Öz yaşam öyküleri, kişilerin yaşamından önemli kesitleri ayrıntılı biçimde anlattığı edebi eserler. Bu hafta sayfamızda yaşamını Amerika’da sürdüren İzmirli Makine Yüksek Mühendisi Dr. Özcan Tuncel’in öz yaşam öyküsünü anlattığı “Bir Başka Göçmen Hikayesi: Amerika’ya İlk Geldiğimde” adlı bir kitabını ele aldık. İzmirli yoksul bir ailenin başarılı ve çalışkan çocuğu Tuncel’in Alsancak’ta, 1457 Sokak’ta başlayan ve 60 yılı aşkın süre Amerika’da geçen öz yaşam öyküsünü kendi kaleminden okuma fırsatı bulduk.
Amerika’da zorlu bir eğitim sürecinden sonra dünyanın en önemli firmalarından General Electric’te çalışan ilk Türk mühendis olan Dr. Özcan Tuncel, aynı firmada tam 40 yıl süren ve Jet Motorları Araştırma Bölüm Başkanlığı’na kadar yükselen meslek yaşamını anlatıyor. Tuncel, kitapta çocukluğundan 2016 yılında Türkiye Yaşlılık Konseyi Derneği (TÜRYAK) tarafından “Örnek Kıdemli Vatandaş” ödülünü almaya götüren yolda yaşadıklarına, sosyal etkinliklerine yer veriyor. Yaşam sevincimizin hiç eksilmeyeceği okuması bol günler dileğiyle…
Özcan Tuncel’in öz yaşam öyküsü
Dr. Özcan Tuncel’in “Bir Başka Göçmen Hikayesi: Amerika’ya İlk Geldiğimde” adını verdiği kitabı Ekim ayı başında Meşe Kitaplığı’nca yayımlandı. Tuncel, 288 sayfadan oluşan öz yaşam öyküsünü anlattığı kitabını Yakın Kitabevi’nde imzaladı. Kitaplarının satışından elde edilecek gelirin İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’ne bağışlanacağını belirten Özcan Tuncel’le imza gününde söyleştik. Tuncel’le İzmir’deki çocukluk günlerini, zorlu çalışma koşullarını, değişen Alsancak’ı, Amerika’ya ilk gittiğinde yaşadıklarını, şimdi gelen öğrencilerin koşullarını konuştuk.
“Gençleri çok umutsuz gördüm”
Özcan Tuncel ile konuşurken fark ettim ki, yabancı bir ülkede, oldukça zorlu bir iş ortamında yaşadığı yılları anlatırken son derece olumlu bakış açısına sahip. “İnsanın özel yaşamında ve iş yaşamında pozitif olması, hayata pozitif bakması çok önemli” diyen Tuncel, Türkiye’ye gelidinde vatandaşların özellikle de gençlerin yüzünde gördüğü üzüntülü ve umutsuz ifadeden, taşıdıkları gelecek endişesinden çok etkilendiğini söylüyor. “Amerika’da gençler böyle değil. İstediklerini rahatça yapabiliyor, fikirlerini özgürce dile getirebiliyorlar. Oysa ben biliyorum ki, Türkiye’de gençlere daha fazla olanak verilirse çok şey yapabilirler. İnsanların bu kadar gergin ve öfkeli olması iyi değil” diyor.
Bugün Türkiye’den Amerika’ya gelen çok sayıda gencin başarılarını gururla izlediğini anlatan Özcan Tuncel, bu noktada kendisini endişelendiren bir konuya da değiniyor ve kişiler kadar kuruluşlar için de öğretiler içeren kitabını yazma nedenini şöyle anlatıyor:
“Biz Amerika’ya gittiğimizde son derece şaşkın bir haldeydik, acemiydik. Sadece aldığımız eğitime güveniyorduk. Ben Namık Kemal Lisesi’ndeki öğretmenlerimden aldığım mükemmel eğitimle, çok iyi İngilizce eğitimimle gittim Amerika’ya. Öte yandan ailemizle mektup dışında görüşemiyorduk. Şimdiki gençler için koşullar çok farklı. Okuma, bilgiye erişme, iletişim olanakları çok geniş. Amerika’da bu olanaklarla çok başarılı oluyorlar, iyi noktalara geliyorlar. Ancak dikkat ediyorum bir süre sonra maddi bakımdan ilerleyince Türkiye’yi unutuyorlar. Oysa Türkiye’nin bu gençlere, onların bilgilerine ihtiyacı var. İşte ben kitabımı bu nedenle kaleme aldım. Geçmişimizi, eski günlerimizi unutmamamız, yeni nesillere anlatmamız gerekiyor. Özellikle Amerika’dakilere unutturmamamız gerekiyor. Yaşadıklarımı anlatarak bunu sağlamak istedim.”
