İzmir’de kent merkezindeki otobüs duraklarında son günlerde Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali – GastroAntep’in afişleri göze çarpıyor. Bu yıl 12-15 Eylül 2019 tarihleri arasında Gaziantep’te ikinci kez gerçekleştirilecek festival kentimizde de duyuruluyor. Gaziantep Geliştirme Vakfı (GAGEV) ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliğiyle gerçekleştirilecek festivale Türkiye’nin farklı kentlerinden ünlü gurme, yazar, aşçıların yanı sıra Gürcistan, Belçika, İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda, Almanya, Dubai, Tayland, Rusya, İngiltere, Malezya’dan ünlü şefler, panelistler katılıyor.

Festival sırasında dünyaca ünlü Michelin yıldızlı restoran şefleri, dünyaca ünlü pasta şefleri, UNESCO gastronomi şehirlerinin temsilcileri, gurmeler, gastronomi profesyonelleri, yazarları, Türkiye’nin farklı kentlerinden Gaziantep mutfağı temsilcileri, akademisyenler ve lezzetin izini süren meraklıların ağırlanacağı belirtiliyor. Festival programına baktığınızda, konunun sadece yeme – içme etkinliği olmadığı da açıkça görülüyor.
Düzenlenen paneller arasında “Turizm ve gastronomi yatırımcılarının gözünden Gaziantep” etkinliğinde şirketlerin CEO’ları, yatırımcılar konuk olurken “Turizm gastronomisinde Gaziantep’in yeri” panelinde turizmciler kentin gurme turizmi açısından değerini tartışmayı hedefliyor. Gaziantep mutfak kültürünün yıldızları biber, fıstık, zeytin, kuruluk çiftçileri, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) temsilcileri de festivalin panelist konukları arasında yer alıyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, festivalin tanıtım toplantısında “GastroAntep Festivali’ne “Fıstık var, biber var, nar var” diye bakılamayacağını söylerken, “Burada istihdam var, ekonomi var, ihracat var, büyüme var. Pasta büyüdüğü zaman herkesin yararlanacağı bir bölgesel kalkınma modeli ortaya çıkacak” diyor. 2018 yılında ilki gerçekleştirilen festival kapsamında kente 250 binden fazla ziyaretçinin geldiğini belirten Şahin, gastronominin turizm sektörüne ivme kazandıran önemli global eğilimlerden biri olduğuna dikkat çekiyor, Gaziantep mutfağının ve gastronomisinin şehir ve ülke sınırlarını aşarak dünyaya açılmayı fazlasıyla hak ettiğini dile getiriyor.
Gaziantep, gastronomi konusuna gerçekten de çok ciddi emek vermiş bir kent. 2015 yılında UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN – UNESCO Creative Cities Network) Türkiye’yi temsil eden ilk kent ünvanını taşıyor. Hatta GastroAntep çalışması da bu başarının ardından başlatılıyor.

Ancak işin güzel yanı kentteki tüm kurumlar UNESCO logosunun kentlerine getireceği başarının, yaratacağı ilginin farkında görünüyor. İlk günden başlayarak her türlü tanıtım dökümanında UNESCO logosunun mutlaka kullanıldığı göze çarpıyor. Hatta sadece bu logo değil, aynı zamanda UNESCO adayı olan Zeugma ve Yesemek kentlerinin simgeleri de tanıtım dökümanlarında mutlaka yer alıyor. Örneğin, Zeugma’nın simgesi olmuş Çingene Kızı görseli GastroAntep’in afişlerinde de yer buluyor.
Kentte Türkiye’nin ilk mutfak müzesi olan Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasına katkılı oluyor. Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep Ticaret Borsası ve Gaziantep Bakırcılar Odası da Gaziantep’te mutfak kültürünün yaşatılması ve geliştirilmesi için yapılan çalışmalara katkı koyuyor.

Gaziantep’in gurme turizminde UNESCO çalışmalarını sürdürürken, kentin kültürel mirası olarak değerlendirilen 500 yemek çeşidinden 291’ini de tescil ettiğini öğreniyorum. Gaziantep ile özdeşleşen tüm yemeklerin belirlenip tescillenmesi işlemini Gaziantep Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü üstlenmiş. Kentte yemek kültürünün yeni kuşaklara aktarılması, bilginin paylaşılıp çoğalması ve unutulmaması için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi de çalışan bir başka kurum.
Gaziantep’te yemek kültürüne ilişkin çalışmaların yanı sıra kentte üretilen, yetişen, yapılan 23 ürün tescillenmiş ve coğrafi işaret alınmış. Antep Fıstığı, Antep Baklavası, Antep Beyranı, Antep Yuvarlaması, Antep Fıstık Ezmesi, Gaziantep Lahmacunu, Antep Tırnaklı Pidesi, Antep Bulguru, Antep Firiği, Antep Katmeri, Antep Köy Kahkesi, Antep şiveydizi, Antep Peyniri, Antep Muskası, Antep İşi, Antep Kutnu Kumaşı, Antep Bakır El İşlemeciliği, Gaziantep Sedef El İşlemeciliği gibi ürünler Gaziantep’e ait ürünler olarak tescillenmiş.
Festivalin çağrıştırdıkları

Gaziantep Gastronomi Festivali’nin afişinin izinde etkinliğe ilişkin bilgi edinirken, geçtiğimiz günlerde kentimizde düzenlenen 2. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali’nin afişini anımsadım. Kentimizin UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki en önemli iki kentinden biri olan Efes’i tanıtan böylesine önemli bir afişte ve duyurularda ne yazık ki UNESCO logosu geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kullanılmamıştı.

Nedenini bilmem elbette imkansız. Ancak Gaziantep’e hem UNESCO’nun kabul ettiği değerlerine sahip çıktıkları için, 2008 yılından bu yana bir yemek müzeleri olduğu için, gastronomi turizmine kentteki tüm kurumlarlar el ele bu kadar emek verdikleri için imrendim. Aynı duyarlılığın benim kentimin yöneticilerine de bulaşmasını yürekten diliyorum. Çünkü İzmir gastronomi turizminde eksiğinden çok fazlası olan bir kent. Yeter ki gastronomi turizmi konusunu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi katılımı İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri AŞ (İZFAŞ) tarafından düzenlenen Travel Turkey Fuarı sırasında gerçekleştirilen paneller ve atölye çalışmalarıyla gündeme getirip sonra peşini bırakmayalım.
Gaziantep Gastronomi Festivali GastroAntep için hazırlanan görsellerden örnekler…