İzmir’in sanayi mirası 92 yıllık fabrikanın ne olacağı merakla bekleniyor
İzmir’in sanayi mirası açısından büyük önem taşıyan Alsancak’taki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın arazisiyle birlikte Özelleştirme İdaresi tarafından satış için ihaleye çıkartılmasına tepkiler sürüyor. İzmirliler’i harekete geçirmek, farkındalık oluşturmak ve bu değerli yapının yok olup gitmesini engellemek için Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi bir basın açıklaması yapmış ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan konuyu Meclis’e taşımıştı.

Tarihi Elektrik Fabrikası için son eylem ise çevreci Avukat Senih Özay’ın da aralarında olduğu bir grup İzmirli avukattan geldi. “İzmir Elektrik Fabrikası Yerine Kurulacak Kötücül Yapıyı Engellemek Üzere Halka Sorarak Yerine Modern Sanat ve Çocuk Merkezi Kurdurma Platformu” adıyla örgütlenmeye giden sekiz avukat, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’ne karşı İzmir 3. Bölge İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı.

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ilişkin internet sitesindeki “devam eden ihaleler” bölümünde İzmir ili, Konak ilçesi, Umurbey Mahallesi, 3535 ada, 6 parseldeki 10 bin 720 metrekare taşınmaz ve üzerindeki yapılar için son teklif verme tarihi önce 20 Şubat 2018 olarak açıklanmıştı. Daha sonra 2 Mart 2018 tarihine kadar uzatılan taşınmaz için yatırılması gereken geçici teminat tutarı 1 milyon 500 bin lira, ihale şartnamesi bedeli ise 1000 lira olarak belirtilmişti. Verilen ilanda, “taşınmazın satış yöntemi uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirileceği” duyurulmuştu.
Avukatlar Senih Özay, Osman Betal Özay, Ali Ercan Özgür, Ahu Tahmilci, Nefne Atik, Oğuz Dönmez, Emel Çoban ve Nart Atik geçtiğimiz hafta yaptıkları basın açıklamasında tüm İzmirlileri bu sanayi mirasına sahip çıkmaya çağırdı. Avukat Özay, Facebook sayfasında da yer alan açıklamasında, “İhalede 1,5 milyon gibi çılgın bir rakam görünce korktuk, ürktük. ‘Bu ihalenin kılçıklı bir yanı var galiba’ dedik ve araştırdık. Koruma Kurulu kararı ile bu ihaleye izin verilmiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ihaleye girmiş olacağını varsayıyoruz. Girmediyse ayıp etti” diyor.

Tarihi Elektrik Fabrikası’nın özelleştirilmesini engellemek ve bu alanın Tarihi Havagazı Fabrikası gibi bir kültür ve sanat merkezi yapılması için çabalayan grup, fabrikanın öyküsünü ayrıntılı anlatan bir de web sitesi de kurdu.
“izmirelektrikfabrikasi.org” alan adlı sitede Alsancak Limanı karşısında yer alan, 11 bin metrekarelik bu paha biçilmez alanın tarihine ilişkin fotoğraflar, kuruluş öyküsü, fabrikada 1964 yılında genel müdürlük yapan Süha Tarman’ın 2012 yılında İzmir Life Dergisi’nde yayımlanan söyleşisi de yer alıyor. Söyleşide Tarman, binanın müze olması için elinden gelen herşeyi yapacağını belirterek “Elimdeki diğer belgeleri, fabrikanın eski fotoğraflarından tutun da eğitimle ilgili projeleri, APİKAM’a verdiğim halde, yardımcı olabilirim” diye konuşmuş.
Kocaoğlu: Belediye ihaleye girmez

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 8 Ocak 1998 tarihli kararıyla “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil ettiği binanın belediyeye tahsisi için 11 Ağustos 2016 ve 20 Ocak 2017 tarihlerinde Özelleştirme İdaresi’ne bir yazı yazdıklarını ancak yanıt alınamadığını basında çıkan haberlerden izlemiştik. Kocaoğlu’na, İzmirli kadın gazeteciler için verdiği yemekte “Özelleştirme İdaresi’nin ihalesine katılıp katılmadıklarını” sordum. “Büyükşehir Belediyesi bu ihaleye katılmaz, böyle de bir şey olmaz” diye yanıt veren Aziz Kocaoğlu, buranın kente kazandırılması için iki kez başvurduklarını, Tarihi Elektrik Fabrikası’nın restore edilmek üzere belediyeye verileceğine inandığını dile getirdi. Sürecin Peterson Köşkü’ndeki gibi olacağını tahmin ettiğini, devir işlemi gerçekleşirse binanın müze yapılacağını söyleyen Kocaoğlu, “Bize verilirse restore edeceğiz. Kentin bu kültür mirası için İzmirliyle, kentin kanaat önderleriyle karar vereceğiz” diye konuştu.
Alsancak Bölgesi’nde turizm hareketliliği

Tarihi Elektrik Fabrikası tartışmaları sürerken aslında bir süredir Alsancak Bölgesi’nde şimdilik “proje” bazında da olsa, ciddi bir turizm hareketliliği yaşanıyor. Bir yanda, kısa bir süre önce haberini yaptığımız Ege Medeniyetleri Müzesi için eski Tekel Sigara Fabrikası’nda proje hazırlıkları sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından 7 Temmuz 2017 tarihinde ihalesi yapılan, 15 Ağustos 2017 tarihinde sonucu yayınlanan projenin bitiş tarihi 4 Şubat 2019 olarak açıklanmıştı. Müze inşaatının ise 2023 yılına kadar tamamlanması öngörülüyor.
Yine aynı bölgede Yaşar Eğitim Kültür Vakfı’na ait Yaşar Üniversitesi’nin Alsancak Kampüsü’ndeki binanın yakınında Selçuk Yaşar’ın adını taşıyacak olan müzenin hazırlığı sürüyor. Tarihi Elektrik Fabrikası özelleştirilmeden İzmirliler’de kalırsa bölgeye yapılacak yeni bir müze, Alsancak’ın bir kültür adasına dönüşmesini sağlayabilir. Bina kentin ihtiyacı olan bir sanayi müzesine ya da İstanbul’daki Modern Sanatlar Müzesi, Ankara’daki Cermodern gibi bir kültür mekanına dönüşürse; kültür ekonomisinde ciddi bir canlanma da yaşanabilir.

Siz bu yazıyı okurken, ihale sonuçları açıklanmış olur mu, açılan dava İzmirlilerin lehine sonuçlanır mı bilemiyorum. Ancak şundan eminim ki, İzmir’in 92 yıllık sanayi çınarı Tarihi Elektrik Fabrikası’nın ayağa kaldırılması için sadece sivil toplum kuruluşlarının çabası yetmez. İzmirliler’in de İzmirin malına sahip çıkması gerek. Çünkü bu tehlike bugün Tarihi Elektrik Fabrikası için, yarın belki de şimdilik sessiz sedasız duran Alsancak Garı’nın hemen arkasındaki Devlet Demiryolları’na ait binlerce dönümlük arazi için kapımızda…
Elektrik Fabrikası Cumhuriyetin tanığı

1926 yılında Belçikalı Traction-Electricite şirketi tarafından yapılan Tarihi Elektrik Fabrikası 1928 yılında devreye girmiş. Fabrika o yıllarda sokak aydınlatmasında hava gazından elektriğe geçilmesini sağlamış. 1960’lı yıllara gelindiğinde ise İzmir’in elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu karşılıyormuş. Soma’dan gelen yıkanmış toz kömürle deniz suyunu dönüştürerek İzmir’in elektrik ihtiyacını karşılayan tesis Türkiye’deki buharla çalışan santrallerden biriymiş.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi eski Başkanı Hasan Topal, 1999 yılında TEK İzmir Termik ve Gaz Tribünleri kitabında yayımlanan “Cumhuriyetin Bir Tanığı: İzmir Alsancak Elektrik Fabrikası” adlı makalesinde, fabrikanın kent için önemini, fabrikayla kentte yaşanan gelişimi şu cümlelerle anlatıyor:

“…Santralin enerji üretimine başlamasıyla İzmir’de küçük sanayi hareketlenmiş, atlı tramvaylar yerini elektrikli tramvaylara bırakmış ve şehrin en önemli semtleri ile ana caddeleri aydınlanmıştır. Santral 1944 yılında Belçika şirketi tarafından İzmir Belediyesi’ne devredilmiştir…. Fabrikanın ihtiyacı olan yakıt için Soma Linyit (Lave ve Tuvenan) kömürü kullanılmakta ve Soma’dan demiryolu ya da karayolu ile getirilmekteydi. Ham su ihtiyacı şehir şebekesinden temin edilip, soğutma suyu olarak deniz suyundan yararlanılmaktaydı. İnşa edildiği dönemin endüstri özelliklerini yansıtan yapıda, tuğla dolgulu çelik malzeme kullanıldığı, erken Cumhuriyet dönemi sanayi yapılarından olduğu, inşa edildiği yıllardaki büyük boyutlarıyla özgün kimliğini koruduğu, benzer örneklerinin ise çok az olduğu bilinmektedir. İzmir Elektrik Fabrikası, kentin tekno-tarihsel profilinin önemli katmanlarından biridir. Tesisin imal tarihi olan 1928’ler Belçika’sında hala zanaattan kopamamış bir endüstriyel yapının var olması mimarlık tarihi açısından önemli bir tasarım örneğidir.”