Söyleşinin ardından neredeyse tamamen değişen Alsancak’ta koşup oynadığı sokakları Özcan Tuncel’le dolaşıp 65 yıl öncesine doğru, biraz da hüzünlü bir yolculuğa çıktık. Kitabında ayrıntılarıyla anlattığı çocukluğunun izini sürdüğümüz gezimiz sırasında bize eşi İlkay Tuncel, yakın dostu, Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak ve eşi Pervin Baysak, uzun yıllar önce Amerika’da yüksek öğrenimlerini yapmalarına olanak sağladığı günümüz sanayicileri Çiftel Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nihat İtmeç ve Terbay Makine Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Baysak ile eşi Güliz Baysak da eşlik etti.
***
“İzmir’de Alman İzleri” Almanca’ya çevrildi
Yazar, araştırmacı ve çevirmen İlhan Pınar tarafından kaleme alınan “Osmanlı Dönemi’nde İzmir’de Bir Cemaat-İzmir’de Alman İzleri-1752-1922” kitabı, İzmir Kalkınma Ajansı tarafından Almanca’ya çevrilerek yayımlandı. Kitap İzmir’de yaşayan bir topluluğun 170 yıla yayılan tarihinden kesitler sunuyor. Osmanlı İzmir’inde Almanlar, Almanların İzmir’in toplumsal yaşamındaki yeri, İzmir’de kurulan Alman Cemaatleri, Alman Postanesi, Alman Kulübü, İzmirli Alman Kadınlar Yardım Cemiyeti, İzmir’de Alman Mezarlığı, Alman Seyyahların İzmir’deki Alman kurum ve kuruluşlarıyla ilgili gözlemleri, Alman seyyahların gözünden İzmir ve İzmirliler kitabın başlıkları arasında yer alıyor. Kitap, Almanların kent için sahip olduğu rolün yanı sıra, aynı zamanda bir Batı Avrupalı cemaat üzerinden kentin tarihine katkı koymaya çalışıyor. Pınar’ın kitabı çeviri sayesinde Alman okur ve araştırmacılarla da buluşacak.
Hidayet Karakuş Yazarlık İşliği
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin açtığı Yazarlık İşliği bu yıl 20. yılına giriyor. Deneyimlerin paylaşıldığı, eleştirinin, özeleştirinin yaşandığı bir üretme yeri olarak tanımlanan Hidayet Karakuş Yazarlık İşliği 7 Ekim 2019 tarihinde kapılarını açtı. Eğitimler her pazartesi 17. 00-19. 00 saatleri arasında düzenleniyor. Hidayet Karakuş’un eğitmenliğinde gerçekleşen işlikte okur ve yazarlar “Yazmak neden gerekli? Yaşamak yazmanın neresinde? Şiir nedir, ne değildir?” gibi sorulara yanıt arıyor.
Mayıs ayının son haftasına kadar sürecek Yazarlık İşliği’nde şiirde Türkçe, çeviri şiir, öyküde kurgu, dil, anlatım, kişi, karakter – tip, zaman, çevre, konu, yaratıcılık, romanda kurgu, dil, anlatım, metinler arası ilişkiler, Türkçe’nin anlatım gücü, dilde özgürlük, eleştiri, deneme konuları ele alınıyor. Varlık, Çağdaş Türk Dili, Öykü Gazetesi, Sincan İstasyonu, Patika dergileri inceleniyor. Yazarlık işliğine katılım bedeli aylık 100 lira. İşliğe katılmak isteyenler derneğin 0 232 256 52 62 numaralı telefonlarından bilgi edinebilir.
***
Ben Ne Okudum?
Doğanın İşaretlerini Okumanın Kaybolmuş Sanatı / Tristan Gooley / Destek Yayınları
Çeviren: Sinan Terek
Bir yere yolculuk yaparken, doğada yürürken ağaçların, kuşların, bulutların, toprak katmanlarının, bulutlardaki şekillerin, kaya şekillerinin hep bir şeyler anlattığını düşünmüşümdür. “Doğanın İşaretlerini Okumanın Kaybolmuş Sanatı” benim gibi doğa meraklılarının sorularına yanıt veren bir kitap. Kitap üzerinde yürüdüğümüz toprak ve çamurun rengi ne anlatır, ağaç yaprakları bir pusula gibi kullanılabilir mi, çiçeklerin güneşle ilişkisine bakarak yönünüzü nasıl bulabilirsiniz, uzun ve kısa otlar rüzgar yönü hakkında neler anlatıyor, bulut kümelerine bakarak hava tahmini nasıl yapabiliriz, kuşların cıvıltıları bize ne söylüyor, cırcır böceğinin gürültüsünden hava sıcaklığını nasıl anlarız, köpeklerin kuyruğunu sağa ya da sola sallaması ne anlama gelir, rüzgar karda ve kumda nasıl iz bırakır gibi onlarca ilginç soruya yanıt veriyor.
***
İzmir Kitaplığı
İzmir’den Yadigar / Orhan Beşikçi / İzmir Kent Kitaplığı
İzmir’in en eski semtlerinden biri olan Basmane’ye ilişkin araştırmalarıyla tanınan ve Kent Gözlemcisi kavramını yaşamımıza sokan Orhan Beşikçi, kentin kültürel mirası, sokak aralarında bulunan tescilli olmayan eserlere dikkat çekiyor. Kitabın önsözünde, “Bu eserlere yer vererek ilgili kurum ve kuruluşların dikkatini çekmeyi, tescilli olmayan eserlerin tescillenmesini ve araştırmacıların işlerini kolaylaştırmak için adres göstermeyi amaçladım. Kültür varlıklarının korunup yaşatılması, gelecek kuşaklara bırakabilecek en anlamlı hediyedir” diyor Beşikçi. Kapak desen çalışmasını eşi ressam Gülay Beşikçi’nin yaptığı “İzmir’den Yadigar” kitabında Basmane’yi adım adım geziyorsunuz adeta. Eski binalar, kapılar, cumba ve pencereler, mimari unsurların yanı sıra Basmane ve çevresinin en önemli yapıları İzmir Tebhirhanesi, Kervan Köprüsü, Hilal Kavşağı, Basmane Garı, Tepecik Höyüğü, Altınordu Spor Kulübü’ne ilişkin ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Beşikçi, kitabında bölgenin kültür varlığı sadaka, binek ve köşe taşlarını, sebil, çeşme, sarnıç ve kuyularını, V harfi işli duvarlarını, kortijo ve sinagogları, eski İzmir hamamlarını, türbe ve hazireleri, arkeolojik bulguları, cami ve mescitleri, eski sinemaları, kiliseleri, ağaç varlıklarını kayda geçirmiş. İzmirliler’in sahip çıkması için dikkat çekmiş.
***
Çok satanlar
Aşkımız Eski Bir Roman/Ahmet Ümit/Yapı Kredi Yayınları
Şehvetiye Tarikatı/İsmail Saymaz/İletişim Yayınları
Kendine Hoş Geldin/Miraç Çağrı Aktaş/Olimpos Yayınları
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?/İlber Ortaylı/Kronik
Badeci Şeyhin Sır Odası/Timur Soykan/Kırmızı Kedi
Her Şey Değişir/Anette Inselberg/Destek Yayınları
Beren İle Luthien/J. R. R Tolkien/İthaki
Kürk Mantolu Madonna/Sabahattin Ali/Yapı Kredi Yayınları
On Dakika Otuz Sekiz Saniye/Elif Şafak/Doğan Kitap
Derin ve Gizli Devlet Gazetecisi Olarak İtiraflarım/Sabahattin Önkibar/Kırmızı Kedi Yayınları
Bu liste Duvar Kitabevi, Kitapsan, Kırmızı Kedi Yayınevi, Pan Kitabevi, Yakın Kitabevi’nden derlenmiştir.
Yazar Saadet Erciyas’ın önceki “Kitap Dostu” yazıları:
[catlist id=58 pagination=no]