

Laodikya Kazı Heyeti Başkanı, Türkiye’nin ilk Arkeoloji Enstitüsü Müdürlüğü’nün başındaki isim olan Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Celal Şimşek antik kente bu yıl 400 bin dolayında ziyaretçi beklediklerini söylüyor. Prof. Dr. Şimşek, “Gerçek bir Hıristiyan için yedi kiliseyi gezmek iyidir, ama Efes ve Laodikya’yı gezmeden hacı olunmaz” derken, kentin önemini vurguluyor.
Bakan ilgisi antik kentin şansı

Geçtiğimiz hafta Ekonomi Muhabirleri Derneği üyelerinin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile gerçekleştirdiği sohbet toplantısının adresi Denizli’nin Laodikya Antik Kenti’ndeki Kazıevi’ydi. Denizli Belediye Başkanlığı döneminden bu yana antik kente büyük önem verdiği bilinen Bakan Zeybekçi’nin sohbet toplantısını kazı evinde gerçekleştirmesi ise bu ilgi ve desteğin hala sürdüğünün kanıtıydı.

Söyleşinin başında Laodikya’nın henüz dünyada tanınmayan, ama çok yakında büyük ses getirecek olan bir antik kent olduğunu söyledi. Nihat Zeybekçi. Hem Laodikya’nın hem de Hiyerepolis’in (Pamukkale) sahip olduğu zenginliklerin dünyada çok az yerde bir arada bulunabildiğini belirtti, Denizli’nin tekstil konusundaki başarısının antik kentin tarihinin derinliklerinde olduğunu anlattı.
Avrupa Birliği gibi topluluk kurmuşlar

Toplantıya katılan ve bizleri Laodikya’nın güzelllikleriyle tanıştıran Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek’le yaptığımız söyleşide, kente ilişkin önemli bilgiler ediniyoruz. 2008 yılında Denizli Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında imzalanan protokolle kazı sorumluluğu belediyeye verilen antik kentin, kazı ve restorasyonu 12 ay boyunca yapılabilen Türkiye’nin en büyük kazı alanı olduğu belirtiliyor.

Bugün yaklaşık 200 kişinin çalıştığı, yaklaşık 3 trilyon lira bütçesi bulunan antik kentin tarihi boyunca tekstil alanında öne çıkan, yünlü dokumalarıyla ünlü bir kent olduğunu anlatan Prof. Dr. Şimşek, kentte Avrupa Birliği benzeri bir ekonomik yapılanmanın da olduğunu söylüyor. Şu bilgileri paylaşıyor Prof. Dr. Celal Şimşek:

“Ticareti belli bir sisteme oturtan, bölgedeki kentlerde geçerliliği olan bir birlik kurmuşlar o dönemde. Şimdiki Avrupa Birliği gibi bir yapılanma. Kuralların dışına çıkarsanız canınıza okuyorlar. Kentte çok ciddi bir ihracat da var. Üretilen mallar Efes, Smyrna ve Nikomedia limanlarından ihraç ediliyor. Bunu bu kentlerle ortak basılan birlik sikkelerinden anlıyoruz. Yine Fransa’nın Lyon kentinde bulunan bir mezar yazıtında Laodikya’nın kumaşlarını satan bir tüccarın varlığından söz ediliyor. Bu yazıt Laodikya kumaşlarının antik dünyada çok iyi tanındığını ve sevildiğini gösteriyor. Burada tekstilde modaya uygun, ortanın da zenginin de kullanabileceği her türlü kumaş üretilmiş.”
Prof. Dr. Celal Şimşek, yapılan kazılarda o dönemde üretilmiş ve korunmuş yünlü dokumalara, dokuma tezgahlarına ve boya örneklerine ulaştıklarını da söylüyor.
Kültür ve sporun da merkezi

Ticaretle zenginleşmiş, spora, sanata, kültüre önem verilen Laodikya Antik Kenti’ndeki stadyumun 25 bin kişilik kapasitesiyle Anadolu’nun en büyük stadyumu olduğu biliniyor. Prof. Dr. Celal Şimşek, antik kentte bulunan ve tamamını çözdükleri yazıtlarda bu stadyumda 10 kez olimpiyat kazanmış sporcuların isimlerine rastladıklarını anlatıyor. Antik kentte bugün hala görkemiyle görenleri büyüleyen iki büyük tiyatroda, diğer yapılarda olduğu gibi mermer ve traverten kullanılmış,

