İzmir’in özel tiyatrolarından Sahne Tozu Tiyatrosu’nun kurucusu Çağlar İşgören ile “Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri” töreni hazırlığını sürdürdükleri sıra söyleştik. İzmir’in tiyatro yaşamına hareketlilik getiren ve bu yıl yedinci kez verilecek ödüllerin 16 Mayıs 2016 Pazartesi günü sahiplerini bulacağını öğrendik. İşgören’le İzmir’deki on yıllık tiyatro yaşamının son üç yılına Çınar Sineması’ndaki iki büyük sahneyi de ekleyen Sahne Tozu Tiyatrosu’nu, Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’ni, Haldun Dormen ve Göksel Kortay’la olan tiyatro yolculuğunu, tiyatro okulunu konuştuk.
Tiyatro sevdalısı bir genç
Sahne Tozu Tiyatrosu 2005 yılında kurulmuş. Tiyatro sevdalısı genç Çağlar İşgören, Haldun Dormen’in 1954 yılında kurduğu cep tiyatrosunu 2008 – 2009 sezonunda devralıp İzmir’e kazandırmış. Sahne Tozu cep tiyatrosunda oynanan ilk oyun, Haldun Dormen’in de kendi cep tiyatrosunda oynanan ilk oyun olan “Maitre Pierre Pathelin” olmuş. İşgören, Haldun Dormen ile birlikte yönettikleri bu ilk oyunun ardından pek çok oyunu birlikte sahneye koymuş, atölye çalışmaları yapmışlar.
Çağlar İşgören, hayranı olduğu Haldun Dormen’den “Benim için, tiyatro sahnesinin yıldızı, en tepedeki insan. Muhsin Ertuğrul’dan sonra Türk tiyatrosuna çok büyük katkıları olan sanatçılardan birisi” diye söz ediyor. Dormen’le 2004 yılında bir oyun sonrasında tanışmış, o gün bugündür birlikte yol almışlar. İşgören, ilk kez 1999 yılında sahneye çıkmış. Üniversite eğitimini sürdürürken pek çok tiyatro profesyonelinden eğitim almış. “Ama benim tiyatro eğitimim Haldun Dormen’le Göksel Kortay’dan aldığım eğitimlerle pekişti, onların bana kattıklarıyla profesyonelleştim” diye ekliyor.
Sahne Tozu Tiyatrosu’nun Türkiye’de Haldun Dormen ekolünü sürdüren tek tiyatro olduğunu söylüyor Çağlar İşgören. Bu ekolde ağırlıkla fars türü oyunların öne çıktığını belirtiyor, Sahne Tozu’nun aynı zamanda bir tiyatro okulu olduğunu anlatıyor. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun ana kadrosunun yaşamı tiyatroyla özdeşleşmiş 12 kişiden oluştuğunu söylüyor İşgören. 2013 yılından bu yana tiyatroya kiralanan eski sinemanın 550 ve 300 kişilik iki salonunda bugün, çoğu kez kapalı gişe oynayan oyunların sahne aldığını dile getiriyor.
Sahne Tozu’nun aynı zamanda farklı yaş gruplarına tiyatro eğitimi veren bir okul olduğuna da değinen Çağlar İşgören, 9 – 13, 14 – 17, 18 – 25 yaş ve üstü grubundaki kişileri tiyatroyla buluşturan eğitimlerin iki yıl sürdüğünü anlatıyor. İşgören, “Okulumuz, hangi yaşta olursa olsun, tiyatroyu seven, hayali sahnede bir oyunda rol almak olan kişilere açık” diyor ve tiyatro eğitimi konusunda şu bilgileri paylaşıyor:
“Sahne Tozu’nda eğitimler Haldun Dormen, Göksel Kortay ve benim dışında, Nazlı Kayı ve Taşkın İşgören tarafından veriliyor. Eğitimi Gümrük’te, İzmir Ticaret Borsası’nın yakınındaki binamızda Göksel Kortay Sahnesi’nde. Her yıl sonunda eğitimini bitirenlere bir belge veriyoruz. İki yıl bittiğinde isterseniz ve seçilirseniz Yeni Aktörler’de sürdürüyorsunuz eğitiminizi. O bölümü geçenler ise ‘Actor Club’da devam ediyor kariyerine. Bu kademe profesyonelliğe bir adım daha yaklaştığınız yer. Haftada bir gün, üç saat süren bir eğitim alıyorsunuz. Çok farklı meslekten, yaş grubundan insanlar geliyor ve buradaki eğitimlerin yaşamlarına çok şey kattığını dile getiriyorlar.”
Kiralık Aşk’ın oyuncusu Elçin Sangu da Sahne Tozu’ndan
Sahne Tozu Tiyatrosu’nda eğitim gören pek çok oyuncunun televizyon dizilerinde de rol aldığını dile getiriyor Çağlar İşgören. Her yıl Haziran ayında tiyatro okulunu bitiren öğrenciler için festival düzenlediklerini anlatan İşgören, “Öğrenciler eğitim yılı sonunda amatör oyunlar sahneliyor. Bir belediye festivalinden çok daha fazla sayıda oyun sahneleniyor. Öğrencilerin bazıları kendisi yazıyor oyunlarını ya da rejiye yardım ediyorlar. Geçen sene bu festivalde sergilenen oyun sayısı 17’ydi. Bu yıl bu sayı 19 olacak” diyor.
Tiyatro Platformu önemli bir adım
İzmir’de çok sayıda özel tiyatronun olduğuna da değinen İşgören, kısa bir süre önce İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü Tayfun Erarslan tarafından atılan bir adımla Tiyatrolar Platformu kurulduğunu anlatıyor. İşgören, “İzmir’de biz tiyatrolar çok yakın değildik. Tayfun Erarslan’ın girişimiyle çok önemli bir adım atıldı. Tiyatroların istekleri, ihtiyaçları ve iletişimleri için, yerel yönetimlere ve Kültür Bakanlığı’na taleplerimizi daha kolay iletmemiz için, bir platform gücüyle hareket edebilmek adına hepimizi heyecanlandıran çok önemli bir girişim bu. Sayın Erarslan’ın bizleri kucaklayan tavrı, mütevaziliği çok değerli” diye konuşuyor.
Repertuar tiyatrosu
Sahne Tozu’nun on yıllık süreçte çok sayıda oyun sahneye koyduğuna değinen Çağlar İşgören, giderek bir repertuar tiyatrosuna dönüştüğünü belirtiyor. “Bizim repertuarımızda yaklaşık 21 profesyonel oyun var. Öğrenci oyunlarını da ekleyince bu sayı hayli yükseliyor.. Bir özel tiyatro için oldukça iyi bir performans sanırım” diyor. İşgören, merkezi İzmir’de olan tiyatronun İstanbul’da Nişantaşı’nda bir şubesini açtığını söylüyor.
İşgören, Mayıs ayı içinde Nazlı Kayı’nın yönettiği “Savaş Baba”, kendisinin yönettiği “Yedi Kocalı Hürmüz”, Çağrı Turnalı’nın yönettiği “Kanlı Nigar”, Emre Turgut’un yönettiği “Rus Gelir Aşka” oyunlarının seyirciyle buluşacağını belirtiyor. Önümüzdeki sezonda Haldun Dormen’in ve Göksel Kortay’ın iki yeni oyununun izleyiciyle buluşacağını anlatıyor İşgören. “Haldun Dormen’in yazdığı ‘Kantocu’ müzikaliyle,benim yazdığım ‘Soylular ve Köleler’ müzikalini önümüzdeki sezon seyircilerle buluşturmak için çaba sarediyoruz.. Bu yaz sezonu kapatır kapanmaz da bir dizi çalışmamız başlıyor” diyor.
“Sahne Tozu bir oyun fabrikası”
Nazlı Kayı (Eğitmen ve Yönetmen): Sahne Tozu Tiyatrosu’nda hem eğitmenlik yapıyorum hem de oyun yönetiyorum. İzmir’de, özellikle gençler arasında tiyatroya sevdalı çok güzel bir kitle var. Burada temel oyunculuk, doğaçlama, ses, nefes, beden kullanımı ve diksiyon eğitimi veriyoruz. Ayrıca tiyatro eğitimi alan öğrencilerimizin yaşam kalitesini artırmayı da hedefliyoruz. Öğrencilerime hep söylediğim bir şey var: “Bu eğitim sayesinde daha farklı biri olacaksınız”. Bunun anlamı her gelen için değişir. Bazısı bu eğitim sayesinde oyunculuğa adım atar, bazısı yaşam kalitesini artırır, bazısı iş hayatında iletişim tekniklerini geliştirir ve daha başarılı biri olur, ama mutlaka katkısı olur. Hayata bakmakla, görmek arasındaki farkı anlatmaya çalışıyoruz. Kimin bu eğitimle kendisine ne kadar katkı sağlayacağı da yine kendisine kalmış oluyor. Burada büyük bir aileyiz. Öğrencilerden profesyonel kadroya kadar herkes bu ailenin bir parçası gibi hissediyor. Burada Sahne Tozu kurucusu Çağlar İşgören’in varlığı çok önemli. Hayallerin oldurulabileceğini; olmazların hayal edilebileceğini gösteriyor. Bu durumda size de bu hayallere ortak olmak kalıyor. Sahne Tozu, hayallerinin peşinden giden gençlerin İzmir’de tiyatro yaşamına katma değer oluşturduğu bir akademi. Haldun Dormen ve Göksel Kortay’la birlikte çalışmak ise müthiş bir deneyim ve şans. Tiyatro okuluna gelen öğrencilerimiz içinde hemen her kesimden insanlar var. Tiyatro sayesinde yaşamlarının değiştiğini söyleyen çok fazla öğrencimiz var. Bunları duymak bizi çok mutlu ediyor. Bu sene Sahne Tozu’nda üç oyun sahneliyorum. Birincisi kendi yazdığımız bir oyun “İstemek ya da istememek, işte bütün mesele bu”. İkincisi Sahne Tozu Tiyatrosu “Actor Club” ile birlikte çalıştığımız “Savaş Baba” oyunu. Üçüncüsü ise Nazım Hikmet’in “Ferhad ile Şirin” oyunu. Üçü de Haziran ayındaki festival programında sahnelenecek. Çocuk tiyatrosu eğitimleri de aynı şekilde ilgi görüyor ve çocuklar sahneye çıkmaktan çok mutlu. Sahne Tozu, sezon içinde ona yakın yeni oyun sahneye koyuyor. Öğrenci oyunlarını da dahil edince 30’a yakın oyun sahneleniyor ve gerçek bir oyun fabrikası gibi çalışıyor.
Category: Köşe yazıları