İzmir merkezli haftalık ekonomi gazetesi Gözlem’de mermer ve doğal taş sektörüne yönelik dergilerin editörlüğünü üstlenmiştim. Bu görevim sırasında sektörü ve sektörde etkinlik gösteren kuruluşları yakından tanımıştım.
Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin davetlisi olarak 2006 yılında İtalya’daki Marmomacc Fuarı’na ziyaretçi olarak katılmıştım. Bu fuar sektörün uluslararası boyutunu görme ve dev aktörlerini tanıma olanağı bulmuştum.
Ülkemiz mermer ve doğal taş açısından çok zengindi. Dünya doğal taş ve mermer rezervinin yüzde 40’ı Türkiye’de bulunuyordu. Ülkemizdeki ocaklarından çıkarılan mermerler bloklar halinde ihraç ediliyor, yurt dışında yüksek teknoloji ve işçilikle işleniyor, yüksek katma değerli ürün olarak ithal ediliyordu.
Marmomacc Fuarı dönüşünde, “Bu durum karşısında ne yapılabilir? Blok satış yerine zengin rezerv değerlendirilerek yüksek katma değerli ürün nasıl üretilebilir? Bu uğurda ben ne yapabilirim?” soruları zihnimde dönüp duruyordu.
Ebru sanatı dünyanın birçok yerinde “Türk mermer kağıdı”, İngilizce söyleyişle “Turkish marbled paper” olarak biliniyordu. Bu sözcük benzeşmesi, bende ebru sanatı ile mermerin buluşabileceği düşüncesinin belirmesine yol açtı.
Ebru sanatında suda çözünmemeyen, asit ve kazein içermemeyen ve güneşe karşı dayanıklı toprak boyalar kullanılıyor. Ebru sanatı, kitre veya benzeri maddelerle yoğunluğu arttırılmış su üzerine özel fırçalar yardımıyla boyaların serpilip orada meydana gelen desenlerin kağıda alınmasıyla oluşuyor.
Mermer ve doğal taş kalsiyum karbonattan oluşuyor. Dikkatle bakılırsa mermerin üzerindeki damarlı şekillerin ebru sanatındaki, özellikle battal ebrudaki şekillerle çok benzediği görülebiliyor. Bütün bu benzerlikler ve toprak boyalarla mermer ve doğal taşın doğadan elde ediliyor olması “Estetik Ebru” projesinin çıkış noktasını oluşturdu.
Ofis ortamında oluşturduğumuz ebru atölyesinde çalışmalara başladık. Başta “Olmaz” diyen ebru sanatçılarıyla birlikte mermer parçaları üzerine sayısız denemeler yaptık.
Uzun uğraşlar ve denemeler sonucu perdahlanmamış, parlatılmamış mermer yüzeyinin ebruyu kabul ettiğini gördük. Daha sonra yaptığımız denemelerde ebrunun doğal taşlar üzerine daha kolay geçtiğini belirledik.
Hazırladığımız örneklerle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Müdürlüğü’nün yolunu tuttuk. Ebru sanatının mermer plakalar üzerindeki ilk örnekleri, bu sanatı çok iyi bilen ve sanatçıları destekleriyle bilinen yöneticilerce ilgiyle karşılandı.
Geleneksel El Sanatları Müdürlüğü yöneticilerinin önerisi ve yol göstericiliği üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne başvurduk. Ebru sanatı uygulanmış mermer ve doğal taş plakalar “güzel sanat eseri” olarak kayıt ve tescil edildi.
Ebru sanatı, kitre veya benzeri maddelerle yoğunluğu arttırılmış su üzerine özel fırçalar yardımıyla boyaların serpilip orada meydana gelen desenlerin kağıda alınmasıyla oluşan bir sanat. Toprak boyalar doğal maddelerden elde edildiği için doğadaki birçok malzemeye uygulanabiliyor. Bunların başında deri, cam, taş ve ahşap geliyor.
“Kağıt ve kitap sanatı” olarak bilinen ebru sanatı ilk kez “Estetik Ebru” adını verdiğim proje kapsamında mermer ve doğal taşa uygulanmış oldu.
“Estetik Ebru” projesi, 2012 yılında Akdeniz Üniversitesi’nce düzenlenen I. Uluslararası Kitap Sanatları Sempozyumu ve Ebru Sanatı Çalıştayı’nda ele alındı.
Projemiz, Akdeniz Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Sanat ve Tasarım Anasanat Dalı araştırma görevlileri Ahsen Uysal ve Menekşe Suzan Teker tarafından bildiri olarak sunuldu ve Akdeniz Sanat Dergisi’nde (2012, Cilt 5, Sayı 10) yayımlandı.