Depremlerden oldukça etkilenen ve büyük zarar gören kentte tiyatroya ait birçok mimari bloğun 1880’li yıllarda yapılan Denizli – İzmir – Aydın demiryolu hattında ve Goncalı İstasyonu’nda yoğun bir şekilde kullanıldığı da saptanmış. Yine yazıtlardan elde edilen bilgilere göre, tiyatro basamaklarında esnaf örgütü gibi derneklere ve sülalelere ait işaretler olduğu, kombine biletlerin satıldığı saptanmış.
Daha 746 yıl kazılır
Efes’in 130 yıldır kazıldığını ama henüz yüzde onuna ulaşıldığını söyleyen Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, antik kent için yaptıkları hesaplamaya göre Laodikya için “Yaklaşık 746 yıl kazılabilir burası” öngörüsünü dile getiriyor.

2003 yılında kazı izni alınan antik kentte bulunan mozaiklerin çok değerli olduğuna değinen Prof. Dr. Şimşek, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan’la birlikte alan yönetimi çalışmalarının yoğun şekilde sürdüğünü anlatıyor. 2013 yılında UNESCO Geçici Kültür Miras Listesi’ne alınan Laodikya’nın asıl listeye girmesi için hazırlık yaptıklarını söylüyor, “Şimdi asıl hedefimiz alan yönetimini hazırlamak.Burada biz özellikle dinlerin kavşak noktası vurgusu yapmayı planlıyoruz” diyor.
Horoz figürün ilk görüldüğü yer

Laodikya Antik Kenti’nin özelliklerinden biri de Denizli’nin ünlü horozunun görüldüğü ilk yer olması. Burada Anadolu Leoparı’yla birlikte horoz figürüne rastladıklarını anlatan Prof. Dr. Celal Şimşek, o dönemde horozun asilliğin sembolü olduğu bilgisini de veriyor. Antik kente çıkan buluntuların nerede sergilendiğini sorduğumuzda Prof. Dr. Şimşek, “Müze yapımına kısa süre sonra başlanacak. Biz de çıkan eserleri sergilemek için en çok müzeyi bekliyoruz” yanıtını veriyor. Müze için bölgenin dünyaca ünlü bir tekstil firmasından destek beklendiğini öğreniyoruz.
Papa Laodikya’ya gelir mi?

Denizli’nin 6 kilometre kuzeyindeki bölgede yer alan ve hıristiyanlar için büyük önem taşıyan Laodikya’daki Kutsal Haç Kilisesi’ni görmek için pek çok başvuru olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Celal Şimşek şimdilik bu talepleri Eylül ayına ertelediklerini dile getiriyor. En çok Avrupa ve Güney Kore’den ziyaretçilerin geldiğini söyleyen ve rehberlerin kendilerine “Burada artık 3 – 4 saat ayırmamız gerekecek” dediklerini anlatan Prof. Dr. Şimşek, bu sonuçtan son derece mutlu olduklarını belirtiyor.

Stadyumu, tiyatroları, hamamları, agorası, mozaikleri, freskoları, birbirinden değerli buluntularıyla çok kısa bir süre sonra Efes gibi dünyanın ilgi odağı haline gelecek bu muhteşem kentten ayrılırken aklımıza bir soru takılıyor. Vatikan’da düzenlenen ayinde 1915 yılında ölenleri anmak için yaptığı konuşmasında ‘Soykırım’ deyince büyük bir tepki alan Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, Laodikya’ya gelir mi?
Bu sorunun yanıtını görmek için daha epey bir zaman bekleyeceğimizi tahmin etmek zor değil…
Bir kadın adına kurulan antik kent
Denizli’nin 6 kilometre kuzeyinde, Eskihisar, Goncalı ve Bozburun mahallelerinin bulunduğu bölgede yer alan Hellenistik kent, M.Ö. 3. Yüzyıl’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kurulmuş. Kent tarihin farklı dönemlerinde meydana gelen büyük depremlerin ardından terk edilmiş. İncil’de adı geçen 7 kiliseden birine ev sahipilği yapan Antik Kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük düzeyinde dini bir merkez haline gelmiş.
(Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas)